• Sevgililer Günü’ne Özel Son Yılların En İyi Romantik Filmleri

    Sevgililer Günü’ne Özel Son Yılların En İyi Romantik Filmleri

    Notting Hill, When Harry Met Sally, Titanic, Pretty Woman… Sevgililer Günü denince genellikle ilk akla gelen romantik dramalar ve komediler bellidir. Eğer kalıpların biraz dışına çıkıp yakın dönem filmleri arasından yeni keşifler yapmak istiyorsanız bu rehber tam size göre! JustWatch ekibi son beş yılın en iyi romantik filmlerini sizler için listeledi.

    Öğle Güneşinde Yıldızlar (Stars at Noon)

    Fransız yönetmen Claire Denis genelde romantik filmleriyle tanınan bir isim değildir. Ancak başrollerinde Margaret Qualley ve Joe Alwyn başrollerini paylaştığı Öğle Güneşinde Yıldızlar (2022) bu açıdan harika bir istisna diyebiliriz. Nikaragua’da mahsur kalan genç bir Amerikalı gazetecinin, gizemli bir İngiliz iş adamıyla yaşadığı aşkı anlatan film klasik Hollywood film-noir’larını akla getiren anlatısı ve estetiğiyle oldukça özgün bir tarza sahip. Tindersticks imzalı müzikler ise filme son derece romantik ve erotik bir hava katıyor. Film, TV+ üzerinden izlenebilir!

    Şeflerin Aşkı (La Passion de Dodin Bouffant)

    Vietnam asıllı Fransız yönetmen Trần Anh Hùng’ın imzasını taşıyan bu film sadece romantik değil aynı zamanda iştah kabartan da bir film. Usta aktris Juliette Binoche’u Benoît Magimel’in canlandırdığı şef Dodin’ın yanında 30 yılı aşkın bir süredir çalışan aşçı Eugénie’ye hayat verdiği film, ikilinin gastronomiye yönelik tutkularından beslenen romantik beraberliklerini konu ediniyor. TV+ ve MUBI Türkiye kataloğu aracılığıyla izleyebileceğiniz filmdeki yemekleri yapmayı deneyip Sevgililer Günü akşamını yaratıcı ve eğlenceli hale de getirebilirsiniz. 

    Dünyanın En Kötü İnsanı (Verdens verste menneske)

    Yirmili yaşlarının sonlarında, hem kişisel hem de profesyonel yaşamında belirsizliklerle boğuşan Julie’nin aşk hayatına odaklanan Dünyanın En Kötü İnsanı, filmde kendi deneyimlerinin çok benzerini bulan genç seyirci kitlesini önemli ölçüde etkilemişti. Norveçli yönetmen Joachim Trier’in kamerasından ekrana yansıyan muhteşem Oslo manzaraları ve uzun yaz gecelerinin bu soğuk Şubat ayında içinizi ısıtacağından emin olabilirsiniz. Başrollerinde Renate Reinsve, Anders Danielsen Lie ve Herbert Nordrum’un oynadığı filmi BluTV ve Apple TV üzerinden izleyebilirsiniz. 

    All of Us Strangers

    Son dönemin en popüler ve başarılı aktörlerinden Andrew Scott ve Paul Mescal’ın başrollerini paylaştığı All of Us Strangers, yukarıda bahsettiğimiz filmlere kıyasla biraz daha ağır tempolu ve dramatik bir film. Adam isimli bir yazarın, yaşadığı binada tanıştığı Harry’yle yaşadığı beraberliğe ve bu ilişki aracılığıyla geçmişi ve kaybettiği ailesiyle yüzleşmesini konu edinen film, kuir kimliklerin kolektif travmalarına dair de oldukça dokunaklı bir bakış açısına sahip. Ağlamak için mendilleriniz hazırladıysanız All of Strangers’ı Disney+ üzerinden izleyebilirsiniz. 

    Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi (Portrait de la jeune fille en feu)

    Bugün sinema alanında gerek filmleri gerek politik duruşuyla feminist bakışın en önemli temsilcilerinden Céline Sciamma’nın son yılların en özgün anlatılarından birine imza attığı Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi’ni anmadan geçmek olmaz! 18. yüzyılda Marianne isimli bir ressamın evlenmek üzere olan genç ve asi Héloise’in portresini çizmekle görevlendirildikten sonra ikili arasında başlayan yakınlaşmayı odaklanan film, muhteşem görselliği ve başrolleri paylaşan Adèle Haenel ve Noémie Merlant’ın etkileyici performanslarıyla tutku ve aşkın oldukça özgün ve şehvetli bir temsilini sunmuştu. Filmi Apple TV ve MUBI Türkiye üzerinden izleyebilirsiniz. 

    Son yılların en iyi aşk filmlerini çevrimiçi izleyin 

    JustWatch olarak hazırladığımız bu rehberi detaylı bir şekilde inceleyerek geçtiğimiz beş yılda gösterime giren en iyi aşk filmlerini Türkiye’de çevrimiçi nereden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Sitemizin filtreleme özelliklerini kullanarak kiralama, satın alma ve abonelik seçenekleri arasından size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • Bridget Jones Serisi Nereden İzlenebilir?

    Bridget Jones Serisi Nereden İzlenebilir?

    Bridget Jones, ilk olarak İngiltere merkezli The Independent gazetesinin “Bridget Jones’un Günlüğü” adlı köşesinde aşk ve iş hayatındaki yaşadıklarından bahseden otuzlu yaşlarında kurmaca bir karakter olarak karşımıza çıktı. Kısa sürede büyük bir fenomene dönüşen karakterin yaratıcısı Helen Fielding, 1996 yılında yazılarını kitaba dönüştürdü ve seri 1999 tarihli ikinci kitapla devam etti.

    Doksanlı yıllarda şehirli kadınların evlilik, aşk ve başarıyla ilgili takıntılarının bir yansıması niteliğindeki Bridget Jones’un dünya çapında bir fenomene dönüşmesini ise 2001 yapımı film uyarlaması Bridget Jones’s Diary mümkün kıldı. Renée Zellweger'in kişisel ve profesyonel yaşamıyla ilgili sorunlarla boğuşan Bridget Jones’u canlandırdığı filmde, Bridget’in âşık olduğu karizmatik patronu Daniel’a Hugh Grant, sonrasında aralarında beklenmedik bir romantizm filizlenen çocukluk arkadaşı Mark Darcy’ye Colin Firth hayat verdi.

    Hikâyesinin temeli Jane Austen’ın Gurur ve Önyargı romanına dayanan ilk film, 2004 yapımı Bridget Jones: The Edge of Reason’la devam etti. Mark ve Bridget’ın beraber yaşamasına rağmen ilişkilerinde sorunların baş gösterdiği ve Bridget’ın evlilik konusundaki beklentilerinin karşılıksız kaldığı filmde Daniel - Bridget - Mark arasındaki aşk üçgeni devam etmiş, film Mark’ın Bridget’e evlenme teklifi etmesiyle noktalanmıştı.

    2016 yapımı Bridget Jones’s Baby’de ise kırklı yaşlarında, Mark’tan ayrıldıktan sonra bekarlık günlerine geri dönmüş bir Bridget vardı karşımızda. Bir televizyon kanalında prodüktör olarak çalışmaya başlayan Bridget, iş arkadaşı Miranda’nın ısrarıyla bir müzik festivaline katılmış ve orada tanıştığı Jack’le tek gecelik bir ilişki yaşamış, ancak hemen ertesi gün Mark’le tekrar bir araya gelmişti. Haftalar sonra hamile olduğunu öğrenen Bridget kendisini bir kez daha iki erkeğin arasında bulmuştu.

    Helen Fielding’in 2013 tarihli romanından uyarlanan Bridget Jones: Mad About the Boy ise bu yıl Sevgililer Günü’nde hayranlarıyla buluşuyor. Mark Darcy’nin ölümünden sonra bir dul olarak yaşamına devam etmeye çalışan Bridget’in ailesi, dostları ve eski sevgilisi Daniel’ın (evet Hugh Grant bir kez daha karşımızda!) yeni bir başlangıç yapma yolları arayacağı filmde, kahramanımız kendisinden Roxster isminde, kendisinden 20 yaş genç biriyle aşk yaşayacak. Bunun yanında oğlunun okulundaki öğretmenlerden biri olan Bay Wallaker’la da flörtleşmesini izleyeceğiz. Dokuz yıl aradan sonra Bridget rolüne geri dönen Renée Zellweger filmde başrolleri Leo Woodall ve Chiwetel Ejiofor ile paylaşıyor. Filmde ayrıca Emma Thompson, Jim Broadbent, Gemma Jones, Isla Fisher gibi isimler de yer alıyor. (Muhtemelen flashback’lerde Mark Darcy rolünde Colin Firth’ü de göreceğimizi de not düşelim.)

    Bridget Jones filmlerini çevrimiçi izleyin

    Bridget Jones filmlerinin Türkiye’de hangi dijital platformlarda bulunduğunu öğrenmek için düzenli olarak bu sayfaya göz atabilir, filtreleme özelliğini kullanarak kiralama, satın alma ve abonelik seçenekleri arasından size en uygun olanını tercih edebilirsiniz.

  • Fantastik Dörtlü Dizilerini ve Filmlerini Çevrimiçi İzleyin

    Fantastik Dörtlü Dizilerini ve Filmlerini Çevrimiçi İzleyin

    Çizgi roman dünyasının en sevilen ekiplerinden olan Fantastik Dörtlü, bu yıl nihayet Marvel Sinematik Evreni’ne giriş yapıyor. Önümüzdeki aylarda vizyona girecek The Fantastic Four: First Steps’i heyecanla beklerken, şimdiye kadar televizyon ve sinema için yapılmış tüm Fantastik Dörtlü uyarlamalarını sizler için derledik.

    Diğer birçok Marvel karakteri gibi Fantastik Dörtlü de ilk kez animasyon formatında seyirciyle buluştu. 1967 tarihli Fantastic Four’da serinin ikonik kahramanları Mr. Fantastic, Invisible Woman, Human Torch ve The Thing’in yanı sıra Galactus ve Dr. Doom gibi düşmanları da yer aldı. 1978 yapımı The New Fantastic Four’da ise Human Torch yerine H.E.R.B.I.E. isimli bir robot gruba dahil oldu. Stan Lee’nin de yer aldığı ve iki sezon süren bir diğer animasyon dizi olan Fantastic Four ise 1994 yılında yayınlandı.

    1994 yılında ayrıca Fantastic Four’un ilk live-action versiyonunun vizyona girmesi planlansa da, o dönemde serinin haklarını elinde tutan Bernd Eichinger’in onları kaybetmemesi için düşük bütçeli bir versiyon çekmesiyle daha vizyona girmeden rafa kaldırıldı. Serinin beyazperdede live-action olarak ilk uyarlaması ise 2005 yılında hayranlarıyla buluştu.

    Bir 20th Century Fox filmi olan Fantastic Four’un yönetmen koltuğuna o sıralar Taxi filmiyle tanınan Tim Story oturdu. Mr. Fantastic / Reed Richards’ı Ioan Gruffudd canlandırırken, Jessica Alba Invisible Woman / Susan Storm’a hayat verdi. Marvel Sinematik Evreni’ndee daha sonra Kaptan Amerika olarak yer alacak Chris Evans, ise Human Torch / Johnny Storm rolünü üstlendi. The Thing / Ben Grime’e ise Michael Chiklis hayat verdi. Filmde ayrıca Julian McMahon Victor Von Doom’u canlandırdı. Serinin dördüncü animasyon uyarlaması olan Fantastic Four: World’s Greatest Heroes, 2006 yılında Cartoon Network’te yayınlandı ve diğer dizilerin aksine çizgi romanlardan bağımsız özgün hikâyelere sahip olmasıyla dikkat çekti.

    2005 yapımı filmin devamı Fantastic Four: Rise of the Silver Surfer, 2007 yılında gösterime girdi. Gişede görece daha az başarı elde eden filmin ardından üçüncü bir filmin daha çekilmesi planlansa da stüdyo seriyi iptal etti ve yıllar sonra yeni bir oyuncusuyla tekrar başlatma kararı aldı. Hikâyesi dörtlünün daha genç versiyonlarının etrafında şekillenen filmde Miles Teller Reed Richards’ı, Michael B. Jordan, Johnny Storm’u, Kate Mara, Susan Storm’u, Jamie Bell ise Ben Grimm’i canlandırdı. Ancak bu film de gişede büyük bir başarısızlık elde etti. 

    Fox’un tüm haklarının 2019 yılında Disney tarafından satın alınmasıyla serinin Marvel Sinematik Evreni’ne dahil olmasını sağlayacak yeni uyarlama The Fantastic Four: First Steps’in, 2025 yazında vizyona girmesi bekleniyor. Şimdilik retro-fütürist bir estetikle, Marvel’ın ana zaman kronolojisinden bağımsız bir hikâye akışına sahip olduğunu bildiğimiz filmin ilerde diğer filmlerle nasıl kesişeceği / birleşeceği merak konusu.

    Fantastik Dörtlü filmlerini ve dizilerini nereden izleyebilirim?

    Başrollerinde Pedro Pascal, Vanessa Kirby, Joseph Quinn ve Ebon Moss-Bachrach’ın rol aldığı yeni Fantastic Four filminin ne zaman çevrimiçi olarak izlenebileceğini öğrenmek ve serideki diğer yapımların hangi dijital platformlarda yer aldığından haberdar olmak için bu sayfayı düzenli olarak ziyaret edebilirsiniz.

  • Jurassic World Filmlerini ve Dizilerini Çevrimiçi İzleyin

    Jurassic World Filmlerini ve Dizilerini Çevrimiçi İzleyin

    Beyazperdedeki yolculuğuna Steven Spielberg’ün 1993 yapımı filmiyle başlayan Jurassic Park serisi bugün bünyesindeki dizi ve filmlerle bilim kurgu türünün en sevilen yapımlarından biri kabul ediliyor. Jurassic Park evreni içinde yeni bir seri olarak başlayan Jurassic World ise genç kuşak izleyicilerin de ilgisini kazanmayı başardı. Bu yıl Temmuz ayında yeni filmi Jurassic World: Rebirth vizyona girmesi beklenen serideki en iyi filmleri ve dizileri sizler için bir araya getirdik.

    En İyi Jurassic World Filmleri ve Dizileri

    1. Jurassic World

    2015 tarihli Jurassic World, Jurassic Park’ta yaşanan felaketlerin ardından 2005 yılında açılan ve on yıl boyunca sorunsuz çalışan “Jurassic World” isimli dinozor parkını konu edinmişti. Isla Nubar’da kurulan bu park, genetiği değiştirilerek yaratılan “Indominus rex” adlı dinozor kontrolden çıkıp dehşet saçmaya başlayınca parkın yöneticisi Claire Dearing, etolog Owen Grady ile beraber ortadan kaybolan yeğenleri Zach ve Gray’i bulmaya çalışmış, bir yandan da Indomus rex’i etkisiz hâle getirmek için uğraşmıştı. Başrollerinde Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Vincent D’Onofrio ve Omar Sy gibi isimlerin yer aldığı film gişede büyük bir başarı elde etti.

    2. Jurassic World: Fallen Kingdom

    Parkın kapatılmasının üç yıl sonrasında geçen ikinci filmdeyse Claire ve Owen, Dr. Hammond’ın ortağı Benjamin Lockwood’un ekibi tarafından volkanik patlama tehdidiyle karşı karşıya olan terk edilmiş adadaki dinozorların yerini tespit edip onları güvenli bir yere götürmekle görevlendirilmişti. Ancak kısa sürede Lockwood’un asistanının dinozorları karaborsada satmayı planladığı ortaya çıkmıştı. İlk filmi kadar beğenilmese de, özellikle filmin ikinci yarısındaki gotik korku unsurlarının seriye farklı bir tat kattığını söylemeden geçmeyelim. 

    3. Jurassic World Dominion

    Orijinal üçlemenin kahramanları Alan Grant, Ellie Sattler ve Ian Malcolm’ı yeni seriye dahil ettiği için nostalji severlere kesinlikle hitap etse de, serinin - şimdilik - en zayıf filmi olarak kabul edilen Jurassic World Dominion’da, kahramanlarımız genetiği değiştirilmiş çekirgeler üreten biyoteknoloji devi Biosyn’le mücadele etmek zorunda kalmıştı. Jeff Goldblum, Laura Dern ve Sam Neill’in geri dönüşü gişeye büyük bir başarı olarak yansısa da, filmin serinin hayranlarını ikiye böldüğünü de belirtmek gerek. 

    4. Jurassic World Camp Cretaceous

    Jurassic World evreninde geçen bu animasyon dizi Isla Nubar’da Camp Cretraeous adlı bir macera kampına katılmaya hak kazanan Darius, Brooklynn, Kenji, Yaz, Ben ve Sammy’nin hikâyesini anlatmıştı. İlk filmdeki olaylara paralel olarak işleyen dizi, çocukların adada serbest kalan dinozorlar karşısında verdikleri hayatta kalma mücadelesine odaklanmıştı. 

    5. Jurassic World: Chaos Theory

    Jurassic World Dominion’ın sonrasında; insanların ve dinozorların ortak bir yaşam alanını paylaştığı bir dünyada geçen bu dizi ise Camp Cretaceous’un artık birer yetişkin olan altı kahramanını yeniden bir araya getirdi. Bir önceki diziye göre daha olgun bir tona sahip olan dizinin ikinci sezonunun 2025’te yayınlanması bekleniyor.

    Yukarıda bahsettiğimiz filmler ve diziler dışında Jurassic World’ün ayrıca LEGO evreninde geçen The Secret Exhibit ve Double Trouble gibi özel TV programlarının yanında Legend of Isla Nublar adlı bir dizisi de mevcut. Jurassic World’le ilgili tüm dizi ve filmlerinin yayın tarihlerine göre sıralamaları ise şu şekilde:

  • LEGO Serisindeki Tüm Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    LEGO Serisindeki Tüm Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    LEGO, birçoğumuz için küçükken oynadığımız üç boyutlu bloklardan ibaret olsa da popüler filmlerden dizilere popüler kültürde önemli yer tutan bir marka olduğunu da unutmamak lazım.

    Star Wars’tan Marvel’a birçok film serisinin hikâyelerini legolar aracılığıyla animasyon filmler hâline getiren LEGO’nun imza attığı tüm uzun metraj filmleri ve bu filmleri nereden izleyebileceğinizi JustWatch ekibinin hazırladığı bu rehberden öğrenebilirsiniz.

    Emmet Brickowski isimli bir inşaat işçisinin bir yanlış anlaşılma sonucunda dünyayı kurtarmakla yükümlü olarak bulmasını konu edinen ilk LEGO filmi, 2014 yılında gösterime girdi. Seslendirme kadrosunda Chris Pratt, Will Ferrell, Elizabeth Banks, Morgan Freeman, Liam Neeson, Jonah Hill, Cobie Smulders ve Nick Offerman gibi isimlerin oluşturduğu filmde DC süper kahramanlarından, Yüzüklerin Efendisi, The Simpsons ve Ninja Kaplumbağalar gibi çeşitli serilerden karakterler de filmde yer aldı.

    İlk filmin beklenmedik başarısının ardından 2017 yılında hem LEGO Batman hem de LEGO Ninjago adlı iki spin-off film, Warner Bros.’un imzasıyla seyirciyle buluştu. LEGO filminde de Batman’i seslendiren Will Arnett’in aynı rolde geri döndüğü LEGO Batman filminde kahramanımız bu evrende de azılı düşmanı Joker’le mücadele etmek zorunda kaldı. Batman’dan yedi ay sonra gösterime giren Ninjago filmi ise Lloyd Garmadon isimli bir ninja’nın dünyayı ele geçirme peşindeki babası Lord Garmadon’u durdurma mücadelesini konu edindi.

    Ninjago’nun ayrıca filmden bağımsız  2011’de başlayıp 15 sezon süren Ninjago: Masters of Spinjitsu (2019’da adı Ninjago olarak değişmiştir) ve daha sonra 2023’te yayın hayatına başlayan LEGO Ninjago: Dragons Rising adlarında iki dizisi de mevcuttur. LEGO dünyasıyla bağlantılı ve ilk filmde de yer alan Prenses Unikitty’nin ana karakter yer aldığı Unikitty! de üç sezon boyunca Cartoon Network’te yayınlanmıştır.

    LEGO filminin devamı niteliğindeki Lego Filmi 2 ise 2019 yılında gösterime girmiştir. İlk filmdeki seslendirme kadrosundan birçok isim geri dönerken Maya Rudolph, Tiffany Haddish, Stephanie Beatriz de filmde yer almıştır.

    LEGO serisindeki tüm bu filmler Warner Bros.’un imzasını taşısa da Universal Pictures 2020 yılında, LEGO markasıyla beş yıllık bir sözleşme imzaladı. Bu filmlerden ilki olan Piece by Piece 2024’te gösterime girmiştir. Müzisyen Pharell Williams’ın kariyerini ve yaşamını Lego’lar aracılığıyla anlatan filmde Pharell’a sesleriyle Kendrick Lamar, Justin Timberlake, Snoop Dogg, Gwen Stefani, Timbland gibi müzisyenler eşlik etmiştir.

    LEGO Filmleri Türkiye’de çevrimiçi nereden izlenebilir?

    Universal’ın önümüzdeki yıllarda beş yeni LEGO filmine imza atması bekleniyor. Seriyle ilgili güncel gelişmelerden ve filmlerin gösterildikleri streaming platformlarına dair bilgilerden haberdar olmak için bu rehbere sık sık göz atmayı unutmayın!

  • Buz Devri Serisi Çevrimiçi Nereden İzlenebilir?

    Buz Devri Serisi Çevrimiçi Nereden İzlenebilir?

    Michael J. Wilson’ın 2002 yılında hayata geçirdiği ve bir grup memeli hayvanın Buzul Çağı sırasındaki maceralarına odaklanan Buz Devri serisi bugün Türkiye’nin en sevilen animasyon serileri arasında yer alıyor. Tembel hayvan Sid, mamut Manny ve kılıç dişli kaplan Diego’nun karşılarına çıkan tehlikelerle mücadele ederken filmden filme ailelerini de genişlettiği serisi bir meşe palamudu peşinde koşan sevimli sincap Scrat’in talihsiz maceralarına da yer vermişti.

    Türkiye’de özellikle Ali Poyrazoğlu, Yekta Kopan ve Haluk Bilginer’den oluşan efsane seslendirme kadrosu ve onların Türkçeye kazandırdıkları ikonik repliklerle hatrımızda kalan serinin tüm filmlerini nereden izleyebileceğinize dair tüm bilgileri bu sayfadan edilenebilirsiniz.

    Sid, Manny ve Diego’nun yollarının ilk kez kesiştiği Buz Devri’nde, henüz dostlukları yeni yeni yeşeren grup, kılıç dişli kaplan sürüsü ve bir insan kabilesi arasındaki çatışmanın ortasında, öksüz bir bebeği insanlara ulaştırmaya çalışmış ve Diego’nun fedakarlığı sayesinde bunda başarılı olmuştu.

    Buzulların erimeye başlamasını konu edinen Buz Devri 2’de ise Manny, Diego ve Sid buz bir duvar tarafından korunan ve çok çeşitli canlının yaşadığı bir vadi keşfetmiş ancak buzdan duvar eridiği için sular altında kalma riskiyle karşı karşıya olan bu vadiyi bir an önce boşaltmaları gerekmişti. Bu sırada Ellie isimli başka bir mamutla ve Crash ile Eddie adlarında iki keseli sıçanla dost olmuşlardı.

    Buz Devri 3’te Ellie’nin hamile kalmasıyla onları kaybetmekten korkan Manny ile grubun diğer üyeleri arasında çatışmalara sebep olmuş, Diego onlardan giderek uzaklaşırken, Sid ise tesadüf eseri bulduğu üç dinozor yumurtasına göz kulak olmaya karar vermiş, ancak anne Tyrannosaurus Rex, yavrularıyla beraber Sid’i de kalıp götürünce, Manny, Diego, Ellie, Scratch ve Edie onu kurtarmak zorunda kalmıştı.

    Serinin 2012 tarihli dördüncü filmi Buz Devri 4’te ise Manny ve Ellie’nin Peaches isimli bir kızları olmuştur. Peaches, babasının ısrarlarına rağmen dünyayı keşfetme isteğiyle doludur. Bu sırada Sid’in ailesi geri dönmüş ve ailenin huysuz büyükannesini ona emanet etmiştir. Scrat’in sebep olduğu ani bir kıta kayması yüzünden Manny, Diego, Sid ve Büyükanne grubun diğer üyelerinden ayrı düşmüş ve onlarla yeniden bir araya gelebilmek için uğraşırken yolları korsanlarla kesişmiştir. Buz Devri 5’te ise ekip, sürpriz bir şekilde karşılarında buldukları eski dostları ile kendi yaşamları kadar gezegeni de tehdit eden asteroidleri durdurmaya çalışmıştır.

    Buz Devri’nin yaratıcısı Blue Sky Studios kapansa da Disney, 20th Century Animation’ı satın aldıktan sonra dinozor avcısı Buck’ın ana kahramanı olduğu, Buz Devri: Buck Wild’ın Maceraları isminde bir spin-off’a da imza atmıştır. Buz Devri serisinde ayrıca Scrat’in başından geçen absürt ve talihsiz maceralara odaklanan çok sayıda kısa film de yer almaktadır. 

    Buz Devri serisindeki tüm filmleri çevrimiçi izleyin

    Disney, Buz Devri 6’nın 18 Aralık 2026’da gösterime girmesini planladıklarını duyurdu. Serinin yeni filmiyle ilgili gelişmelerin yanı sıra diğer filmleri hangi platformlardan izleyebileceğinizi öğrenmek için düzenli olarak bu sayfaya göz atmayı unutmayın!

  • John Wick Evreninde Geçen Tüm Dizi ve Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    John Wick Evreninde Geçen Tüm Dizi ve Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    2014 yılında ilk John Wick filmi çıktığında ana akım aksiyon sinemasında da yeni bir dönem başlamış oldu. Keanu Reeves’in personasıyla neredeyse özdeştiği bir tetikçiyi canlandırdığı film serisinde bugün 4 film ve 1 TV dizisi yer alıyor. 2025 yılında John Wick Dünyasından: Ballerina adlı spin-off’u merakla beklenen serideki tüm yapımları hem hikâye kronolojisi hem de yapım yılına göre listelediğimiz bu rehberde aradığınız tüm streaming bilgilerine rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

    Keanu Reeves’in The Matrix serisinde dublörlüğünü üstlenen Chad Stahelski’nin yönettiği ilk John Wick filmi, karısını yakın zamanda kaybeden emekli bir tetikçinin, ondan geriye kalan tek hatıra olan köpeğini öldüren saldırganlardan intikam almak için suç dünyasına geri dönmesini konu edinmişti. Tüm suikastçilerin üye olduğu bir örgüt ve onlara koruma sağlayan The Continental otelinin ilk kez karşımıza çıktığı filmde otelin yöneticisi Winston (Ian McShane) ve resepsiyonist Chiron (Lance Riddick) gibi karakterler de dikkat çekti.

    John Wick 2’deyse John’un tetikçi hayatını geride bırakmasına yardımcı olan ve bu yüzden aralarında bir “kan yemini” olan Santino D’Antonio, John’u Camorra adlı suç örgütünün başına geçebilmek adını kız kardeşini öldürmekle görevlendirmesini izledik. Ancak John’un önce Gianna, sonrasında Santino’yla yüzleşmesi, onun Yüksek Şura kurallarına karşı gelerek Continental Oteli sınırları içinde birini öldürmesine ve dolayısıyla Winston tarafından “excommunicado” ilan edilmesine sebep olmuştu.

    Laurence Fishburne’ün “The Bowery King” karakteriyle dahil olduğu ikinci filmin devamındaki John Wick 3: Parabellum ise, örgütün ve Yüksek Şura’nın korumasından mahrum kalan John’un peşine düşen suikastçilerle yüzleşmesini konu edindi. Bu sırada New York’a gelen Yüksek Şura Yargıcı’nın Winston’ın John’a kaçması izin zaman tanımasını soruşturmaya gelişi Winston’ın otel yöneticisi olarak konumunu tehdit etmiş ve onun John’la karşı karşıya gelmesine sebep olmuştu. Winston’la yüzleşmesinden sonra The Bowery King’in yanına sığınan John’un peşine, serinin - şimdilik - son filmi olan John Wick 4’te ustalıklı, Yüksek Şura’nın kıdemli üyelerinden Vincent de Gramont düşmüştü.

    2023 yılında John Wick evrenini genişleten ve Winston’ın The Continental’ın başına geçme hikâyesini anlatan spin-off mini dizi Continental: John Wick Dünyasından Amazon Prime Video’da gösterime girdi.

    Spin-off projeleri son hızla devam eden John Wick serisinin bir sonraki filmi Ballerina’nın, ailesinin öldürülmesinin intikamını almak isteyen bir balerinin hikâyesini anlatması bekleniyor. 2025 yaz mevsiminde vizyona girecek filmde Ana de Armas, Angelica Huston, Norman Reedus, Lance Riddick, Keanu Reeves ve Ian McShane rol alıyor. Lionsgate ayrıca Donnie Yen’in John Wick 4’teki karakteri Caine’e odaklanan yeni bir spin-off çekmeye hazırlanıyor. Filmin oyuncu kadrosu ve hikâyesi ise henüz belli değil. 

    John Wick evreninde geçen filmleri kronolojik sırayla izleyin

    Aşağıda yapım yıllarına göre eskiden yeniye sıraladığımız filmleri hikâye akışına göre izlemek istiyorsanız bu sırayı takip edebilirsiniz:

    • Continental: John Wick Dünyasından
    • John Wick
    • John Wick 2
    • John Wick 3: Parabellum
    • John Wick Dünyasından: Ballerina
    • John Wick 4
  • Ghostbusters (Hayalet Avcıları) Serisi Hangi Sırayla İzlenmeli?

    Ghostbusters (Hayalet Avcıları) Serisi Hangi Sırayla İzlenmeli?

    Bundan tam kırk yıl önce başlamasına rağmen bugün hem o dönemki hayranlarının hem de genç kuşak sinemaseverlerin ilgiyle izlemeye devam ettiği Hayalet Avcıları serisinin en son filmi Hayalet Avcıları: Ürperti, geçtiğimiz yıl Mart ayında gösterime girdi. Fantastik ve korku türünü özgün bir şekilde harmanlamayı başaran kült serideki tüm filmleri ve dizileri nereden izleyebileceğinizi merak ediyorsanız doğru adrestesiniz.

    1984 yılında Ivan Reitman’ın yönettiği ilk Hayalet Avcıları filminin başrollerinde Bill Murray, Dan Aykroyd, Harold Ramis, Rick Moranis, Sigourney Weaver, Annie Potts ve Ernie Hudson yer aldı, Colombia Üniversitesi’nden kovulan ve hayalet vakalarını soruşturmak için kendi bürolarını kuran Peter Venkman, Ray Stantz ve Egon Spengler adlarında üç parapsikolojinin maceralarını anlatan film, özgün mizahı, yaratıcı diyalogları ve unutulmaz jenerik müziğiyle kısa sürede akıllara kazındı.

    Hayalet Avcıları’nın başarısının ardından Harold Ramis ve Dan Aykroyd, ilk filmin spin-off’u niteliğinde bir animasyon diziye imza attı. ABC kanalında yayınlanan The Real Ghostbusters  1991’e kadar devam etti. Toplam yedi sezon süren dizi Venkman, Stantz, Spengler, Zeddemore, sekreterleri Melnitz ve hayalet maskotları Slimer’ın maceralarına odaklandı. Sezonlar ilerledikçe dizi genç yaştaki seyirci kitlesinin daha çok ilgisini çeken Slimer karakterini merkezine alan hikâyeler anlatmaya başladı. 1997 yılında yine ABC’de yayınlanan Extreme Ghostbusters animasyon dizisi ise yıllar sonra Egon Spengler, Janine Melnitz ve Slimer’ın yardımıyla hayaletlerle mücadeleye devam eden yeni kuşak hayalet avcılarının maceralarını televizyon ekranlarına taşıdı.

    Hem ilk filmin hem de animasyon dizinin başarısının etkisiyle Columbia Pictures devam filmi fikrine sıcak baksa da Hayalet Avcıları 2, özellikle yapım ve çekim sürecinde oldukça sancılı geçen bir film oldu. Biçim değiştiren Tanrı Gozer’ın New York’ta sebep olduğu için işsiz kalan Hayalet Avcıları’nın aradan geçen beş yıl sonrasında noktalara sürüklenmesiyle başlayan film, Karpatyalı Vigo adında, şehrin sakinlerinin negatif duygularından beslenen güçlü bir sihirbazın Dana ve oğlu Oscar’a musallat olmasını konu edindi.

    2016 yılında seriyi yeniden başlatmak için çekilen Hayalet Avcıları filminde, alternatif bir gerçeklikte tamamı kadınlardan oluşan bir ekip karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Paul Feig’in üstlendiği ve başrollerinde Kristen Wiig, Melissa McCarthy, Leslie Jones ve Kate Mckinnon’ın rol aldığı film gişede büyük bir başarısızlık elde edince stüdyo, yeni seriden tamamen vazgeçme kararı aldı.

    Seriyi ilk iki filmin yönetmeni babası Ivan Reitman’dan devralan Jason Reitman, 2021 yılında Hayalet Avcıları: Öteki Dünya’ya imza attı. Film, Egon Spengler’in ölümünden sonra kızı Callie’ye miras kalan evinde, torunları Trevor ve Phoebe’nin dedelerinin mesleğini keşfetmelerini ve birer hayalet avcısı olmalarını konu edindi. Carrie Coon, Finn Wolfhard, Mckenna Grace ve Paul Rudd gibi yıldızların yanı sıra orijinal kadrodan Murray, Aykroyd, Hudson, Weaver ve Potts da otuz iki yıl aradan sonra hayranlarıyla yeniden buluştu.

    Öteki Dünya’da yaşanan olayların üç yıl sonrasında geçen Hayalet Avcıları: Ürperti ise Spengler ailesinin eski Hayalet Avcıları’na yardımcı olmak için New York’a gitmesini ve beraber dünyayı ikinci bir buzul çağı tehdidiyle karşı karşıya getiren kötü bir güçle mücadele etmelerini konu edindi. 

    Hayalet Avcıları filmlerini Türkiye’den çevrimiçi izleyin

    Henüz kesinleşmemiş olmamakla beraber Hayalet Avcıları evreninde geçen bir animasyon, bir spin-off, bir de beşinci filmin devamının çekilmesi planlanıyor. Hayalet Avcıları serisine dair güncel haberleri ve streaming bilgilerini bu sayfadan kolayca takip edebilirsiniz!

  • Tüm Pixar Animasyonlarını Çevrimiçi İzleyin

    Tüm Pixar Animasyonlarını Çevrimiçi İzleyin

    Pixar Animasyon Stüdyoları bugün animasyon alanında dünyanın dört bir yanında, her yaştan seyircinin yaşamında iz bırakmış çok sayıda filme imza atmasıyla tanınıyor. 2025 yılı itibariyle toplamda 28 filmi izleyiciyle buluşturan stüdyonun kurulduğu 1986 yılından günümüze kadarki tüm filmlerini bu listeden inceleyebilir ve Türkiye’de hangi platformlardan izlenebildiğini öğrenebilirsiniz.

    Başlangıçta 1979 yılında Lucasfilm bünyesinde “Graphics Group” adı altında kurulan Pixar, seksenli yılların başında Star Trek II: The Wrath of Khan (Uzay Yolu II: Han’ın Gazabı) ve Young Sherlock Holmes (Genç Sherlock Holmes) filmlerinin görsel efektlerine katkıda bulundu. Seksenli yılların ortasında Steve Jobs’un hisselerini satın almasıyla bağımsız bir bilgisayar ve donanım şirketine dönüşen Pixar, doksanlarda Disney’le animasyon filmleri yapmak adına anlaşma imzaladı. Disney ve Pixar, 1995 yılında sinema tarihinde ilk kez, tamamı bilgisayar grafiklerine dayanan animasyon filmi Toy Story’ye (Oyuncak Hikâyesi) imza attı. Buzz Lightyear ve Woody gibi karakterleriyle kısa sürede geniş bir hayran kitlesine ulaşmayı başaran Toy Story, gişe rekortmeni devam filmleriyle Pixar’ın en sevilen animasyon serilerinden biri olarak kabul edilmekte.

    İlerleyen yıllarda da bilgisayar tabanlı animasyon teknolojisini kullanmaya devam eden Pixar, 2000’lerin başında sırasıyla Finding Nemo (Kayıp Balık Nemo), The Incredibles (İnanılmaz Aile) ve Cars (Arabalar) filmleriyle popülerliğini giderek arttırdı. Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon Film seçilen Finding Nemo böylece stüdyoya ilk Oscar’ını kazandırmış oldu. En Bu süreçte yapım ve dağıtımı konusunda sık sık anlaşmazlık yaşamalarına rağmen, Disney,  2006 yılında iç işlerinde bağımsızlığını koruma şartıyla Pixar’ı satın aldı.

    Toy Story ve Cars serilerinin devam filmlerinin yanında Ratatouille (Ratatuy) ve Up! (Yukarı Bak) gibi animasyonların da seyirciden tam not aldığı bu dönemde, Pixar Toy Story 3 sayesinde gişede 1 milyar dolarlık bir hasılata ulaştı. 2010’lu yıllarda Pixar’ın yıldızını esas parlatan film ise 2015 yapımı Inside Out (Ters Yüz) oldu.

    Yakın dönemde Meksika kültüründen büyük izler taşıyan Coco, siyahi bir müzisyen baş karaktere sahip Soul ve Çin kökenli küçük bir kızın aile kültürüyle bağlarını anlatan Turning Red (Kırmızı) ile sosyal ve kültürel açıdan hedef kitlesini iyice genişletmeyi başaran Pixar’ın bugün itibariyle toplamda 23 Oscar, 10 Altın Küre ve 11 Grammy ödülüne sahip. Inside Out’un devam filmi Inside Out 2’yle (Ters Yüz 2), 2024’ün en yüksek gişe hasılatını elde eden Pixar’ın 2025 ve 2026 yıllarında vizyona gireceğini duyurduğu dört yeni filmi mevcut. 

    Pixar filmlerini çevrimiçi nereden izleyebilirim?

    Kronolojik olarak hazırladığımız bu listeye göz atarak, Disney+ veya Apple TV+ gibi platformların sunduğu izleme seçenekleri arasından size uygun olanı seçip, tüm Pixar filmlerini çevrimiçi olarak dilediğiniz gibi seyredebilirsiniz. 

  • Studio Ghibli Yapımı Tüm Filmler Nereden İzlenebilir?

    Studio Ghibli Yapımı Tüm Filmler Nereden İzlenebilir?

    Toei Animation’dan Sunrise’a, MAPPA’dan Kyoto Animation’a, Japonya bugün anime konusunda sayısız başarılı stüdyoya ev sahipliği yapıyor. Anime endüstrisinin tüm bu devleri arasında Studio Ghibli hiç şüphesiz ayrı bir yere sahip. 1985 yılında Hayao Miyazaki, Isao Takahata ve Toshio Suzuki tarafından kurulan Studio Ghibli’nin bugün özellikle Miyazaki sinemasının uluslararası popülerliği sayesinde bir dünya markasına dönüştüğünü söylemek mümkün. JustWatch ekibi olarak hazırladığımız bu rehberde, stüdyonun kurulduğu günden günümüze kadar imza attığı tüm filmleri inceleyebilir, çevrimiçi olarak hangi platformlarda mevcut olduklarına göz atabilirsiniz.

    Daha önce Takahata’yla beraber çeşitli projelerde çalışan Miyazaki, 1984 tarihli Rüzgârlı Vadi (Nausicaa of the Valley of the Wind) filminin ardından Ghibli bünyesinde filmografisinde üçüncü film olan Gökteki Kale’ye imza attı. Miyazaki’nin anneleri hastanede yatan iki kız kardeşin taşındıkları yeni evin etrafındaki gizemli ruhlarla dost olmasını konu edinen filmi Komşum Totoro’nun (My Neighbor Totoro) çıktığı yıl Isao Takahata ise son derece dokunaklı ve trajik bir İkinci Dünya Savaşı öyküsü anlatan Ateş Böceklerinin Mezarı’nı (Grave of the Fireflies) seyirciyle buluşturdu. Bu dönemde Miyazaki Küçük Cadı Kiki (Kiki’s Delivery Service) ve Kırmızı Kanatlar’ın, Takahata ise Dün Gibi (Only Yesterday) ve Büyük Rakun Savaşı (Pom Poko) filmlerinin yönetmenliğini üstlendi.

    1996 yılında Disney, Studio Ghibli’yle anlaşma imzalayarak stüdyonun bünyesindeki tüm filmlerin uluslararası dağıtım haklarını satın aldı. Miyazaki 1997 yılında, en sevilen filmlerinden biri olan Prenses Mononoke’ye imza attı. Bir sonraki filmi Ruhların Kaçışı (Spirited Away), Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı ve En İyi Animasyon Film Oscar’ını kazandı. (Ghibli bu ilk adaylığının ardından aynı kategoride altı defa aday gösterildi.)

    2000’li yıllarda Miyazaki aktif bir şekilde üretimine devam ederken Takahata, En Sevdiğim Komşularım’ın My Neighbors Yamadas) ardından ara verdiği yönetmenliğe ancak 2013 yılındaki Prenses Kaguya Masalı’yla (The Tale of the Princess Kaguya) geri döndü. Aynı yıl Rüzgâr Yükseliyor’a (The Wind Rises) imza atan Miyazaki ise emekli olacağını duyurdu. On yıl aradan sonra bu kararından vazgeçen usta yönetmen Çocuk ve Balıkçıl (The Boy and the Heron) ile muhteşem bir dönüş yaptı ve üstüne Ghibli’ye ikinci Oscar’ını kazandırdı.

    Studio Ghibli bugün büyük ölçüde Takahata ve Miyazaki’nin isimleriyle özdeşleştirilse de ayrıca Tomomi Mochizuki, Yoshifumi Kondō, Hiroyuki Morita, Goro Miyazaki, Hiromasa Yonebayashi ve Michaël Dudok de Wit gibi yönetmenlerin filmlerinin yapımcılığını üstlenmiştir.

  • 2025 Oscar Adaylarının Tam Listesi ve Çevrimiçi İzleme Rehberi

    2025 Oscar Adaylarının Tam Listesi ve Çevrimiçi İzleme Rehberi

    Bu yıl 97.’si düzenlenen Akademi Ödülleri’nin tüm adayları açıklandı. 2 Mart 2025 akşamı Los Angeles’ta gerçekleşecek ödül töreninde Emilia Pérez, 13 adaylıkla başı çekerken onu 10 kategoride yarışacak olan Wicked ve The Brutalist takip etti. The Substance, I’m Still Here ve Emilia Pérez gibi yabancı yönetmenlerin imzasını taşıyan yapımların öne çıktığı bu ödül sezonunun en çok öne çıkan filmlerinin yer aldığı kategoriler ise şu şekilde: 

    2025 Oscar Kategorileri ve Adaylıklar

    En İyi Film

    • Anora 
    • The Brutalist
    • A Complete Unknown 
    • Conclave 
    • Dune Part 2 
    • Emilia Pérez 
    • I’m Still Here 
    • Nickel Boys 
    • The Substance 
    • Wicked 

    En İyi Yönetmen

    • Sean Baker - Anora
    • Brady Corbet - The Brutalist
    • James Mangold - A Complete Unknown
    • Jacques Audiard - Emilia Pérez
    • Coralie Fargeat - The Substance

    En İyi Kadın Oyuncu 

    • Cynthia Erivo - Wicked
    • Karla Sofia Gascon - Emilia Pérez
    • Mikey Madison - Anora
    • Demi Moore - The Substance
    • Fernando Torres - I'm Still Here

    En İyi Erkek Oyuncu

    • Adrien Brody - The Brutalist
    • Timothée Chalamet - A Complete Unknown
    • Colman Domingo - Sing Sing
    • Ralph Fiennes - Conclave
    • Sebastian Stan - The Apprentice 

    En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu 

    • Monica Barbaro - A Complete Unknown
    • Ariana Grande - Wicked
    • Felicity Jones - The Brutalist
    • Isabella Rossellini - Conclave
    • Zoe Saldaña - Emilia Pérez 

    En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu 

    • Yura Borisov - Anora
    • Kieran Culkin - A Real Pain
    • Edward Norton - A Complete Unknown
    • Guy Pearce - The Brutalist
    • Jeremy Strong - The Apprentice 

    En İyi Kurgu 

    • Sean Baker - Anora
    • David Jancso - The Brutalist
    • Nick Emerson - Conclave
    • Juliette Welfling - Emilia Pérez
    • Myron Kerstein - Wicked 

    En İyi Özgün Senaryo 

    • Anora
    • The Brutalist
    • A Real Pain
    • September 5
    • The Substance 

    En İyi Uyarlama Senaryo 

    • A Complete Unknown
    • Conclave
    • Emilia Pérez
    • Nickel Boys
    • Sing Sing 

    En İyi Sinematografi 

    • Lol Crawley - The Brutalist
    • Greig Fraser - Dune Part 2
    • Paul Guilhaume - Emilia Perez
    • Ed Lachman - Maria
    • Jarin Blaschke - Nosferatu 

    En İyi Animasyon 

    • Flow
    • Inside Out 2
    • Memoir of a Snail
    • Wallace & Growit: Vengeance Most Fowl
    • The Wild Robot

    En İyi Belgesel 

    • Black Box Diaries
    • No Other Land
    • Porcelain War
    • Soundtrack to Q Coup D'etat
    • Sugarcane

    En İyi Uluslararası Film

    • I'm Still Here
    • The Girl with the Needle
    • Emilia Pérez
    • The Seed of the Sacred Fig
    • Flow 

    En İyi Prodüksiyon Tasarımı 

    • The Brutalist
    • Conclave
    • Dune Part 2
    • Nosferatu
    • Wicked 

    En İyi Kostüm Tasarımı 

    • A Complete Unknown
    • Gladiator 2
    • Conclave
    • Nosferatu
    • Wicked 

    En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı 

    • A Different Man
    • Emilia Pérez
    • Nosferatu
    • The Substance
    • Wicked 

    En İyi Görsel Efekt 

    • Alien: Romulus
    • Better Man
    • Dune Part 2
    • Kingdom of the Planet of the Apes
    • Wicked 

    En İyi Ses 

    • A Complete Unknown
    • Dune Part 2
    • Emilia Pérez
    • Wicked
    • The Wild Robot 

    En İyi Özgün Müzik 

    • The Brutalist
    • Conclave
    • Emilia Pérez
    • Wicked
    • The Wild Robot 

    En İyi Özgün Şarkı 

    • El Mal - Emilia Pérez
    • The Journey - The Six Triple Eight
    • Like a Bird - Sing Sing
    • Mi Camino - Emilia Perez
    • Never Too Late - Elton John: Never Too Late

    En İyi Kısa Animasyon 

    • Beautiful Men
    • In the Shadow of the Cypress
    • Magic Candies
    • Wander to Wonder
    • Yuck! 

    En İyi Kısa Belgesel 

    • Death by Numbers
    • I Am Ready, Warden
    • Incident
    • Instruments of a Beating Heart
    • The Only Girl in the Orchestra 

    En İyi Kısa Film 

    • A Lien
    • Anuja
    • I'm not a Robot
    • The Last Ranger
    • The Man Who Could not Remain Silent

    2025 Oscar adaylarını çevrimiçi izleyin

    97. Akademi Ödülleri’nde adaylık kazanan tüm filmlerin nereden izlenebildiğini öğrenmek için düzenli olarak güncellenen bu rehbere göz atabilir, filmlerin Netflix, Disney+ ya da Prime Video gibi platformlarda yer alan farklı izleme seçenekleri arasından size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • Çılgın Hırsız Serisindeki Tüm Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    Çılgın Hırsız Serisindeki Tüm Filmleri Çevrimiçi İzleyin

    Dünyanın en büyük kötüsü olmanın beşindeki usta hırsız Gru’nun, hayatına giren üç kız kardeşle bir kahramana evrilmesinin hikâyesini anlatan Çılgın Hırsız bugün her yaştan seyircinin tanıdığı ve sevdiği bir fenomene dönüşmüş durumda. Bugün sinema filmlerinden video oyunlarına çok farklı mecrada karşımıza çıkan Çılgın Hırsız serisindeki tüm uzun metraj filmleri ve bu filmleri hangi platformlardan izleyebileceğinizi bu sayfa aracılığıyla öğrenebilirsiniz.

    Toplamı 5 milyar doları aşan gişe performansıyla tüm zamanların en hasılatlı animasyon serisi kabul edileni seride dört Çılgın Hırsız filmi, Gru’nun yardımcıları Minyonlar’a odaklanan iki spin-off, iki televizyon özel programı ve on dokuz kısa filmi yer almakta.

    2010 tarihli ilk Çılgın Hırsız filminde Gru, rakibi Vector’u hırsızlık konusunda alt etmek için Ay’ı çalma planları yapan acımasız bir kötü olarak seyirci karşısına çıkmıştı. Planını gerçekleştirmek için çareyi kurabiye satan Margo, Agnes ve Edith isimlerinde üç öksüz kız kardeşi kullanmakta bulan Gru, zaman içinde onlara bağlanmış ve kızları evlat edinmişti. İlk filmde Gru’yu Steve Carell, Vector’u Jason Segel seslendirirken, Gru’nun asistanı Dr. Nefario’ya Russell Brand hayat vermişti. Ayrıca Miranda Cosgrove, Margo’yu, Elsie Fisher Agnes’i, Dana Gaier ise Edith’i seslendirmişti.

    Çılgın Hırsız 2’de artık süper kötülükten emekli olan Gru’yla bir gün Anti-Villain League (AVL) adında kötülerle mücadele eden bir örgüt iletişime geçmiş ve tehlikeli bir mutajenin çalınmasının ardındaki hırsızı bulması için ondan yardım istemişti. Başta çekimser kalsa da örgütün başındaki Silas Ramsbottom’un teklifini kabul etmiş ve ajan Lucy Wilde’la beraber, sonradan “El Macho” lakaplı usta hırsız olduğunu öğreneceği bu hırsızın peşine düşmüştü. İkinci filmin seslendirme kadrosunda ana kadroya ek olarak Kristen Wiig Lucy, Steve Coogan Silas, Benjamin Bratt ise El Macho rollerinde yer almıştı.

    2017 tarihli Çılgın Hırsız 3’te ise artık evli bir çift olan Gru ve Lucy’nin ajan olarak görevlerine devam ederken Dumont Elmas’ını çalan Balthazar Bratt isimli bir kötüyü yakalayamadıkları için Anti Villain League’teki işlerine son verilir. Yeni hayatlarına alışmaya çalışan aile, Gru’nun kayıp ikiz kardeşi Dru’nun yanına Freedonia’ya adlı bir ülkeye seyahat eder. Dru, Gru’dan ona süper bir kötü olmanın yollarını öğretmesini isterken, Gru ise Bratt’ten elması geri alıp Anti-Villain League’e vermenin peşindedir. Gru ve Dru, aralarındaki görüş ayrılıklarına rağmen, Bratt’i alt etmek için güçlerini birleştirmeye karar verir. 

    2024 yılında gösterime giren Çılgın Hırsız 4, Gru, Lucy, kızları Margo, Agnes, Edith ve yeni bebekleri Gru Jr.’ın, Gru’nun eski düşmanı Maxime Le Mal’den kurtulmak için tanık koruma programıyla yeni bir hayata başlamasını ancak yine de maceradan ve intikama susamış Le Mal’den bir türlü uzak kalamamalarını konu edinmişti. Le Mal’ı usta komedyen Will Ferrell seslendirirken sevgilisi Valentina rolünü Sofia Vergara üstlenmişti. Gru’nun taşındıkları kasabadaki yeni komşuları Perry Prescott’a Stephen Colbert, Patsy Prescott’a Chloe Fineman ve Potty Prescott’a Joey King hayat vermişti. 

    Çılgın Hırsız spin-off’ları

    İlk iki filmin gişedeki başarısının ardından Illumination Entertainment, Gru’nun sadık hizmetkârları olarak bildiğimiz Minyonların onunla tanışmadan önceki maceralarına odaklanan Minyonlar adlı spin-off’a imza attı. Dünyadaki yegane amaçları kötülere hizmet etmek olan sarı yaratıkların, görevlerini yüzlerine gözlerine bulaştıran Minyonların tarih boyunca sebep olduğu kaosları anlatan filmin seslendirme kadrosunda başta Kevin, Stuart ve Bob olmak üzere tüm Minyonları seslendiren yönetmen Pierre Coffin, Sandra Bullock, Jon Hamm, Michael Keaton, Allison Janney ve Steve Coogan gibi isimler yer aldı. Minions: The Rise of Gru adlı ikinci spin-off ise, 1976 yılında henüz 11 yaşında olan ve süper kötü olma hayalleri kuran Gru’nun Minyonlarla tanışmasını ve Wild Knuckles’ın öğretileriyle bir hırsız olmayı öğrenmesini ve Vicious 6’le mücadele etmesini konu edindi.

    Çılgın Hırsız filmlerini Türkiye’den çevrimiçi izleyin

    Universal’den gelen haberlere göre Çılgın Hırsız serisinin en yeni spin-off’u olması beklenen üçüncü Minyonlar filmin 2026 yazında gösterime girecek. Serideki diğer filmlerin hangi platformlardan izlenebildiğini öğrenmek için düzenli olarak güncellenen bu rehbere göz atabilir, filmlerin Netflix, Disney+ ya da Prime Video gibi platformlarda yer alan farklı izleme seçenekleri arasından size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • Alacakaranlık (Twilight) Serisini Çevrimiçi İzleyin

    Alacakaranlık (Twilight) Serisini Çevrimiçi İzleyin

    Gençlik edebiyatında vampir romanları furyasını başlatan Stephenie Meyer’ın satış rekorları kıran roman serisinden uyarlanan Alacakaranlık (Twilight) serisinin bugün tüm zayıf noktalarına rağmen birçok sinemasever için kült statüsüne ulaşmış olduğunu söylemek mümkün.

    Seri ayrıca filmlerde başrolleri paylaşan Kristen Stewart ve Robert Pattinson’ın kariyerlerinde bir sıçrama tahtası görevi de gördü. JustWatch’ın hazırladığı bu rehber sayesinde serideki beş filmi de Türkiye’de hangi platformlar üzerinden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

    2008 yılında vizyona giren ilk film Alacakaranlık’ta, babasıyla beraber yaşamak üzere Forks kasabasına taşınan Bella Swan, bir yandan yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da okulda tanıştığı Edward isimli gizemli gence ilgi duymaya başlamıştı. Bella, Edward’ın ve ailesinin vampir olduğunu öğrenmiş ve buna rağmen onunla beraber olmayı kabul etmişti.

    Serinin ikinci filmi Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay’da Edward, Bella’yı diğer vampirlerden korumak için ondan uzaklaşmayı seçmiş ve bu da Bella’nın aslında bir kurtadam olan Jacob Black’le yakınlaşmasına sebep olmuştu. Üçüncü film Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma Edward, Bella ve Jacob arasındaki aşk üçgenini merkezine alırken, vampirler ve kurtadamlar arasındaki barışı tehdit eden yeni bir vampir klanını hikâyeye dâhil etmişti.

    Roman serisinin son kitabı iki ayrı film şekilde uyarlanan film serisinin dördüncü filmi Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 1, Edward ve Bella’nın düğünüyle başlamış ancak çiftin hiç beklemediği bir gelişme özellikle Bella’nın geleceğini geri dönüşü olmayan bir şekilde etkilemişti. Edward’dan hamile kalan Bella, bebeğini aldırmamayı seçmiş, Edward ise doğum sırasında Bella’yı hayata döndürebilmek için onu vampire dönüştürmek zorunda kalmıştır.

    2012 yapımı Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2’de ise Edward ve Bella’nın Renesmée adında bir kızları olmuş ancak sahip olduğu güçler Volturi’lerin dikkatini çekmiş ve Cullen ailesinin Renesmée’nin hayatının bağışlanması için Volturi’lerle yüzleşmesi gerekmişti.

    Alacakaranlık filmlerini Türkiye’den çevrimiçi izleyin

    Serideki tüm filmlerin hangi platformlardan izlenebildiğini öğrenmek için düzenli olarak güncellenen bu rehbere göz atabilir, filmlerin Netflix, Disney+ ya da Prime Video gibi platformlarda yer alan farklı izleme seçenekleri arasından size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • The Matrix Serisi Hangi Sırayla İzlenmeli?

    The Matrix Serisi Hangi Sırayla İzlenmeli?

    Bugün özellikle bilimkurgu ve aksiyon sinemasında Matrix öncesi ve Matrix sonrası diye bir ayrım varsa, bunun elbette ki Lana ve Lilly Wachowski’nin dehasına borçlu olduğumuzu söylemeliyiz. Başrollerinde Keanu Reeves, Carrie Anne Moss, Hugo Weaving ve Laurence Fishburne’ün yer aldığı The Matrix, 1999’da gösterime girer girmez seyircilerin kalbini fethetti ve gişede rekor kırdı. Filmin başarısıyla yeşil ışık yakılan ve 2003 yılında vizyona giren iki filmin ardından, Matrix evreninde geçen bir antoloji animasyonla devam eden seri, 2021’de yalnızca Lana Wachowski’nin yönetmen koltuğuna oturduğu beşinci filmle noktalandı.

    Cyberpunk kültürü ve imgeleminden beslenen bu modern klasiği hangi sırayla ve hangi platformlar üzerinden izleyebileceğinizi merak ediyorsanız doğru adrestesiniz. JustWatch’ın hazırladığı rehber sayesinde The Matrix serisinin Türkiye’deki tüm çevrimiçi izleme seçeneklerine bu sayfadan göz atabilirsiniz.

    Postmodern Batı felsefesinden (özellikle de Jean Baudrillard’ın Simülarklar ve Simülasyon kitabından) Hong Kong aksiyon sinemasına ve cyberpunk animelere birçok ilham kaynağından beslenen The Matrix, ilk filminde hacker dünyasında “Neo” takma adıyla bilinen bilgisayar programcısı Thomas Anderson’la tanıştırmıştı bizi. Başlarında Ajan Smith’in yer aldığı gizli ajan grubunun hedefi hâline gelen Neo’yu, Trinity lakaplı başka bir hacker bulmuş ve ona aradığı tüm cevapları Morpheus’un vereceğini söylemişti. Neo, Trinity ve Morpheus’un yardımıyla dünyanın kontrolünün tamamını makinelerin geçirdiğini öğrenmiş ve gerçek bedenleri uyku halinde olan insanların Matrix adında bir simülasyonda yaşadıklarını öğrenmişti. Morpheus’un Seçilmiş Kişi olduğuna inandığı Neo, Matrix’ten ayrılmayı başarmış insanların son kalesi olan Zion’u yok etmeye çalışan yapay zekâ programları Ajanlar’la mücadele ederek Morpheus’u onların elinden kurtarmayı başarmıştı.

    Serinin ikinci filmi The Matrix Reload’daysa kahramanlarımız Zion’a ulaşmaya çalışan makinaları alt edebilmek için Kahin’in tavsiyesiyle sürgündeki bir program olan Anahtarcı’nın peşine düşmüştü. Ekip Anahtarcı’yı Merovingian adlı başka bir programın elinden kurtarmaya çalıştıktan sonra Neo, Matrix’in kaynak koduna erişerek “Mimar”la tanışır. Matrix’in yaratıcısından kendisinin aslında bilinçli yaratılmış bir anomali olduğunu öğrenen Neo’nun, Matrix’i yeniden başlatmak ve Trinity’yi kurtarmak arasında bir seçim yapması gerekmişti.

    Reloaded’da yaşananların hemen sonrasını ele alan The Matrix Revolutions ise Neo, Morpheus, Trinity ve Zion’daki tüm insanların, hem makinelerin dünyasını hem de Matrix’yi yok etmeye kararlı Smith’u durdurmak için verdikleri son mücadeleye odaklanmıştı. Makinelerle Smith’i alt etmek için anlaşma yapan Neo’nun kendisini feda ettiği film, Matrix’in yeniden başlayıp barışın tekrar sağlanmasıyla noktalanmıştı. O dönemde serinin üçüncü ve son filmi olarak tasarlanan Revolutions, ilk iki film kadar beğenilmemiş ve dramatik anlamda zayıf olduğuna dair eleştiriler almıştı.

    Wachowski’lerin üçüncü filmin ardından The Matrix’in akıbetine dair sık sık sorularla karşılaşmasına ve Warner Bros.’un dördüncü film yapma projesine sıcak bakmasına rağmen uzun yıllar boyunca ikiliden ses çıkmadı. Lana Wachowski’nin anne ve babasını kaybettikten sonra The Matrix’te teselli bulmasıyla yazdığı The Matrix: Ressurrections’ın kesin olarak hayata geçeceği 2019 yılında duyuruldu. Orijinal üçlemeden Keanu Reeves, Carrie-Anne Moss, Jada Pinkett Smith ve Lambert Wilson geri dönerken Yahya Abdul-Mateen II, Jessica Henwick, Neil Patrick Harris, Jonathan Groff ve Priyanka Chopra gibi isimler de dördüncü filmde yer aldı.

    The Matrix Resurrections’da, üçüncü filmden altmış yıl sonrasında yeniden Matrix’te yaşamaya başlamış ve eski kimliğine dair hafızasında hiçbir şey kalmamış bir Neo bulduk karşımızda. Bugs isimli genç bir kadın yardımıyla, simülasyondan çıkan ve makineler ile insanlar arasında her an bozulabilecek bir barışın sağlandığı yeni bir düzen kurulduğunu öğrenen Neo, tıpkı kendisi gibi hafızasını yitirmiş Trinity’yi uyandırmak için harekete geçmişti. Video oyunu kültürüne, stüdyo sistemine ve seri üretime karşı esprili ve ironik bir bakışla yaklaşan ama bunu yaparken kahramanlarına içten ve duygusal bir hikâye yazan Wachowski’nin şimdilik seriyi noktaladığını umduğumuz bu filmi büyük beğeni topladı.

    Matrix evreninde ayrıca, doğrudan filmlerin anlatısıyla bağlantılı olmasa da Wachowski’lerin dünyasını genişleten ve zenginleştiren bir antoloji filmi de bulunmakta. Toplamda dokuz animasyon filmin yer aldığı 2003 tarihli The Animatrix’in yapımcılığını Wachowski’ler üstlenirken Andy Jones, Mahiro Maeda, Shinichirō Watanabe, Yoshiaki Kawajiri, Takeshi Koike, Kōji Morimoto ve Peter Chung yönetmen olarak yer aldı.

  • Sonic Filmlerini ve Dizilerini Sırayla İzleme Rehberi

    Sonic Filmlerini ve Dizilerini Sırayla İzleme Rehberi

    Doksanların başında Japonya merkezli SEGA tarafından piyasaya sürülen oyun serisi Sonic the Hedgehog bugün oyunlardan, kitaplara, çizgi romanlardan animasyon dizilere pek çok biçimde popüler kültürde yer etmiş durumda. Temelde mavi renkli antropomorfik bir kirpinin çılgın bir bilim adamıyla mücadelesine dayanan Sonic, 2020 yılında Paramount Stüdyoları tarafından live-action olarak sinemaya uyarlanmaya başladı. İki film ve bir dizinin ardından, üçüncü filmi bu ay vizyona giren Sonic serisine dair bilmeniz gereken her şeyi bu yazıda bir araya getirdik.

    Sonic the Hedgehog ilk olarak video oyunu olarak piyasaya sürülse de daha doksanlı yılların başından itibaren farklı medyalarda kendisine yer buldu. Sırasıyla The Adventures of Sonic the Hedgehog (1993) ve Sonic the Hedgehog (1993-1994) isimli animasyonlar diziler yayınlandı. 1996 yılındaysa ilk bölümlükj oan Sonic: The Hedgehog yayınlandı ve üç yıl sonra birleştirilip film formatında ABD’de gösterildi. Aynı yıl, Sonic Underground adlı animasyon dizi yayınlandı.

    2000’li yıllara geldiğimizdeyse ilk olarak 2003’te yayınlanan Sonic X dizisi üç sezon sürdü. Serinin ilk CGI temelli animasyonu Sonic Boom 2014’te yayın hayatına başladı. 2022 yılında Netflix’te yayına başlayan Sonic Prime’ın final sezonu ise kısa bir süre platformun kütüphanesine eklendi.

    Serinin başlangıcından beri stüdyolar Sonic’i beyazperdeye uyarlama girişimlerinde bulunsa da, projenin haklarının Paramount tarafından satın alınmasıyla ancak yeşil ışık yakılmış oldu. Uzayda saldırıya uğradıktan sonra sahip olduğu altın halkalar sayesinde bir portal açarak kendisini dünyada bulan Sonic’in Dr. Robotnik’in elinden kurtulmaya çalışırken kasaba şerifi Tom Wachowski’yle işblrliği yapmasını konu edinen Sonic the Hedgehog,  2020 yılında vizyona girdi. Ben Schwartz’ın Sonic’i seslendirdiği filmde, Jim Carrey’i Dr. Robotnik yani nam-ı diğer Eggman’i, James Marsden ise Tom Wachowski’yi canlandırdı.

    Gişede 320 milyon dolarlık hasılat elde eden filmin devamı Sonic the Hedgehog 2, 2022 yılında gösterime girdi. Sonic’den intikam almak için Dr. Robotnik’le işbirliği yapan Knuckles ile Sonic’e hayranlık besleyen ve ona yardımcı olan Miles “Tales” Power gibi video oyunlarının sevilen iki karakterinin yer aldığı filmde, Idris Elba Knuckles’ı, Colleen O'Shaughnessey ise Tails’i seslendirdi. 

    İkinci film ile hazırlıkları devam eden üçüncü film arasında köprü gören spin-off dizi Knuckles, Paramount+ platformunda yayınlandı. Knuckles’ın şerif yardımcısı Wade Whipple’ı bir Ekidne savaşçısı gibi eğitmesini konu edinen dizi altı bölüm sürdü. Idris Elba, bir kez daha Knuckles’ı seslendirirken, ona Wade Whipple rolünde Adam Pally eşlik etti.

    Sonic the Hedgehog 3 ise Sonic, Knuckles ve Tales’in, Shadow the Hedgehog’u alt edebilmek adına en büyük düşmanları Dr. Robotnik’le işbirliği yapmalarını konu ediniyor. Önceki filmlerin oyuncu ve seslendirme kadrosundan Ben Schwartz, Jim Carrey, Colleen O'Shaughnessey, Idris Elba ve James Marsden’ın geri döndüğü filmde, Keanu Reeves, Shadow’ı seslendiriyor. 

    Sonic Sinematik Evreni’ndeki tüm yapımları çevrimiçi izleyin

    Paramount imzalı Sonic serisinin, 2027 yılında gösterime girmesi bekleniyor. Serideki tüm yapımların Türkiye’de hangi platformlar üzerinden izlenebileceğini güncel olarak takip etmek için bu sayfaya göz atmayı unutmayın.

  • Nosferatu’yu Sevenlerin Bayılacağı 8 Klasik Film

    Nosferatu’yu Sevenlerin Bayılacağı 8 Klasik Film

    Son dönemde korku sinemasının yükselen yıldızları arasından yer alan Robert Eggers’ın F. W. Murnau’nun dışavurumcu klasiğini uyarladığı Nosferatu geçtiğimiz günlerde vizyona girdi. Başrollerinde Bill Skarsgård, Lily-Rose Depp, Nicholas Hoult ve Willem Dafoe gibi isimlerin yer aldığı film, Bram Stoker’ın gotik romanından, sinemadaki birçok korku klasiklerinden izler taşıyor. Seyirci üzerinde sahici bir etki yaratmak adına detaylara ve yarattığı atmosfere önem vermesiyle bilinen yönetmenin izinden Nosferatu’ya ilham kaynağı olan yapımları sizler için bir araya getirdik.

    Nosferatu, Alman dışavurumcu estetiğiyle özdeşleştirilen Murnau’nun tek gotik klasiği değil elbette. Alman edebiyatının ve folklörünün önemli metinlerine dayanan 1926 tarihli Faust, Robert Eggers’ın röportajları sırasında referans olarak gösterdiği filmlerden bir tanesi. Faust isimli bir simyacının başarı ve şöhret karşılığında Mephisto adlı iblisle anlaşma yapmasını konu edinen filmin, aslında masum bir karakterin, kötücül bir gücün etkisi altında kalmasını anlatması sebebiyle Ellen ve Kont Orlok’un arasındaki ilişkiyi akla getirdiğini de söylemek mümkün. Eggers’e özellikle ilham kaynağı olan unsur ise, filmde Mephisto’nun tüm köye veba salgınını getirirken kanatlarıyla gökyüzünü kapladığı sahne. Bu sahneye benzer bir sekans Eggers’in filminde de yer alıyor.

    Murnau, Stoker’ın romanının izinsiz bir versiyonunu çekse de ilk resmi uyarlamaya Tod Browning 1931 yılında imza atıyor. Bela Lugosi’nin etkileyici performansıyla sinema tarihine geçen Dracula’nın açılış sahnesi Eggers’in filmine ilham kaynağı olmuş. Wired’a verdiği röportajda bu sahneye değinen yönetmen, Hutter’ın at arabasıyla Orlok’un şatosuna yaklaşırken çektiği kısımlarla bu sahneye kendi yorumunu getirdiğini belirtmiş. Yine aynı yıl Archie Mayo tarafından çekilen Svengali’nin de, genç bir kadın ve onu baştan güçlü ve şeytani bir figüre yer vermesi sebebiyle Nosferatu’yu çağrıştırdığını söyleyebiliriz.

    İngiliz yönetmen Thorold Dickinson’ın Puşkin’in aynı adlı kısa hikâyesinden uyarladığı filmi The Queen of Spades, konusundan ziyade biçim ve estetiğiyle Eggers’e ilham kaynağı olan bir korku filmi. Kamera kullanımının ve kompozisyonlarını son derece etkileyici bulduğunu belirten Eggers, filmin atmosfer yaratma konusunda çok başarılı olduğunu belirtiyor. CGI yerine pratik efekt kullanımını yeğleyen yönetmen, Queen of Spades’teki karlı Rus sokaklarını örnek almış. 

    Şimdiye kadar verdiğimiz örnekler genelde belli sahnelerde referans noktaları görevi görmeleriyle dikkat çekerken, Eggers, Jack Clayton’ın The Innocents’ını Nosferatu’nun en temel ilham kaynaklarından biri olarak nitelendiriyor. Deborah Kerr’in canlandırdığı Bayan Giddens’ın mürebbiye olarak çalıştığı evin hayaletli olduğuna inanmaya başlamasını konu edinen filmin gerek gotik atmosferi gerek karakterin yaşadığı psikolojik çöküntü ve paranoya hali bağlamında özellikle Lily-Rose Depp’in canlandırdığı Hellen’ın deneyimlerine benzediğini söylemek mümkün. 

    Korku türüyle bağlantısı oldukça zayıf olsa da Eggers’ın tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında saydığı Ingmar Bergman imzalı Cries and Whispers, Nosferatu’yu çekerken özellikle oyunculuk performanslarıyla aklının köşesinde yer etmiş. Ama oyunculuk dediğimizde Lily-Rose Depp’in belki de en çok kıyaslandığı Isabelle Adjani’nin başrolde oynadığı unutulmaz Andrzej Zulawski filmi Possession’u anmadan geçmek olmaz. Werner Herzog’un Nosferatu uyarlamasında Lucy Harker rolünü de üstlenen Adjani’nin Possession’daki performansını Lily-Rose Depp’in Ellen Hutter karakteri için sık sık referans olarak gösterdiğini görüyoruz.

    Nosferatu’nun yapım tarihi açısından günümüze en yakın ilham kaynağı ise Mel Brooks’un yönettiği Dracula parodisi Dracula: Dead and Loving It. Eggers’un senaryo yazım sürecinde faydalandığı film, yönetmene vampirler konusunda uzak durması gereken klişeler konusunda yol göstermiş.

  • Nosferatu’yla İlgili Tüm Film ve Diziler

    Nosferatu’yla İlgili Tüm Film ve Diziler

    Robert Eggers’ın başrollerinde Bill Skarsgård, Lily-Rose Depp ve Nicholas Hoult’un yer aldığı Nosferatu uyarlaması kısa bir süre önce vizyona girdi. JustWatch ekibi olarak popüler kültürdeki en ikonik vampir temsillerinden biri olan Nosferatu’nun film ve dizilerdeki tüm yorumlarını sizler için bir araya getirdik.

    Nosferatu’nun ortaya çıkış hikâyesinin esasen sessiz dönemdeki Alman dışavurumcu sinemasına dayandığını görüyoruz. Nosferatu – Eine Symphonie des Grauens, sinemada dışavurumculuk denince ilk akla gelen isimlerden olan F. W. Murnau’nun yönettiği ve senaryosunu Henrik Galeen’in kaleme aldığı bir gayriresmi Dracula uyarlaması. Bram Stoker’ın 1897 tarihli Gotik romanının telif haklarını almadan yapılan bu uyarlamada hikâye Transilvanya’da değil Almanya’da geçiyor. Ürpertici vampirimizin ismi Kont Orlok; Jonathan Harker, Thomas Hutter; Mina Harker ise Helen Hutter olarak değiştiriliyor filmde. Nosferatu’nun fiziksel görünüşünün de büyük oranda değiştirildiği, okült, mistik ve dini öğelerin önemli rol oynadığı bu uyarlama yine de Stoker’ın mirasçılarının hedefi oldu ve tüm kopyalarının mahkeme kararıyla toplatılmasına karar verildi. Buna rağmen çeşitli kopyaları günümüze ulaşan film bugün hâlâ korku sinemasının köşe taşlarından biri kabul edilmekte.

    Nosferatu’nun bir sonraki uyarlamasına ise Yeni Alman sinemasının önde gelen isimlerinden Werner Herzog imza attı. Murnau’nun filmine büyük bir hayranlık besleyen Herzog, Stoker’ın romanının telif hakkının süresinin dolmasıyla beraber film üzerinde çalışmaya başladı. Karakter isimlerinde özgün metne sadık kalan yönetmen (Lucy ve Mina’nın karakterlerinin yer değiştirmesi dışında) karakter tiplemesi ve estetik açıdan Murnau’nun versiyonunu örnek olarak benimsedi. Herzog’un kariyerinde çalkantılı iş birlikleriyle iz bırakan Klaus Kinski, Dracula’yı canlandırırken, Isabelle Adjani Lucy Harker’a, Bruno Ganz Jonathan Harker’a ve ünlü yazar ve çizer Roland Topor, Renfield’e hayat verdi. Murnau’nun filminin aksine, Herzog’un Nosferatu’sunda Kont karakterinin daha trajik ve neredeyse sempati duyabilecek bir şekilde resmedilmesiyle drama yönünün korku unsuruna kıyasla daha ağır bastığını sölylemek mümkün.

    1988 yılına geldiğimizdeyse karşımıza Vampire in Venice filmi var. Carlo Alberto Alfieri ve Leandro Lucchetti’nin Herzog’un Nosferatu’sunun devamı olarak kaleme aldığı senaryoyu İtalyan yapımcı Augusto Caminito uyarlamaya karar verdi. Ancak gerek anlaşılan yönetmenlerle yaşanan sorunlar gerek Klaus Kinski’nin setteki kabul edilemez davranışları yüzünden yapım süreci büyük bir kaosa dönüştü. En sonunda Caminito’nun bizzat tamamlamak zorunda kaldığı film Venedik Film Festivali’nde prömiyer yapsa da hem izleyici hem de eleştirmenlerce büyük bir hayal kırıklığı olarak nitelendirildi.

    2000 yılında E. Elias Merhige’in çektiği Shadow of the Vampire ise Murnau’nun Nosferatu’sunun yapılış sürecini ilginç bir biçimde kurmacalaştıran bir yapım. Orijinal filmde Kont Orlok’u canlandıran Max Schreck’in gerçekte bir vampir olması üzerinden inşa edilen hikâyede Schreck’i Willem Dafoe, Murnau’yu ise John Malkovich canlandırdı. Film En İyi Makyaj ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarinda Oscar’a aday gösterildi. 

    Nosferatu’yla ilgili yapımları nereden izleyebilirim?

    Robert Eggers’ın uyarlamasından ayrı olarak NOS4a2 gibi orijinal hikâyeden oldukça farklı bir çerçeveye ve tarza sahip olan bir dizi uyarlamanın yanı sıra Murnau’nun filminin yapım sürecini ve sinemadaki mirasını ele alan Nosferatu: The Real Story gibi bir belgesel de mevcut.

    Eğer Nosferatu’yla ilgili dizi ve filmleri Türkiye’de nereden izleyeceğinizi merak ediyorsanız, sitemizin sunduğu filtreleme özelliğiyla listedeki yapımların hangi dijital platformlarda mevcut olduğunu öğrenebilirsiniz.

  • Robert Eggers’in tüm filmlerini çevrimiçi izleme rehberi

    Robert Eggers’in tüm filmlerini çevrimiçi izleme rehberi

    Son dönemde ana akım sinema içinde Ari Aster ve Jordan Peele gibi isimlerle “nitelikli korku” (elevated horror) tarzı filmler denince ilk akla gelen isim olan Robert Eggers’ın yeni uzun metrajı Nosferatu bu hafta vizyona giriyor. Eggers, kariyeri açısından neredeyse bir passion project diyebileceğimiz ve üzerinde çalışmaya başladığı 2015 yılından bu yana büyük değişiklikler geçiren filmle, Bram Stoker’ın gotik klasiği Dracula’nın ruhuna sadık kalan bir uyarlamaya imza atıyor. JustWatch ekibi olarak hazırladığımız bu sayfayla yönetmenin filmografisine kronolojik br bakış atıyoruz.

    Eggers prodüksiyon tasarımcısı olarak başladığı sinema kariyerinde büyük çıkışına 2015 yılında yönettiği The VVitch ile imza attı. Başrollerinde Anya Taylor-Joy, Ralph Ineson ve Kate Dickie’nin rol aldığı film 17. yüzyılda New England’daki yerleşimci bir ailenin başından geçen doğaüstü ve korkutucu bir dizi olaya odaklanmaktaydı. Anya Taylor-Joy’un annesi ve babası tarafından kardeşlerinin ölümüne yol açan bir cadı olmakla suçlanan Thomasin adlı genç kızı canlandırdığı film, tarihsel gerçekçiliği, atmosfer yaratımı ve incelikli Püritanizm eleştirisiyle büyük beğeni topladı. Aydınlatma için yalnızca doğal ışık ve mum ışığının kullanıldığı bu filmle, Eggers detaylar konusundaki titizliğini de ortaya koymuş oldu.

    İkinci filmi olarak Nosferatu’yu uyarlamaktan vazgeçen Eggers’ın bir sonraki projesi Willem Dafoe ve Robert Pattinson’ın başrollerini paylaştığı The Lighthouse oldu. Yönetmenin kardeşi Max Eggers’le beraber senaryosunu kaleme aldığı film, 19. yüzyıl sonlarında New England yakınlarında iki deniz feneri bekçisinin bir fırtına sonrasında mahsur kalmaları ve bunu takiben yaşadıkları buhranları konu edinmekteydi. Tamamı siyah beyaz çekilen, dışavurumcu ve sembolik diliyle özgün bir psikolojik gerilim atmosferi yaratan film, En İyi Sinematografi dalında Oscar’a aday gösterildi.

    Robert Eggers’in üçüncü filminin tohumları ise yönetmenin İzlanda seyahati sırasında Björk’le ve onun aracılığıyla şair ve yazar Sjón’le tanışmasıyla atıldı. Nors mitolojisi ve Viking temalı bir film çekmek isteyen Eggers, Sjón’la beraber Shakespeare’in Hamlet’ine de ilham kaynağı olan Amleth efsanesinden ilham alan bir senaryo yazdı. Amcasının intikamı sonrasında Kral babası katledilen, intikam yemini etmiş sürgündeki prens Amleth’i Alexander Skarsgård canlandırırken, Nicole Kidman Kraliçe Gudrún’a, Ethan Hawke Kral Aurvandill’e hayat verdi. Amleth’e intikam planlarında yardımcı olan cadı Olga rolünü Anya Taylor-Joy üstlenirken, Eggers’in önceki filmlerinden Willem Dafoe, Kate Dickie ve Ralph Ineson gibi isimler de projede yer aldı.

    2022 yılında yeniden Nosferatu üzerinde çalışmaya başlayan Eggers, Thomas Hutter rolü için Harry Styles, Ellen için Anya Taylor-Joy’la anlaşsa, sonrasında bu isimlerin yerini Nicholas Hoult ve Lily Rose Depp aldı. Uzun zamandır yönetmenle çalışmak istediğini belirten Bill Skarsgård ise Kont Orlok rolünü üstlendi. Daha evvel Shadow of the Vampire’da Murnau’nun filminde Kont Orlok’u canlandıran oyuncu Max Schreck olarak da beyazperdede boy gösteren Willem Dafoe, Dr. von Franz karakterine hayat verdi. Aaron Taylor Johnson, Friedrich Harding’i, Emma Corrin, Anna Harding’i Ralph Ineson ise Wilhelm Sievers’ı canlandırdı. 

    Robert Eggers filmlerini Türkiye’de çevrimiçi nereden izleyebilirim?

    Nosferatu’ya hazırlık yapmak için Robert Eggers’in diğer filmlerine göz atmak istiyorsanız doğru adrestesiniz. Türkiye’deki tüm streaming platformlarının sunduğu kiralama, satın alma ve abonelik seçeneklerinin güncel bir şekilde listelendiği JustWatch sayesinde Netflix, Amazon Prime, Disney+ veya Apple TV gibi platformlardan dilediğinizi tercih edebilirsiniz. 

  • Squid Game’i sevdiyseniz bu yapımları da seveceksiniz

    Squid Game’i sevdiyseniz bu yapımları da seveceksiniz

    Squid Game bundan üç yıl önce Netflix’te yayınlandığında kısacık bir sürede tüm dünyayı kasıp kavuran bir fenomene dönüştü. Platformun en çok izlenen dizisi unvanına sahip Güney Kore yapımı distopik dizinin ikinci sezonu geçtiğimiz haftalarda yayına başladı.

    Distopik bir evrende geçen dizinin ilk sezonu, kendisini, yüzlerce yarışmacıların 45,6 milyar won değerinde bir para ödülü kazanmak için hayatları pahasına katıldığı bir dizi oyunun ortasında bulan kumar bağımlısı Seong Gi-hun’un hikâyesini anlatmıştı. İkinci sezon ise Gi-hun’un, oyunlarının bir daha tekrarlanmasına engel olmak ve Front Man’den intikam almak için üç yıl sonra oyunlara ikinci kez katılmasını ele alıyor.

    Eğer siz de Squid Game tarzındaki distopik gerilimleri, hayatta kalma hikâyelerini ve oyun temelli anlatıları seviyorsanız, aşağıda beş film ve beş dizi olacak şekilde listelediğimiz yapımlara mutlaka göz atın.

    Netflix’in oyun ve gerilim konseptini birleştiren tek dizisi Squid Game değil. 2020 yılında başlayan ve Haro Aso’nun aynı adlı mangasından uyarlanan Alice in Borderland, bu türün sevilen güncel örneklerinden bir tanesi. Alice in Borderland, arkadaşlarıyla beraber kendisini farklı bir gerçeklikteki Tokyo’da bulan Arisu’nun, hayatta kalabilmek için bir dizi oyun oynamak zorunda kalmasına ve içinde düştükleri bu gizemli durumu çözmeye çalışmasını konu ediniyor.

    Black Mirror, birbirinden farklı tarzda ve konularda bölümlere sahip olsa da kapitalizm ve tüketim toplum eleştirisi açısından Squid Game’le paralellikler taşıyan bir dizi. Dizinin “Fifteen Million Merits”, “White Bear”, “Bundersnatch” ve “USS Calister” bölümlerinin gerek işlenilen temalar gerek stil açısından Squid Game’i akla getirdiğini söylemek mümkün. 

    Prime Video yapımı Panic dizisi ise liseden mezun olan 23 gencin katıldığı ve onları en derinlerdeki korkularıyla yüzleştiren Panic isimli bir yarışma programını merkezine alıyor. Lauren Oliver’ın aynı adlı romanından uyarlanan dizinin odağındaki bu tehlikeli yarışma, kazanan gencin, yaşadığı kasabadan ayrılıp yeni bir hayat başlamasına imkan sağlayacak 50.000 dolar değerinde bir para ödülü vadediyor. (Ve elbette ki işler kontrolünden çıkıyor!)

    Squid Game başladığında sık sık adı anılan diğer bir dizi Nobuyuki Fukumoto’nun manga serisinden uyarlanan anime Kaiji: Ultimate Survivor. Anime, tıpkı Gi-hun gibi kumar borcu yüzünden kendisini bir ölüm kalım mücadelesine dönüşen oyunların ortasında bulan Kaiji Ito’nun hikâyesini anlatıyor.

    Sinema cephesine baktığımızdaysa, özellikle popüler filmlerde ve tür sinemasında bir oyun içinde hayatta kalma mücadelesi konusunun örneklerine daha çok rastladığımızı söylemek mümkün. Genelde bu tarz söz konusu olduğuna herkesin ilk aklına gelen yapım The Hunger Games olsa da Cube ve Battle Royale gibi kült korku-gerilim klasiklerinin Squid Game’e tartışmasız bir şekilde ilham verdiğini görebiliyoruz.

    Japon tür sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Takashi Miike’nin 2014 yapımı filmi As The Gods Will, Squid Game’le taşıdığı benzerlikler yüzünden epey gündeme gelmişti. Muneyuki Kaneshiro ve Akeji Fujimura’nın manga serisinden uyarlanan filmin hikâyesi bir okuldaki öğrencilerin küçükken oynadıkları, ancak kaybetmenin oyuncuların hayatına mal olduğu bir dizi oyun oynamak zorunda kalan liseli genç Shun’a anlatmaktaydı. Squid Game başladığında konu benzerliği yüzünden hırsızlıkla suçlanan Hwang Dong-hyuk dizinin senaryosunu 2009 yılında yazdığını belirtmiş, tüm benzerliklerin tamamen tesadüfi olduğunu dile getirmişti. 

    Squid Game benzeri film ve dizileri nereden izleyebilirim?

    Listemizdeki filmler ve diziler ilginizi çektiyse Prime Video, Netflix ve Disney+ gibi Türkiye’den erişime açık platformlardaki kiralama, satın alma veya abonelik aracılığıyla izleme seçeneklerine göz atabilirsiniz. Sitemizin sunduğu filtreleme seçeneklerini kullanmanız yeterli!

  • Aslan Kral serisindeki tüm dizileri ve filmleri çevrimiçi izleyin

    Aslan Kral serisindeki tüm dizileri ve filmleri çevrimiçi izleyin

    Özellikle doksanlı yıllarda doğan çocukların hayatlarında vazgeçilmez bir konuma sahip olan Aslan Kral,  2019 yılında Disney bünyesinde Jon Favreau tarafından live-action olarak yeniden sinemaya uyarlandı. Bu hafta gösterime giren Mufasa: Aslan Kral ise, Simba’nın babası Mufasa’nın gençliğine odaklanıyor ve beş yıl önce çekilen film açısından prequel işlevi görüyor.

    Aslan Kral film ve dizileri hangi sırayla izlenmeli

    Aslan Kral serisindeki live action filmlerin yanı sıra animasyon film ve dizileri de merak ediyorsanız JustWatch ekibi olarak hazırladığımız listeye göz atın. Sitemizin sunduğu filtreleme özelliğini kullanarak kiralama, satın alma ve abonelik seçenekleri arasından dilediğinizi tercih edebilirsiniz. 

    Aslan Kral (1994)

    Gurur Toprakları’nın varisi Simba’nın, amcası Scar’ın ihaneti üzerine babası Mufasa’yı trajik bir şekilde kaybetmesiyle başlayan müzikal film, dostları Timon, Pumbaa ve Nala’yla beraber krallığını geri alma hikâyesini anlatmıştı. Birçok hayranı tarafından tüm zamanların en iyi animasyon filmi kabul edilen Aslan Kral, unutulmaz şarkılarıyla, Shakespeare ve Hamlet referanslarıyla da akıllara kazınmıiştı. 

    Timon ve Pumbaa (1995)

    Filmin vizyona girmesinden bir yıl sonra televizyonda yayına başlayan bu animasyon dizi toplam üç sezon sürdü. Timon ve Pumbaa’nın dünyanın dört bir yanındaki maceralarına odaklanan dizide, orijinal filmden Simba, Rafiki, Zazu, Shenzi, Banzai, Ed gibi karakterlere de yer verildi. 

    Aslan Kral 2: Simba’nın Onuru (1998)

    Simba ve Nala’nın kızları Kiara’nın, Scar’ı destekledikleri için krallıktan uzaklaştırılan sürüyle yaşayan Kovu adlı bir aslana âşık olmasını anlatan ikinci film ise, Romeo ve Juliet’in hikâyesiyle benzerlikler taşımaktaydı. Kiara’nın yaşadığı büyüme sancılarını ve babasına isyanını da konu edinen film, Scar’ın eşi Zira’nın Simba’yı ortadan kaldırma çabalarına rağmen Gurur Toprakları’nın sakinlerinin ve dışlanan aslanların yeniden bir arada yaşayabileceğini göstermişti. 

    Aslan Kral 3 (2004)

    Simba’nın yakın dostları Timon ve Pumbaa’nın nasıl tanıştıklarını anlatan üçüncü film ise Aslan Kral’taki olaylara bu eğlenceli ikilinin perspektifinden bakarak yaratıcı bir öyküye imza atmıştı. 

    Aslan Koruyucular (2016)

    Esasen 2015 yılında televizyon filmi formatında gösterilen Aslan Koruyucular: Kükreme Geri Dönüyor’a dayanan dizi resmi olarak 2016 yılında yayın hayatına başladı. Nala ve Simba’nın küçük oğulları Kion’u merkezine alan dizi, genç aslanın bal porsuğu Bunga, hipopotam Beshte, çita Fuli ve balıkçıl Ono’yla beraber Gurur Toprakları’nı korumak için atıldığı maceraları konu edindi. Timon ve Pumbaa gibi üç sezon süren dizinin son sezonu, ikinci filmde yaşanan olaylarla paralellikler taşımaktaydı. 

    Aslan Kral (2019)

    Disney’in live action yeniden çevrimlerinin gişede önemli başarılar elde etmesiyle birlikte Aslan Kral Jon Favreau yönetmenliğinde bir kez daha beyazperdeye aktarıldı. VR / AR teknolojilerinden faydalanılarak gerçekçi bir animasyon görünümü elde edilen filmin seslendirme kadrosunda Donald Glover, James Earl Jones, Beyoncé, John Oliver, Seth Rogen, Billy Eichner gibi isimler yer aldı. 

    Mufasa: Aslan Kral (2024)

    Yönetmen koltuğunda Moonlight ve If Beale Street Could Talk gibi yapımlarla tanıdığımız Barry Jenkins’in oturduğu yeni Aslan Kral filmi Mufasa’da ise, Rafiki’nin Kiara’ya dedesi Mufasa’nın kral olma hikâyesini anlatıyor. Mufasa ve Scar’ın ilişkisine yeni bir boyut katan filmin seslendirme kadrosuna ilk filmde de yer alan Billy Eichner, Beyoncé, Seth Rogen ve Donald Glover gibi yıldızların yanında Mads Mikkelsen, Aaron Pierre, Kelvin Harrison Jr. ve Thandiwe Newton gibi isimlerin eklendiğini de görüyoruz.

  • Star Wars dizilerini çevrimiçi izleme rehberi

    Star Wars dizilerini çevrimiçi izleme rehberi

    Geçtiğimiz günlerde Star Wars evreninin en yeni dizisi Skeleton Crew Disney+’ta yayın hayatına başladı. Kronolojik olarak The Mandalorian ile aynı zaman diliminde geçen dizi, galakside kaybolan dört çocuğun eve dönmek için uğraşırken başından geçen maceralara odaklanıyor. Başrollerinde Jude Law, Ravi Cabot-Conyers, Ryan Kiera Armstrong, Kyriana Kratter, Robert Timothy Smith ve Nick Frost’un başrollerinde yer aldığı Skeleton Crew, Star Wars evreninde geçen on yedinci dizi.

    Sinema filmlerinin yanında gerek animasyon gerek live action olsun, kendilerine özgü hayran kitleleri oluşturmayı başaran Star Wars dizilerinin tamamı hakkında detaylı bilgi edinmek için aşağıda hazırladığımız listeye göz atabilirsiniz.

    Lucasfilm’i Disney’in satın almasından önce Star Wars dizileri denince akla ilk olarak Star Wars: The Clone Wars’ın geldiğini söylesek yanlış olmaz. Dave Filoni’nin imzasını taşıyan dizi, Obi-Wan Kenobi, Anakin Skywalker ve padawanı Ahsoka Tano’nun Klon Savaşları sırasındaki maceralarını ele almıştı. Özgün animasyon tarzıyla da akıllara kazınan yapım Star Wars evrenindeki iik dizi değil elbette. Seksenli yıllarda ABC’de yayınlanan Star Wars: Droids ve Ewoks dizileri de orijinal üçlemenin sevilen kahramanları R2D2, C-3PO ve Ewoklar’a odaklanmışt.

    Yine Dave Filoni’nin imzasını taşıyan Star Wars: Rebels ise İmparatorluk’un baskı rejimiyle mücadele etmeye çalışan Ezra Bridger, Sabine Wren, Hera Syndulla ve Kanan Jarrus’u seri açısından kilit kahramanlara dönüştürmüştü.

    Daha çok Marvel Sinematik Evreni’nden tanıdığımız Jon Favreau, Star Wars’ın ilk live action dizisi olarak anlatı evrenine yeni bir soluk getiren The Mandalorian ise ödül avcısı Din Djarin ve akıllara “bebek Yoda” olarak kazınan küçük Grogu’nın galaksideki maceralarına odaklanmıştı. The Book of Baba Fett ve Ahsoka gibi diğer live action yapımlarla ana üçleme ve devam üçleme arasında bağ kuran The Mandalorian’ın yanında, Obi-Wan Kenobi ve The Acolyte de Star Wars’ın Disney dünyasındaki konumunu sağlamlaştırdı. 

    Star Wars dizileri kronolojik olarak hangi sırayla izlenmeli?

    George Lucas’ın 1977 yılında temelini attığı ve daha sonra çok çeşitli yapımcı ve yönetmenlerin perspektifiyle zenginleşen ve genişleyen Star Wars evreninde üretilen içerikler genelde kronolojik bir sırayı takip etmediği için kronolojik olarak takip etmek zor olabiliyor. Eğer dizileri Star Wars galaksisinin tarihine uygun olarak izlemek istiyorsanız aşağıdaki sıralamayı dikkate alabilirsiniz:

    • Young Jedi Adventures
    • The Acolyte
    • Star Wars: Tales of the Jedi
    • Star Wars: The Clone Wars
    • Star Wars: Droids
    • Star Wars: Tales of the Empire
    • Star Wars: The Bad Batch
    • Obi-Wan Kenobi
    • Star Wars Rebels
    • Star Wars: Andor
    • Ewoks
    • The Mandalorian
    • Star Wars: Skeleton Crew
    • The Book of Boba Fett
    • Ahsoka
    • Star Wars Resistance

    Star Wars dizilerini Türkiye’de çevrimiçi olarak nereden izleyebilirim?

    Disney’in Lucasfilm’i satın almasıyla beraber tüm Star Wars dizi ve filmleri Disney+ kütüphanesinde yerini almış oldu. Skeleton Crew da dahil olmak üzere Türkiye’de tüm Star Wars dizilerine Disney+ üzerinden erişebilirsiniz. 

  • JustWatch verilerine göre 2024’ün en popüler 10 dizisi

    JustWatch verilerine göre 2024’ün en popüler 10 dizisi

    2024’ün yavaş yavaş sonuna yaklaşırken, ekibimiz Türkiye’deki JustWatch kullanıcılarının verilerini analiz etti ve bu yıl dijital platformlarda en çok öne çıkan on diziyi sizler için listeledi. Eğer hâlâ izlemediğiniz ve radarınızdan kaçan bir dizi varsa, sitemizdeki filtreleme özelliğini kullanarak, içeriklerin farklı platformlardaki farklı izleme seçeneklerini inceleyebilirsiniz.

    JustWatch görülerine 2024’ün en popüler 10 dizisi

    Bu yılın en popüler dizilerine baktığımızda, geçtiğimiz yıllarda yıl sonu listelerinde birden çok yapımla yer alan HBO dizilerinin bu yıl pek öne çıkmadığını söylemek mümkün. Ülkemizde BluTV platformu üzerinden izlenebilen Games of Thrones prequel'ı House of the Dragon ise buna tek istisna olarak liste başında yer alıyor. House of the Dragon'ın ikinci sezonu hayranlarının beklentilerini karşılamadığı söylense de Türkiyeli izleyici yine de George R. R. Martin'in entrikaların ve iktidar mücadelelerinin eksik olmadığı dizisinden vazgeçmemiş gibi görünüyor. 

    Tarihsel ve fantastik anlatılar ülkemizdeki seyircinin ilgisini epey çekiyor olacak ki neredeyse Game of Thrones parodisi olarak nitelendirebileceğimiz Prens ise listede House of the Dragon'ın hemen arkasında yer alıyor. Giray Altınok'un yarattığı nüktedan, aksi ve bir o kadar da komik Prens'in Bongomya Krallığı'ndaki maceraları ikinci sezonuyla da büyük beğeni topladı. 

    Listemizin üçüncü sırasında yer alan Prime Video yapımı The Rings of Power ise seyircinin tanıyıp bildiği evrenlerde geçen yapımlarla çok daha rahat bağ kurabildiğini kanıtlıyor. Disney+'ın öne çıkan yapımlarından ve bu yılın en başarılı dizilerinden olduğu aldığı Altın Küre adaylıklarıyla tescillenen Shôgun ise dördüncü sıraya yerleşiyor. 

    Korku-gerilim türünü fantastik dünyalarla harmanlayarak seyircisini diken üstünde tutmayı başaran anlatıların ne kadar sevildiği bilinir. Bir türlü ayrılamadıkları kasabada gizemli yaratıkların tehdidi altında yaşayan bir grup insanın hayatta kalma mücadelesini işleyen From ve dizi tarihinde zombi istilası denince artık kült bir konumda olan The Walking Dead'in listemizde yer alması seyircinin bu ilgisini kanıtlar nitelikte. Farklı bir tarza sahip olsa da yine bir post-apokaliptik anlatı üzerine kurulu olan Fallout ise The Walking Dead'in hemen arkasında sekizinci sıraya yerleşiyor. 

    Onuncu sırada yer alan BluTV dizisi İlk ve Son ise, Türkiye yapımı içeriklerden listemize girmeyi başaran ikinci dizi. Her sezonunda farklı bir çiftin uzun yıllara yayılan inişli çıkışlı ilişkilerini takip eden dizinin üçüncü sezonu şimdiden onaylandı bile. 

    2024’ün en popüler dizilerini nereden izleyebilirim?

    Aşağıdaki listemizi inceleyerek 2024’ün en popüler dizilerini nereden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Her biri Türkiye’de internet üzerinden izlenebilen yapımların Netflix, Prime Video, BluTV, Exxen ve Disney+ gibi platformların sunduğu izleme seçeneklerine göz atabilirsiniz.

  • JustWatch verilerine göre 2024’ün en popüler 10 filmi

    JustWatch verilerine göre 2024’ün en popüler 10 filmi

    2024’ün yavaş yavaş sonuna yaklaşırken, ekibimiz Türkiye’deki JustWatch kullanıcılarının verilerini analiz etti ve bu yıl dijital platformlarda en çok öne çıkan on filmi sizler için listeledi. Eğer hâlâ izlemediğiniz ve radarınızdan kaçan bir film varsa, sitemizdeki filtreleme özelliğini kullanarak, içeriklerin farklı platformlardaki farklı izleme seçeneklerini inceleyebilirsiniz.

    JustWatch görülerine 2024’ün en popüler 10 filmi

    2024’ün popüler filmlerine baktığımızda kullanıcıların izleme tercihlerine geçtiğimiz yıl Oscar’larda en çok konuşulan yapımlarının öne çıktığını görmek mümkün. En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri de dahil olmak üzere toplamda yedi ödüle layık görülen Oppenheimer örneğin dördüncü sırada yer alıyor. Aynı dönemde Oppenheimer’la beraber anılan Barbie’yi listede göremememiz ise ilginç bir detay. Oppenheimer’ı geçtiğimiz yılki ödül sezonunun bir diğer favorisi olan Zavallılar takip ediyor. 

    Cannes’da Altın Palmiye’yi, Oscar’larda ise En İyi Senaryo ödülünü kucaklayan Justine Triet imzalı Bir Düşüşün Anatomisi de listenin dikkat çeken ödüllü yapımlarından bir tanesi. Jonathan Glazer’ın Nazi Almanyası’nda geçen sarsıcı filmi İlgi Alanı da Türkiye seyircisinde derin bir iz bırakmışa benziyor. 

    Denis Villeneuve imzalı Dune: Bölüm İki ise, listenin açılışını vizyonda yapan az sayıdaki 2024 filminden bir tanesi. Listenin ikinci sırasında yer alan Dune’un, serinin ikinci filmin önüne geçmesi ilginç bir detay. Wim Wenders’ın MUBI Türkiye’de gösterimde olan filmi Mükemmel Günler’in listede yer almasında, yönetmenin Nisan ayında İstanbul Film Festivali’ne konuk olmasının da önemli bir rol oynadığını düşünebiliriz. Dokuzuncu sırada yer alan ve başrolünde Jason Statham’ın yer aldığı Arıcı: Ölüm Kovanı ise listedeki tek aksiyon filmi. 

    En popüler filmler listesinde Türkiye yapımı iki filmin yer aldığını görüyoruz. Altıncı sırada konumlanan Atatürk 1881 - 1919, vizyonda iyi bir gişe elde ettikten sonra televizyonlarda yeniden izleyiciyle buluşmuştu. Birinci sıraya yerleşen 3391 Kilometre filmi ise 2024 yılının gişede en çok izlenen yapımlar listesinde yedinci sırada yer alıyor. Romantik aşk hikâyelerinin hâlâ seyircide yankı bulduğunu gösteren film ise Prime Video’nun kataloğundan izlenebiliyor.

    2024’ün en popüler filmlerini nereden izleyebilirim?

    Aşağıdaki listemizi inceleyerek 2024’ün en popüler filmlerini nereden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Her biri Türkiye’de internet üzerinden izlenebilen yapımların Netflix, Prime Video, MUBI Türkiye ve Disney+ gibi platformların sunduğu izleme seçeneklerine göz atabilirsiniz.

  • Dune: Prophecy’yi sevdiyseniz bu dizilere de göz atın!

    Dune: Prophecy’yi sevdiyseniz bu dizilere de göz atın!

    Denis Villeneuve’ün 2021 tarihli uyarlamasıyla yeniden gündeme gelen Dune serisi, HBO’nun yeni dizisi Dune: Prophecy’yle evrenini genişletiyor. Dune: Part Two’nun ardından üçüncü filmle ilgili yeni haberler gelmeye başlarken, Dune: Prophecy ise Paul Atreides’in doğumunun 10.000 yıl öncesinde geçen bir hikâye anlatıyor. Bene Gesserit topluluğunun kuruluş hikâyesini konu edinen dizi Valya Harkonnen (Emily Watson) ve kız kardeşi Tula’yı (Olivia Williams) merkezine alıyor.

    Ülkemizde BluTV programında yayınlanan Dune: Prophecy gibi bilim kurgu türünden özgün içerikler veya güç odakları arasındaki otorite mücadelelerini konu edinen fantastik ve epik diziler arıyorsanız, JustWatch olarak hazırladığımız on dizilik bu listeye göz atabilirsiniz.

    Foundation

    Isaac Asimov’un aynı adlı roman serisinden uyarlanan Apple TV+ dizisi Foundation (Vakıf), tıpkı Dune gibi zengin ve kompleks bir anlatı evreni sunması açısından benzerlikler taşıyor. Galaktik İmparatorluğu’nun kontrolünde yönetilen bir evrende geçen Foundation, İmparatorluk’un çöküşünü öngören matematikçi ve tarihçi Hari Seldon ile, insanlığı kurtarmak için bir araya getirdiği grubun hikâyesini anlatıyor. Dizide Jared Harris, Lee Pace, Lou Llobell gibi isimler rol alıyor. 

    The Expanse

    James S. A. Corey’nin bilim kurgu roman serisinin dizi uyarlamasının Game Thrones’la Dune’un karışımı olarak nitelendirilmesine şaşmamalı. İnsanlığın Güneş Sistemi’nde koloniler kurduğu bir gelecekte geçen dizinin hikâyesi, kendilerini düzeni tehdit eden bir komplonun ortasında bulan dedektif Joe Miller ve eski askeri pilot James Holden’ın etrafında şekilleniyor. Politik alt metni, karakter gelişmi ve görsel dünyası beğeni toplayan dizi altı sezon boyunca devam etti. 

    House of the Dragon 

    İmparatorluk tahtında hak iddia eden ailelerin varlığı sebebiyle Games of Thrones ve House of Dragon’ın, Dune: Prophecy’den bahsederken sık sık adının geçtiğini söyleyebiliriz. Seyircisini Games of Thrones’da işlenen konulara politik açıdan zemin hazırlayan olaylara götüren House of Dragons gibi Dune: Prophecy de Paul Atreides’in trajedisinde kilit bir rol oynayan Bene Gesserit’lerin ortaya çıkış hikâyesini anlatıyor.

    Babylon 5

    Galakside farklı türler arasında yaşanan savaşların ardından diplomasinin ve ticaretin yeniden sağlanması için inşa edilen Babylon 5 isimli bir uzay üssünde geçen bu dizi, insanlar, Minbari, Centauri, Narn ve Vorlon ırkları arasındaki ilişkileri merkezine alıyor. Diplomatik krizlerin, ittifakların, isyanların, savaşların ve baskı rejiminin yükselişinin işlendiği dizi politik bilim kurgu türünde olması sebebiyle Dune: Prophecy’le benzerlikler taşıyor. 

    Raised by Wolves

    Raised by Wolves, dini ve spiritüel temaları bilim kurgu türüne özgü bir anlatı içinde ele alması sebebiyle adı sık sık Dune: Prophecy’le beraber anılan bir dizi. Seçilmiş kişi, kehanet ve saplantılı dini tarikat (Mithraic) gibi unsurlara sahip olan dizide Marcus’a hayat veren Travis Fimmel’ın Dune: Prophecy’de oldukça benzer bir rol olan Desmond Hart’ı canlandırması da ilginç bir detay. 

    The Acolyte

    Star Wars’un Yüksek Cumhuriyet Devri’nde geçen yeni dizisi The Acolyte, Skywalker Destanı’nın öncesine odaklanması ve mistik öğretileriyle bilinen Jedi düzenini merkezine alması sebebiyle Dune: Prophecy ile benzerlikler taşıyor. 

    The Wheel of Time

    Robert Jordan’ın uzun soluklu roman serisinden uyarlanan The Wheel of Time, tıpkı Dune evreni gibi kadim öğretilerin ve kehanetlerin etrafında şekillenen bir anlatıya sahip. Genel anlamda hikâye evreni içinde farklı konumlara ve görevlere sahip olsalar da Aes Sedai büyücülerinin sık sık Bene Gesserit’lerle karşılaştırıldığı da bir gerçek. 

    Dune: Prophecy’ye benzer yapımları nereden izleyebilirim?

    Günümüzde bilimkurgu türünün en popüler serileri arasında kabul edilen Dune’un yeni dizisi Dune: Prophecy’ye benzer yapımları nereden izleyeceğinizi merak ediyorsanız, aşağıdaki listemizde Türkiye’deki dijital platformların sunduğu seçeneklere göz atabilirsiniz. Dune evreninden ilham alan Frank Herbert’s Dune, Frank Herbert’s Children of Dune dizilerinin yanı sıra David Lynch’in yönettiği Dune filmine veya Alejandro Jodorowsky’nin hayata geçiremediği Dune projesini ele alan Jodorowsky’s Dune belgeseli de ilginizi çekebilir! 

  • Oz Büyücüsü evreninde geçen dizi ve filmler

    Oz Büyücüsü evreninde geçen dizi ve filmler

    Sinemadan televizyona, müzikalden tiyatroya sayısız uyarlamayla akıllara kazanan Oz Büycüsü’nün sihirli ve renkli dünyası Jon M. Chu’nun Wicked’la beyazperdeye geri dönüyor. Aynı adlı müzikalin başrollerinde Ariana Grande ve Cynthia Erivo’nun yer aldığı Wicked, Oz Büyücüsü’nde Batının Kötü Cadısı (Wicked Witch of the West) ve Kuzeyin İyi Cadısı’nın Shiz Üniversitesi’nde yeşeren sıradışı dostluklarını ve hayatta farklı yollarda ilerlemelerine sebep olan olayları konu ediniyor. Wicked’ın vizyona girmesiyle beraber Oz Büyücüsü’nün dünyasına ilgi duymaya başlayan kullanıcılarımız için geçmişten günümüze Wizard of Oz’un tüm dizi ve film uyarlamalarını bu sayfada listeledik.

    L. Frank Baum’un 1900 tarihli çocuk kitabının en ünlü uyarlamasının Victor Fleming’in 1939 yapımı müzikali Oz Büyücüsü olduğunu söylemek mümkün. Kansas’ta meydana gelen bir kasırganın sonrasında köpeği Toto’yla beraber kendisini gizemli Oz Diyarı’nda bulan Dorothy Gale adlı genç kızın maceralarını anlatan müzikalin başrolünde Judy Garland oynamıştı. Eve dönebilmek için Oz Büyücüsü’nü bulması gereken Dorothy’ye bu arayışında yardımcı olan Teneke Adam, Korkuluk ve Aslan’ı sırasıyla Jack Haley, Roy Bolger ve Bert Lahr canlandırmıştı.

    1939 tarihli uyarlamanın öncesinde 1910’dan itibaren film uyarlamaları yapılmaya başlayan Oz Büyücüsü sessiz sinema döneminde de The Wonderful Wizard of Oz, The Patchwork Girl of Oz, The Magic Cloak of Oz gibi versiyonlarla seyirciyle buluştu. Oz Büyücüsü çıtayı oldukça yükselttiği için sonrasındaki uyarlamalar Fleming’in yarattığı vizyonun seviyesine ulaşamasa bile kayda değer film ve dizi örneklerinin de karşımıza çıktığını söylemek mümkün. Bunlar arasında örneğin Judy Garland’ın kızı Liza Minelli’nin Dorothy Gale’i seslendirdiği animasyon film Journey Back to Oz (1972) dikkat çekiyor.

    Ayrıca ünlü yönetmen Sidney Lumet’nin aynı adlı müzikalden uyarladığı ve başrollerinde Diana Ross ve Michael Jackson’ın rol aldığı The Wiz! (1978)’de Oz evrenine farklı bir yorum getiren uyarlamalar içinde kült statüsüne ulaşan filmlerden kabul ediliyor. Lumet’nin versiyonunda Dorothy Gale, Harlem’de yaşayan 24 yaşında bir ilkokul öğretmeni olarak karşımıza çıkıyor. 

    Günümüze geldiğimizde, Zooey Deschanel’in başrolde oynadığı ve Kansaslı bir garson olan DG’nin kendisini O.Z (Outer Zone) adlı dünyada bulduktan sonra yaşadığı maceraları anlatan mini dizi Tn Mian ile NBC’de yayınlanan ve Dorothy Gale’in hikâyesine çok daha karanlık bir ton katan Emerald City gibi yapımları örnek olarak göstermek mümkün. Yakın dönemdeki beyazperde uyarlamalarına baktığımızda, Sam Raimi’nin 2013 tarihli Muhteşem ve Kudretli Oz’unu anmamak olmaz. Başarısız sihirbaz Oscar Diggs’in kendisini nasıl Oz Diyarı’nda bulduğunun ve Oz Büyücüsü adını aldığını anlatan filmde James Franco, Mila Kunis, Rachel Weisz, Michelle Williams, Zach Braff gibi isimler rol alıyor. 

    Oz Büyücüsü’nün film ve dizi uyarlamalarını nereden izleyebilirim?

    Aşağıdaki listemize göz atarak Oz Büyücüsü’yle bağlantılı tüm dizi ve filmleri Türkiye’de hangi dijital platformlardan izleyebileceğinizi keşfedebilirsiniz.

  • Ariana Grande’nin rol aldığı en iyi filmler ve diziler

    Ariana Grande’nin rol aldığı en iyi filmler ve diziler

    Kuşağının en başarılı pop starları arasında kabul edilen Ariana Grande’nin başrolünü Cynthia Erivo’yla paylaştığı Wicked geçtiğimiz günlerde gösterime girdi. Müzisyenlik kariyerinin yanında oyuncu olarak da kendini kanıtlayan sanatçının kamera önündeki kariyeri çok daha öncesine dayanıyor. JustWatch olarak hazırladığımız bu listede genç yıldızın rol aldığı en iyi film ve dizileri bir araya getirdik.

    Victorious

    Granda, tiyatro ve müzikale olan yakınlığıyla bilinse de oyuncu olarak çıkışını Nickelodeon’da yayınlanan Victorious dizisiyle yaptı. Başrolünü Victoria Justice’in üstlendiği dizi, sahne ve performans sanatları eğitimi veren bir lisede okuyan Tori Vega ve dostlarının maceralarına odaklanmaktaydı. Toplamda dört sezon süren Victorious’ta Grande, Tori’nin yakın arkadaşlarından Cat Valentine’ı canlandırdı. 

    Sam & Cat

    Hem iCarly hem de Victorious’a spin-off olarak tasarlanan bu dizide de Cat Valentine rolüne devam eden Grande, Jennette McCurdy’yle başrolü paylaştı. Dizi, ikinci sezonu için yenilenmesi beklenmesine rağmen kanalla yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden iptal edildi.

    Swindle

    Grande’nin Nickelodeon döneminden bir televizyon filmi olan Swindle, gerçek değerini bilmedikleri bir beyzbol kartını rehinciden geri alabilmek ve daha yüksek bir fiyata yeniden satmak için hırsızlık yapan bir grup arkadaşın hikâyesini anlatmaktaydı. Gordon Korman’ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde sanatçı Amanda “Mandy” Benson karakterini canlandırmıştı. 

    Scream Queens

    2013 ve sonrasında daha çok müzik kariyerine odaklanan sanatçı tek tük de olsa kamera önünde projelerde yer almaya devam etti ve Ryan Murphy yapımcılığında Fox’ta yayınlanan satirik korku - komedi dizisi Scream Queens’in ilk sezonunda rol aldı. Kimliği belirsiz bir katilin işlediği cinayetlerle sarsılan Wallace Üniversitesi’ndeki bir genç kız grubunu merkezine alan dizide Grande, Chanel #2 olarak da bilinen Sony Herfmann’a hayat verdi. 

    Hairspray Live!

    NBC’nin John Waters’ın ikonik müzikalini canlı olarak televizyon ekranlarına taşıdığı bu yapımda Maddie Baillio, Harvey Fierstein, Martin Short ve Jennifer Hudson gibi isimlerle çalışan Grande Penny Pingleton rolünü üstlendi. Daha önceki yapımlarda Peny karakterini Leslie Ann Powers ve Amanda Bynes canlandırmıştı.

    Ariana Grande: Dangerous Woman Diaries

    Sanatçının 2017 yılındaki Dangerous Woman turnesini merkezine alan bu belgesel serisi YouTube’da yayınlandı. Alfredo Flores’in yapımını üstlendiği dört bölümlük program, Grande’nin Manchester’daki konserinde yaşanan bombalı saldırı sonrasında yaşadıklarına da yer verdi. 

    ariana grande: excuse me, i love you

    Grande’nin 2019’da Sweetener ve Thank U, Next albümleri yayınlandıktan sonra çıktığı Sweetener World Tour sırasında çekilen bu konser filmi ise Netflix’te yayınlandı. 

    Don’t Look Up

    Adam McKay’in başrollerinde Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence, Jonah Hill, Meryl Streep gibi yıldız isimlerin rol aldığı kıyamet komedisinin de kadrosunda yer alan Grande, Riley Bina adında dünyacü ünlü bir pop şarkıcısını canlandırdı. 

    Ariana Grande’nin en iyi performanslarını çevrimiçi izleyin

    Aşağıdaki listeye göz atarak Ariana Grande’nin en iyi performanslarını çevrimiçi olarak hangi platformlardan izleyebileceğinizi keşfedin. Sitemizin sunduğu filtreleme özelliğini kullanarak abonelik, kiralama ve satın alma seçenekleri arasında size en uygun olan platformu tercih edebilirsiniz.  

  • Wicked’a benzeyen ve çevrimiçi izleyebileceğiniz 40 film

    Wicked’a benzeyen ve çevrimiçi izleyebileceğiniz 40 film

    Broadway’in en sevilen müzikallerinden biri olan Wicked’ın live-action versiyonu geçtiğimiz hafta vizyona girdi. Sinema tarihinde Oz Büyücüsü’nden, ikonik müzikal uyarlamalarına, masallardan cadılara birçok referans barındıran filmin tadı damağınızda kaldıysa, aşağıda listelediğimiz filmlere de göz atabilirsiniz.

    İlk olarak 1995 yılında Gregory Maguire’ın roman formatında kaleme aldığı Wicked, L. Frank Baum’un yarattığı karakterleri ve evreni genişletip onlara farklı bir perspektiften bakmıştı. 2003’te Stephen Schwartz’ın müzikal olarak yeniden yorumladığı Wicked, üç Tony Ödülü’ne layık görülmüştü. Universal bünyesinde iki filme ayrılarak tasarlanan bu yeni uyarlamanın yönetmen koltuğunda John M. Chu oturuyor. Dorothy Gale’in Oz Diyarı’ndaki maceralarının öncesini anlatan ilk filmin merkezinde, Oz Büyücüsü’nde Batının Kötü Cadısı (Wicked Witch of the West) ve Kuzeyin İyi Cadısı Glinda’nın (Glinda the Good Witch of the North) Shiz Üniversitesi’nde tanışmalarını ve başta birbirlerinden nefret etmelerine rağmen aralarında yeşeren dostlukları yer alıyor. Ünlü şarkıcı Ariana Grande’nin Glinda’yı, Broadway’in başarılı isimlerinden Cynthia Erivo’nun Elphaba’yı canlandırdığı filmde Jonathan Bailey, Fiyero’ya hayat veriyor.

    Wicked’a benzeyen en iyi filmler neler?

    Özellikle yakın dönemde Amerikan sinemasında yükselişe geçen müzikal uyarlamaları ilginizi çekiyorsa Steven Spielberg’ün West Side Story’sine, Lin-Manuel Miranda başrollü Hamilton’a ve ayrıca Tick, Tick… Boom! ve In the Heights gibi filmlere göz atabilirsiniz.

    Fantastik diyarlarda geçen, cadıları ve büyücüleri konu edinen masalsı filmler de oldukça geniş bir seçenek yelpazesine sahip. Stardust, Enchanted gibi yapımların yanı sıra tercihinizi klasik masallara güncel yorumlar getiren Cinderella, Maleficent ve Peter Pan gibi filmlerden de yapabilirsiniz.

    L. Frank Baum’un yarattığı ve sonrasında birçok sanatçının ve yazarın dönüştürüp zenginleştirdiği Oz evreninin sinemadaki uyarlamalarını merak ediyorsanız, Victor Fleming’in unutulmaz klasiği The Wizard of Oz’u ve Sam Raimi’nin Oz Büyücüsü rolünde James Franco’nun yer aldığı uyarlaması Oz the Great and the Powerful’u izlemeden geçmeyin!

    Wicked tarzındaki filmleri çevrimiçi olarak nereden izleyebilirim?

    JustWatch olarak hazırladığımız bu sayfada Wicked’a benzeyen filmlerle ilgili tüm güncel bilgilere erişebilirsiniz. Sitemizdeki filtreleme özelliğini kullanarak yapımların Prime Video, Netflix, Apple TV+ ve Disney+’taki izleme seçenekleri arasında size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • Gladyatör 2 tarzında, çevrimiçi izleyebileceğiniz 10 film

    Gladyatör 2 tarzında, çevrimiçi izleyebileceğiniz 10 film

    Ridley Scott’ın, 2000 tarihli epik klasiği Gladyatör için 24 yıl aradan sonra çektiği devam filmi Gladiator II (Gladyatör 2) ülkemizde geçtiğimiz hafta gösterime girdi. Paul Mescal, Pedro Pascal, Denzel Washington ve Joseph Quinn’in başrolde oynadığı filmin etkisiyle tarihsel epikler ve aksiyon filmleri yeniden sinemaseverlerin gündemine oturdu. JustWatch olarak biz de Gladiator II’nın tarzını ve işlediği konuları en çok akla getiren ve Türkiye’deki dijital platformlardan izleyebileceğiniz 10 filmi listeledik. 

    Özellikle Antik Roma döneminde geçen destansı hikâyeler sinemanın ortaya çıktığı ilk yıllarda bile yönetmenlerin ilgisini çeken bir tür olmuştur. Peplum ya da sword-and-sandal (Türkçesi Kılıç - Sandalet) filmleri olarak da anılan tarihi epikler daha sonra klasik Hollywood döneminde de yeniden çevrilerek popülerliğini korumaya devam etti.

    Ben Hur 

    1959 yılında William Wyler’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ve başrolünde Charlton Heston’ı izlediğimiz Ben-Hur bu yeniden çevrimler arasında en çok dikkat çekenlerden bir tanesi. Haksız yere Romalı bir valiye saldırmakla suçlanan ve kendisinin ve ailesinin onurunu lekelediği için Roma İmparatorluğu’undan intikam almaya yemin eden Judah Ben-Hur’un hikâyesini anlatan filmin, temelde merhamet ve iyiliği öğütleyen bir ana fikre sahip olduğunu söylemek mümkün. 

    Spartacus

    Trakyalı bir köle olan Spartacus’un gladyatör olup Roma’ya karşı büyük bir isyan başlatmasını anlatan Stanley Kubrick’in yönettiği ve Kirk Douglas, Laurence Olivier ve Peter Ustinov gibi aktörlerin rol aldığı Spartacus yine bu dönemin öne çıkan epikleri arasında kabul edilmekte. 

    Braveheart

    Mel Gibson’ın hem yönetip hem de başrolünü oynadığı Oscar ödüllü filmi Braveheart, farklı bir dönemde geçse de sık sık ilk Gladyatör’le kıyaslanmış ve hikâye izlekleri arasında paralellikler kurulmuştu. 13. yüzyılda İskoçya Bağımsızlık Savaşı sırasında savaşı William Wallace’ın intikam mücadelesine odaklanan Braveheart’ın, ailesini kaybeden yalnız ve ihanete uğrayan kahraman figürü açısından Gladyatör’le benzerlikler taşıdığını görmek mümkün. Maximus’un oğlu Lucius’un hikâyesini anlatan ikinci filmin de bu kahraman figürünün bir uzantısını ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. 

    Troy

    Gladyatör’ün gişedeki başarısını takiben, 2000’li yıllarda benzer konuları ve dönemleri ele alan çok sayıda epik Hollywood filminin çekildiğini görüyoruz. Homeros’un İlyada destanının serbest bir uyarlaması olan Troy da bu antik dönem epiklerinden bir tanesi. 2004’te Wolfgang Petersen’ın çektiği film Brad Pitt, Eric Bana, Sean Bean, Diane Kruger, Orlando Bloom gibi ünlü isimlerin yer aldığı oyuncularının performanslarıyla beğeni toplasa da karakter derinliği açısından değil görselliği; aksiyon ve savaş sahneleri açısından daha çok öne çıkmıştı.

    Kingdom of Heaven

    Filmografisindeki diğer epik filmler Gladyatör’ün seviyesine ne yazık ki çoğu zaman erişemeyen Ridley Scott’un görece olumlu eleştiriler alan filmi Kingdom of Heaven’ı anmadan geçmek olmaz. Özellikle Yönetmenin Kurgusu versiyonunun Balian’lı İbelin’in hikâyesi aracılğıyla anlatılan Üçüncü Haçlı Seferleri’nin çok daha kapsamlı ve ilgi çekici bir portresini sunduğu söylenen filmde Orlando Bloom, Eva Green, Jeremy Irons, Edward Norton ve Liam Neeson gibi isimler rol almıştı.  

    300

    Filmografisi en az Ridley Scott kadar kaotik olan Zack Snyder’in 300’ü, özgün renk tonları, görselliği ve estetiğiyle vizyona girdiği dönemde çok konuşulmuştu. Frank Miller’ın aynı adlı grafik romanından beyazperdeye uyarlanan film, bu forma sadık kalmak için kare kare çekilmiş ve dijital görsel efektleriyle dikkat çekmişti. Gerard Butler, Lena Headey ve Dominic West’in başrollerinde oynadığı film bugün dahi 2000’li yılların popüler kültür fenomenlerinden biri olarak hatırlanmaya devam ediyor.

    The Clash of the Titans

    Tarihsel de ziyade mitolojik bir epik olarak nitelendirebileceğimiz The Clash of the Titans, aksiyonu, görsel dünyası, erdem ve adalet için savaşan ana karakteri bağlamında yine Gladyatör’ü akla getiren bir film. Louis Leterrier’nin yönettiği filmde Sam Worthington, Liam Neeson, Ralph Fiennes, Gemma Arterton ve Mads Mikkelsen rol almış, özellikle 3D efektleriyle övülen filmin iki yıl aradan sonra devam filmi de çekilmişti.

    The Eagle

    Burada adı geçen diğer yapımlara kıyasla çok daha mütevazı bir bütçeye sahip olan The Eagle, yine Roma imparatorluğu döneminde geçiyor ve genç komutan Marcus Flavius Aquila’nın ortadan kaybolan babasının adını temize çıkarma ve lejyonunu kayıp kartal sembolünü bulmak için verdiği mücadeleyi ele alıyor. Channing Tatum, Donald Sutherland ve Jamie Bell’in başrollerinde yer aldığı filmin yönetmenliğini ise Kevin Macdonald üstleniyor.

    Pompeii

    Aksiyon filmleriyle tanınan Paul W. S. Anderson’ın epik ve felaket filmi türlerini harmanladığı Pompeii, vizyona girdiği dönemde büyük bir sükse yakalamasa da bugünlerde bazı sinefillerin etkisiyle yeni bir gözle bakılan aksiyon filmleri arasında yer alıyor. Vezüv’ün patlamasıyla yanarak kül olan Pompeii şehrindeki bir gladyatörün ve aşık olduğu kadının hikâyesini anlatan filmin başrollerinde Kit Harrington ve Emily Browning rol almıştı.

    The Clash of the Titans

    Tarihsel de ziyade mitolojik bir epik olarak nitelendirebileceğimiz The Clash of the Titans, aksiyonu, görsel dünyası, erdem ve adalet için savaşan ana karakteri bağlamında yine Gladyatör’ü akla getiren bir film. Louis Leterrier’nin yönettiği filmde Sam Worthington, Liam Neeson, Ralph Fiennes, Gemma Arterton ve Mads Mikkelsen rol almış, özellikle 3D efektleriyle övülen filmin iki yıl aradan sonra devam filmi de çekilmişti. 

    The Northman

    Bilim kurgu ve süper kahraman filmlerinin Hollywood endüstrisini ele geçirdiği son on yılda, özellikle antik çağlarda geçen epik filmlerin pek öne çıktığı söylenemez. Folk horror türüyle adını duyuran Robert Eggers’in The Northman’inin nordik mitolojiden ve Amleth efsanesinden beslenen hikâyesiyle Gladyatör’le paralellikler taşıdığını görüyoruz. Tarz olarak korku ve gerilim tonları daha çok ağır basan ve intikam almak için yıllar sonra ülkesine geri dönen bir savaşçıyı merkezine alan filmde Alexander Skarsgard, Nicole Kidman, Anya Taylor-Joy, Ethan Hawke ve Willem Dafoe’yi izliyoruz.

  • Haftanın öne çıkan dizi ve filmleri

    Haftanın öne çıkan dizi ve filmleri

    İzleyecek yeni bir şeyler mi arıyorsunuz? JustWatch olarak hazırladığımız bu rehberde hayranı olduğunuz dizilerin yeni sezonlarından dijital platformlarda yayınlanan yeni filmlere kadar 18 - 24 Kasım haftasının öne çıkan yapımlarını bulabilirsiniz.

    Bu hafta hangi dizi ve filmler dikkat çekiyor? (18 - 24 Kasım)

    Dune: Prophecy (18 Kasım - BluTV’de başlıyor)

    Frank Herbert’in aynı adlı roman serisinden sinemaya uyarlanan Dune evreni genişlemeye devam ediyor! Denis Villeneuve’ün yönettiği ve Paul Atreides’in bir kahramandan zalim bir imparatora evrilmesini anlatan filmlerin 10.000 yıl öncesinde geçen dizi Bene Gesserit topluluğunun kuruluş hikâyesini konu ediniyor. Topluluğun başındaki Valya Harkonnen ve kız kardeşi Tula’yı sırasıyla Emily Watson ve Olivia Williams canlandırıyor.

    Landman (18 Kasım - TV+’da yayında)

    Paramount’un dijital platformundaki Yellowstone ve 1923 gibi dizileriyle adından söz ettiren Taylor Sheridan bu defa Batı Teksas’taki petrol endüstrisini mercek altına alan bir yapımla karşımızda. Bir petrol şirketinde kriz yöneticisi olarak görev yapan Tommy Norris’in hem kişisel hem de profesyonel yaşamındaki gerilimleri konu edinen dizide Billy Bob Thornton, Demi Moore, Jon Hamm, Ali Larter ve Jacob Lofland gibi isimler rol alıyor.

    Interior Chinatown (19 Kasım - Disney+’ta başlıyor

    Charles Yu’nun aynı adlı ödüllü romanından showrunner olarak televizyona uyarladığı Interior Chinatown, yürütücü yapımcılığını Taika Waititi’nin üstlendiği yepyeni bir komedi dizisi. Silicon Valley dizisinin yanı sıra stand-up şovlarıyla da tanınan Jimmy O. Yang’in başrolünü oynadığı Interior Chinatown, polisiye türünde bir dizide figüranlık yaparken, kendisini bir anda suç dünyasının göbeğinde bulan Willis Wu’nun maceralarını konu ediniyor.

    Cruel Intentions (21 Kasım - Prime Video’da başlıyor

    Laclos’nun Les liaisons dangereuses romanı sinemada sayısız uyarlamaya konu olmasıyla tanınır. Prime Video’nun yeni dizisi Cruel Intentions da, Roger Kumble’ın 1999 tarihli filminden esinlenerek hikâyeye ve karakterlere yeni bir yorum getiriyor. Washington D.C.’de prestijli bir üniversitede okuyan hırslı üvey kardeşler Caroline Merteuil ve Lucien Belmont’un saplantılı ve toksik ilişkilerini merkezine alan dizi Phoebe Fisher ve Sara Goodman’ın imzasını taşıyor. Caroline ve Lucien’i ise sırasıyla Sarah Catherine Hook ve Zac Burgess canlandırıyor.

    Spellbound (22 Kasım - Netflix’te yayında

    Shark Tale ve Shrek’in yönetmeni olarak tanıdığımız Vicky Jenson’ın yeni müzikal-animasyon filmi Spellbound bu haftanın öne çıkan yapımları arasında yer alıyor. Lumbria adlı sihirli bir dünyada yaşayan Prenses Ellian’ın, krallığının bölünmesine ve ailesinin yok olmasına sebep olacak bir laneti bozmak için verdiği mücadeleyi anlatan filmin seslendirme kadrosunda Rachel Zegler, Nicole Kidman, John Lithgow ve Javier Bardem gibi isimler var.

    Out of My Mind (22 Kasım - Disney+’ta yayında)

    Sharon M. Draper’ın 2010 tarihli romanından uyarlanan bu dokunaklı büyüme hikâyesi Ocak ayında Sundance Film Festivali’nde prömiyer yapmıştı. Film, motor becerilerini etkileyen serebral palsi hastalığı yüzünden konuşamayan ve tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olan 11 yaşındaki Melody Brooks’un hikâyesini anlatıyor. Genç kızın gündelik yaşamında karşılaştığı zorluklara rağmen ailesinin ve yakınlarının yardımıyla kendini ifade etme ve öğrenme tutkusunun peşinden gitmesini konu edinen filminin yönetmenliğini Amber Sealey üstleniyor. Phoebe-Rae Taylor, Rosemarie DeWitt ve Luke Kirby’nin başrollerini paylaştığı filmde Melody’nin iç sesini Jennifer Aniston seslendiriyor.

    The Piano Lesson (22 Kasım - Netflix’te yayında)

    Denzel Washington Gladiator II’yle gişe rekorları kırmaya hazırlanırken, oğulları Malcolm ve John David Washington’ın da boş durmadığını görüyoruz! Malcolm Washington’ın August Wilson 1987 tarihli tiyatro oyunundan sinemaya uyarladığı The Piano Lesson’ın merkezinde Pittsburgh’lu bir aileye kölelik döneminde yaşamış atalarından miras kalan bir piyano yer alıyor. Aile içinde piyanoyu satıp satmamakla ilgili tartışmaların ana eksenini oluşturduğu filmde Samuel L. Jackson, John David Washington, Ray Fisher, Danielle Deadwyler, Michael Potts ve Corey Hawkins’i izliyoruz.

    Esas Oğlan (22 Kasım - Gain’de başlıyor)

    Bir BKM yapımı olan yeni Gain dizisi Esas Oğlan’da şarkılarıyla tanıyıp sevdiğimiz Hadise ilk kez kamera karşısına geçiyor. Aşk ilişkileriyle ilgili taban tabana zıt görüşlere sahip olan Selma ve Ceren isimli iki kadının birbirleri için doğru erkeği bulmaya çalışmasını anlatan dizide Hadise’nin yanı sıra Seda Bakan, Şükrü Özyıldız ve Serhat Teoman rol alıyor. Meryem Gültabak ve Cihan Çalışkantürk’ün kaleme aldığı dizinin yönetmenliğini Şenol Sönmez üstleniyor.

    Size hitap eden dizi ya da filmi bulamadınız mı? Dijital platformlardaki en popüler dizi ve filmleri JustWatch Streaming Charts üzerinden inceleyebilirsiniz. Ayrıca popüler yapımlar sayfamızdaki farklı platformları seçerek daha detaylı aramalar yapmanız da mümkün.

  • Ridley Scott’un en iyi filmlerini çevrimiçi izleyin

    Ridley Scott’un en iyi filmlerini çevrimiçi izleyin

    Yaşlandıkça film çekmek için daha çok motivasyon bulan, enerjisinden hiçbir şey kaybetmeyen yönetmenlerden ilk akla gelenlerden bir tanesi Ridley Scott. Tarihsel epiklerden, distopik bilim kurgulara eşine az rastlanır bir çeşitlilikteki filmografisinde unutulmaz klasiklerle dillere destan başarısızlıklarının neredeyse eşit sayıda olduğunu söylesek yanlış olmaz. Biz de JustWatch ekibi olarak yönetmenin 24 yıl aradan sonra Gladyatör’e devam filmi olarak çektiği Gladyatör 2’nin vizyona girmesini bahane ederek, Scott’un en iyi filmlerini ve onları hangi platformlardan izleyebileceğiniz bir rehber hazırladık.

    Sinema kariyerine birçok yönetmen gibi televizyonda başlayan Scott, uluslararası anlamda adını 1977 yapımı ilk uzun metrajı The Duellists’le duyurdu. Harvey Keitel ve Keith Carradine’in birbirine rakip iki Fransız askeri canlandırdığı film Cannes’dan ödülle döndü. The Duellists’in, yönetmenin son dönemlerde çektiği Napoleon ve The Last Duel’la sık sık kıyaslandığını da söylemek mümkün. İlk filmiyle 20th Century Fox’ta iyi bir izlenim bırakan Scott, stüdyo tarafından bugünün tartışmasız en iyi bilim kurgu klasiklerinden sayılan Alien’ı yönetmesi için anlaştı. Gerilim dolu atmosferi, özgün ve bir o kadar da gerçekçi dünyası ve Sigourney Weaver’ın sağlam performansıyla taçlandırdığı Ripley karakteri, Alien’ı sinema tarihin unutulmaz filmleri arasındaki konumunu garantiledi.

    Üç yıl gibi kısa bir sürenin ardından Philip K. Dick’in romanını sinemaya uyarlayan Scott, oldukça olaylı ve kaotik geçen yapım sürecine ve vizyona girdiği dönemde aldığı olumsuz eleştirilere rağmen kült mertebesine erişen Blade Runner’a imza attı. Başrolde Harrison Ford’u izlediğimiz ve mirasını Denis Villeneuve’ün devam ettirdiği bir neo-noir klasiği olan Blade Runner’ın, yapay zekâ, insan bilinci ve hafızaya dair açtığı felsefi tartışmalarla da güncelliğini koruduğunu söylemek mümkün.

    Kariyerinin başında yakaladığı bu ivmenin ardından seksenli yıllarda aynı düzeyde ses getirmeyen birkaç filme imza atan Scott’un bir sonraki unutulmaz klasiği ise 1991 yapımı Thelma & Louise oldu. Ridley Scott’u klasik anlamda feminist bir yönetmen olarak tanımlamak pek mümkün olmasa da Susan Sarandon ve Holly Hunter başrollü Thelma & Louise’in bugün bile ana akım Amerikan sineması içinde öncü bir noktada konumlandırıldığını görüyoruz. Nasıl ki Thelma & Louise, bir yol filmi olarak Scott’un kariyerinde benzeri veya devamı gelmeyen bir tarza sahipse, yönetmenin onun ismiyle anmaya alışık olmadığımız türlerde ama aynı düzeyde takdir toplayan filmler çektiği de bir gerçek. Bir Cormac McCarthy uyarlaması olan suç - gerilim türündeki The Counselor ve Oscar ödüllü savaş filmi Black Hawk Down Scott’un bu tarz beklenmedik başarılarına örnek gösterilebilir.

    Scott’un kariyerinde tarihsel filmler sayıca daha çok olsa da bilim kurgu sinemasında çok daha yetkin filmlere imza attığı çıkarımını yapmak yanlış olmaz. Alien’ın devam filmlerinda yer almasa da sırasıyla 2012 ve 2017 yılında çektiği prequel filmler Prometheus ve Alien: Covenant’ın yanı sıra 2015 yılında çektiği ve filmografisi içinde en yüksek gişe hasılatı elde eden The Martian da başarısı da bunu kanıtlar nitelikte.

    Ridley Scott’un filmleri hangi dijital platformlarda mevcut? 

    Son yıllarda çektiği Napoleon, House of Gucci ve The Last Duel gibi yapımlarla eleştirmenler nezdinde büyük bir takdir görmese bile, gündemde ses getirmeyi başaran Ridley Scott, Gladiator II’yle de bu ivmeyi devam ettireceğe benziyor. Şimdiden sonraki üç projesi üzerinde çalışmaya başlayan yönetmenin tüm filmlerini hangi platformlardan izleyebileceğinizi aşağıdaki listeden inceleyebilirsiniz. Her gün güncellenen veri tabanımız sayesinde Netflix, Prime Video, Apple TV+ gibi platformlardaki kiralama, satın alma ve abonelik seçenekleri arasında size uygun olanı tercih edebilirsiniz.

  • 2025’in en çok merak edilen dizileri

    2025’in en çok merak edilen dizileri

    Hollywood’u ve özellikle de dizi sektörünü epeyce sarsan grevlerin etkisinin hissedildiği 2024 yılının ardından, ertelenen birçok dizinin yeni sezonlarının hayranlarıyla buluşacağı dolu dolu bir 2025 sezonu bizleri bekliyor. JustWatch ekibi olarak hazırladığımız bu sayfada 2025 yılında Netflix, Disney+ ve Prime Video gibi platformlara gelecek yeni yapımları ve yeni sezonu yayınlanacak devam eden dizileri bulabilirsiniz.

    Hangi diziler geri dönüyor?

    Son dönemde kalite konusunda neredeyse HBO ve Netflix’in tahtını sarsan Apple TV’nin prodüksiyon süreci hayli olaylı geçen dizisi Severance nihayet ikinci sezonuyla önümüzdeki yıl geri dönüyor. Ben Stiller’ın yapımcılığını üstlendiği, Adam Scott, John Torturro ve Christopher Walken gibi yıldız oyuncuların rol aldığı Severance devamı merakla beklenen dramalar arasında ilk sıralarda yer alıyor.

    Hayranlarında benzer düzeyde heyecan uyandıran diğer bir diziyse The Last of Us. Aynı adlı video oyunundan uyarlanan ve insanları zombiye dönüştüren bir virüsün etkisiyle altüst olan bir dünyada geçen dizinin başrolünde Bella Ramsey oynuyor. Birçok hayranının olacağını şimdiden tahmin ettiği kaybın hikâyede nasıl işleneceğini ise bekleyip göreceğiz.

    Netflix cephesindeyse Wednesday’in ikinci, Liam Hemsworth’un ilk kez Geralt rolünü üstleneceği The Witcher’ın dördüncü ve prodüksiyon süreci beklenenden çok daha uzun süren Stranger Things’in beşinci ve final sezonu 2025’te hayranlarıyla buluşacak.The Summer I Turned Pretty ve Yellowjackets’ın üçüncü sezonları da Netflix’in merakla beklenen yapımları arasında yer alıyor.

    Altın Küre ve Emmy adaylıklarıyla ödül sezonunun gözdeleri olarak nitelendirebileceğimiz The Bear ve The White Lotus da önümüzdeki yıl geri dönüyor. Yakın dönemdeki televizyon projeleri hayranlarının beklentilerini ne yazık ki pek karşılamayan Star Wars evreninin son zamanlardaki en başarılı işlerinden sayılan Andor’un ikinci sezonu da 2025’te ekranlara gelecek. 

    2025’in yeni dizileri

    Yeni yılda Disney+’in Marvel dizileriyle sağlam bir başlangıç yaptığını söylemek mümkün.15 yaşındaki Peter Parker’ın Spider-Man olma hikâyesine odaklanan animasyon dizi Your Friendly Neighborhood Spider-Man, 29 Ocak’ta Disney+’ta başlarken, Netflix’teki üç sezonun ardından Matthew Murdock’un MCU’ya dahil olmasını müjdeleyen ve Charlie Cox, Vincent D’Onofrio, Deborah Ann Woll ve Elden Henson gibi isimleri yine başrollerde izleyeceğimiz Daredevil: Born Again ise ilk kez 4 Mart’ta ekranlara geliyor. İlk kez Black Panther: Wakanda Forever’da seyirci karşısına çıkan Riri Williams’ın, diğer ismiyle Ironheart’ın dizisinin prömiyer tarihi ise 24 Haziran. Black Panther evrenini genişleteceği ve farklı karakterlere odaklanacağı söylenen animasyon yapım Eyes of Wakanda ise 6 Ağustos’ta başlıyor.

    HBO’nun 2025’te yayına başlayacak yapımlarına baktığımızdaysa Game of Thrones’un yüz yıl öncesinde geçen ve Uzun Duncan adlı şövalye ile yaveri Egg’in serüvenlerine odaklanan A Knght of Seven Kingdoms: The Hedge Knight dizisini görüyoruz. Kült korku franchise Ailen ve IT’intelevizyon uyarlamaları Alien ve Welcome to Derry’nin sırasıyla Hulu ve HBO’da başlaması beklenirken, Michael C. Hall’un ikonik seri katil karakteri Dexter’in yeni dizisi Dexter: Resurrection ise Paramount+’ta hayranlarıyla buluşuyor.

  • Paul Mescal’in en beğenilen performansları

    Paul Mescal’in en beğenilen performansları

    Birçok seyircinin 2020 yılında yayınlanan Normal People dizisiyle tanıdığı İrlandalı oyuncu Paul Mescal bugün Hollywood’un en popüler aktörleri arasında sayılıyor. Ridley Scott’un epik klasiği Gladyatör’ün devamı niteliğindeki Gladyatör 2’de Pedro Pascal ve Denzel Washington gibi isimlerle paylaşan Mescal’ın filmlerde ve dizilerdeki en beğenilen performanslarını bu listede bulabilirsiniz.

    Oyunculuk kariyerine Dublin ve Londra’daki çeşitli tiyatro prodüksiyonlarında yer alarak başlayan Paul Mescal, Sally Rooney’nin 2018 tarihli romanından televizyona uyarlanan Normal People dizisindeki oyunculuğuyla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Başrolü Daisy-Edgar Jones’la paylaştığı yapımda Connell Waldron rolündeki performansı BAFTA Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüyle tescillenen Mescal aynı yıl The Deceived adlı mini dizide bir itfaiyeciyi canlandırdı.

    Başarılı aktör 2021 yılında ise, Maggie Gyllenhaal’ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu filmi The Lost Daughter’da rol aldı. Olivia Colman, Jessie Buckley ve Dakota Johnson’ın da rol aldığı filmde Mescal başarılı ve tanınmış üniversite profesörü Leda’nın tatil için gittiği Yunanistan’da barmenlik yapan Will’e hayat verdi. Mescal’in psikolojik ve duygusal açıdan son derece yoğun ama bir o kadar da sessiz ve içe dönük oyunculuk tarzının zirvesine hiç şüphesiz Aftersun’la ulaştı. Charlotte Wells’in sinema dünyasını kasıp kavuran ve otobiyografik izler taşıyan film,  doksanlı yıllarda bir baba ve kızının beraber geçirdiği son tatilin hikâyesini anlatmaktaydı. 11 yaşındaki Sophie’nin melankolik babası Callum’u canlandıran Mescal’in bu rolünün şimdilerde Normal People’ı solladığını söylemek bile mümkün.

    Aftersun’ın Cannes’da Eleştirmenler Haftası’nda prömiyer yaptığı yıl ayrıca festivalin diğer yan seçkisi Yönetmenlerin On Beş Günü’ndeki God’s Creatures’da rol alan Mescal, bu filmde uzun süre önce gittiği Avustralya’dan İrlanda’ya ailesinin yaşadığı balıkçı kasabasına geri dönen Brian karakterine hayat verdi. Fransız dansçı ve koreograf Benjamin Millepied’nin Bizet’nin aynı adlı operasından ilham alarak beyazperdeye aktardığı Carmen’de Melissa Barrera’yla başrolü paylaşan oyuncu, sınırı geçmeye çalışan genç bir Meksikalı’yla yolu kesişen ABD askeri Aidan’ı canlandırdı.

    Paul Mescal, İngiliz yönetmen Andrew Haigh’ın Taichi Yamada’nın Strangers adlı romanının serbest bir uyarlaması olarak nitelendirilen All of Us Strangers’da da akıllara kazınan bir role imza attı. Son yılların en gözde İngiliz aktörlerinden Andrew Scott’a eşlik eden Mescal, bu romantik, dokunaklı ve gizemli hayalet hikâyesiyle bir kez daha izleyenleri kendisine hayran bıraktı. I’m Thinking of Ending Things’in sinema uyarlamasıyla tanıdığımız yazar Iain Reid’in romanına dayanan Foe’daysa Saoirse Ronan’la başrolü paylaştı.

    Paul Mescal’ın en sevilen performanslarını çevrimiçi izleyin

    Şimdiye dek küçük ve orta boyutlu filmlerde rol alan Mescal, Gladyatör 2’y’le beraber ilk kez ana akım Hollywood seviyesinde bir yapımda karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki dönemlerde Chloé Zhao’nun Hamnet’inden Richard Linklater’ın Merrily We Roll Along’una kadar daha birçok projede rol alacağını umduğumuz Paul Mescal’ın filmografisine eklenen yeni yapımları incelemek ve Türkiye’de hangi dijital platformlar üzerinden izlenebildiklerini öğrenmek için sayfamızı düzenli olarak kontrol edebilirsiniz.

  • Haftanın öne çıkan dizi ve filmleri

    Haftanın öne çıkan dizi ve filmleri

    İzleyecek yeni bir şeyler mi arıyorsunuz? JustWatch olarak hazırladığımız bu rehberde hayranı olduğunuz dizilerin yeni sezonlarından dijital platformlarda yayınlanan yeni filmlere kadar 11 - 17 Kasım haftasının öne çıkan yapımlarını bulabilirsiniz. 

    Bu hafta hangi dizi ve filmler dikkat çekiyor? (11 - 17 Kasım)

    Emilia Perez (Netflix’te yayında)

    Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın Cannes’da epey ses getiren ve başrol oyuncusu Karla Sofía Gascón’a En İyi Kadın oyuncu ödülünü kazandıran Emilia Perez Netflix’te yayında. Başrollerinde ayrıca Zoe Saldana ve Selena Gomez’in yer aldığı film Meksikalı bir uyuşturucu kartelinin trans bir kadın olarak yeni bir hayata başlamasını konu ediniyor. 

    Arcane - 2. Sezon (Netflix’te yayında)

    250 milyon dolarlık bütçesiyle tüm zamanların en pahalı animasyon dizisi olduğu iddia edilen Arcane’in ikinci sezonu nihayet geçtiğimiz hafta Netflix’te yayına girdi. League of Legends’tan uyarlanan dizinin hayranlarının üç yıldır beklediği yeni sezonda kendilerini Zaun ve Piltover şehirleri arasındaki mücadelenin farklı cephelerinde bulan Vi ve Jinx adlı iki savaşçı kız kardeşin hikâyelerinin devamını izleyeceğiz. 

    Silo - 2. Sezon (15 Kasım - Apple TV+)

    Yayınlandığı dönemde ilk sezonu sürpriz bir hit olan bilim kurgu dizisi Silo bu hafta ikinci sezonuyla ekranlara dönüyor. Rebecca Ferguson’ın başrolde rol aldığı dizide Rashida Jones,Tim Robbins ve David Oyelowo gibi isimler de yer alıyor. On bölüm sürecek ikinci sezonun final bölümü 17 Ocak 2025’te yayınlanacak. 

    İlk ve Son - 2. Sezon (BluTV’de yayında)

    İlk Sezonu 2021 yılında yayınlanan BluTV dizisi İlk ve Son büyük beğeni toplamıştı. İlk sezonunda Salih Bademci ve Özge Özpirinççi’nin canlandırdığı Deniz ve Barış’ın on yıllık ilişkisini konu alan dizinin yeni sezonu bu defa başka bir çiftin beraberliğini merkezine alıyor. Yeni sezonda başrolleri Hazal Subaşı ve Ulaş Tuna Astepe’nin paylaştığı dizi bu defa Nilüfer ve Cihan’ın 2014 - 2024 arasındaki gelgitli ilişkisini konu ediniyor. 

    Cross (14 Kasım - Prime Video)

    James Patterson’ın Alex Cross adlı roman serisinden uyarlanan suç ve gizem türündeki Cross bu hafta Prime Video’da başlıyor. Ben Watkins’in showrunner’lığını üstlendiği dizi, partneri John Sampson’la beraber psikopat bir seri katilin izini sürerken, geçmişindeki kapanmamış hesaplarla boğuşmak zorunda olan dedektif Alex Cross’un hikâyesini anlatıyor. Geçmişte Kiss the Girls ve Along Came a Spider (2001) filmlerinde Morgan Freeman’ın canlandırdığı Cross’a dizide Leverage ve Black Adam gibi yapımlardan tanıdığımız Aldis Hodge hayat veriyor.

    Gladyatör (Prime Video & Apple TV+)

    Ridley Scott’ın 2000’li yıllara damgasını vurmuş epik filmi Gladyatör’ün devam filmi Gladyatör 2 ülkemizde bu hafta vizyona giriyor. Başrollerinde Pedro Pascal, Paul Mescal, Denzel Washington ve Joseph Quinn’in rol aldığı yeni filmi izlemeden önce hafızalarını tazelemek isteyen seyirciler ilk filme Prime Video veya Apple TV+ üzerinden erişebilir. 

    Size hitap eden dizi ya da filmi bulamadınız mı? Dijital platformlardaki en popüler dizi ve filmleri JustWatch Streaming Charts üzerinden inceleyebilirsiniz. Ayrıca popüler yapımlar sayfamızdaki farklı platformları seçerek daha detaylı aramalar yapmanız da mümkün.

  • Arcane’i sevdiyseniz bu dizileri de seveceksiniz

    Arcane’i sevdiyseniz bu dizileri de seveceksiniz

    League of Legends evreninden ilham alan Emmy ödüllü animasyon dizi Arcane’in ikinci sezonu üç yıllık bir bekleyişim ardından bu hafta Netflix’te yayına giriyor. Orijinal oyunun hayranlarının yanı sıra kendi kitlesini de yaratmayı başarmış dizi, seçtikleri hayatlar onları bambaşka noktalara sürükleyen ve bu süreçte birbirleriyle mücadele etmek zorunda kalan kız kardeşler Vi ve Jinx’i merkezine alıyor. Odaklandığı sınıf mücadelesi teması kadar sihir ve teknolojiyi buluşturan steampunk estetiğiyle de adından epey söz ettiren Arcane’e benzer animasyon ve live action dizilere bu sayfadan göz atabilirsiniz.

    Oyunlar ve animasyon uyarlamaları 

    Sonic’ten Pokémon’a video oyunu temelli animeler ve genel anlamda animasyon diziler otuz yılı aşkın bir süredir hayatımızda olan formatlar aslında. Ancak tıpkı Arcane gibi bazı diziler estetikleri, karakter derinlikleri ve yarattıkları dünyalarla ilham aldıkları oyun evrenlerinin üzerine çıktıkları ölçüde farklarını ortaya koymayı başarıyor. 2017 - 2021 yılları arasında Netflix’te yayınlanan Castlevania da bunlardan bir tanesi.

    Dracula ve vampir mitolojisinden beslenen Castlevania gibi fantastik yönü ağır basan diğer popüler animasyon dizileri arasında ise DOTA: Dragon’s Blood, Dragon Age: Absolution ve - her ne kadar video oyunundan değil de role yapma oyunu Dungeons & Dragons’dan ilham alsa da The Legend of Vox Machina sayılabilir. Bu yıl geçtiğimiz aylarda Netflix’te yayınlanan Tomb Raider: The Legend of Lara Croft, oyunun live action uyarlamalarının gölgesinde kalmış gibi görünüyor olsa da, animasyon tarzı açısından incelenmeyi hak eden bir dizi. Arcane’in politik ve sosyal çatışmalar üzerine kurulu distopik boyutuyla ise Cyberpunk 2077’den ilham alan Japonya-Polonya ortak yapımı anime Cyberpunk: Edgerunners ve Castlevania’yla tanınan Adi Shankar’ın Far Cry 3: Blood Dragon’dan esinlenerek uyarladığı Captain Laserhawk: A Blood Dragon Remix daha çok paralellikler taşıyor.

    Özgün, yaratıcı ve alternatif animasyon diziler

    İkinci sezonuyla beraber 18 bölüm süren Arcane’in toplamda 250 milyon dolar gibi bir bütçeyle tüm zamanların en maliyetli animasyon dizisi epey konuşulmuştu. Elbette bu dizinin yaratıcılarının görselliğe, aksiyona ve karakter tasarımlarına ne denli önem verdiğini da gösteriyor. Özellikle yetişkin animasyonlar konusunda rakiplerine fark atan Netflix, Arcane’in yanı sıra geçtiğimiz yıl başlayan Blue Eye Samurai’la da gündeme gelmişti. Her bölümü farklı animasyon tarzlarına sahip, türleri bilim kurgudan fantastiğe; korkudan komediye farklılık gösteren antolojisi serisi Love, Death & Robots’un da platformun en sağlam animasyon işlerinden biri olduğunu not etmekte fayda var. Ayrıca gençlere ve çocuklara yönelik bir animasyon dizi olan She-Ra and the Princesses of Power’ın baş kahramanları Adora ve Katra arasındaki yakınlık - düşmanlık ilişkisinin kısmen Arcane’deki Vi ve Jinx’i çağrıştırdığını söylemek mümkün.

  • 2025’in en çok merak edilen filmleri

    2025’in en çok merak edilen filmleri

    2025 yılına yalnızca bir iki ay kalmışken sinemaseverler şimdiden önümüzdeki yılın merakla beklenen filmlerini konuşmaya ve Oscar tahminleri yapmaya başladı bile. JustWatch ekibi olarak hazırladığımız bu sayfada ülkemizde 2025 yılında hem vizyonda hem de dijital platformda gösterime girmesi sabırsızlıkla beklenen filmleri bulabilirsiniz. 

    Marvel ve DC cephesinde neler var?

    Geçtiğimiz son birkaç yılda süper kahraman filmlerinin gişede beklenen rakamları elde edemediği ve Marvel ve DC’nin birçok strateji değişikliğine gittiğini biliyoruz. 14 Şubat’ta vizyona girecek Captain America: Brave New World dışında Marvel’ın öne çıkan devam filminin olmadığını söylemek mümkün. Hollywood’daki grevlerden de ağır bir darbe alan Marvel Sinematik Evreni’nin, beşinci evreyii kapatacak Thunderbolts* (2 Mayıs) ve altıncı evreyi başlatacak olan The Fantastic Four: First Steps’in (25 Temmuz) iki filmle konuşulacağını şimdiden öngörebiliriz. DC’ye baktığımızdaysa James Gunn ve Peter Gunn’ın kontrolü ellerine aldığı yeni DC Universe’ün tüm spot ışığını Chapter One: Gods and Monsters adlı evrenin ilk filmi Superman: Legacy’ye (11 Temmuz) bıraktığını görüyoruz. 

    Aksiyon - macera film serileri tam gaz devam ediyor. 

    Tıpkı Marvel ve DC gibi Hollywood stüdyolarının uzun soluklu serileri de grevlerden nasibini almış durumda. Bunun üzerine bir de çekim koşulları eklenince Tom Cruise’un merakla beklenen Mission Impossible serisinin son filmi Mission: Impossible 8’i ancak 2025 yılında izleyebileceğiz. John Wick serisinin yeniden çekimler yüzünden epeyce ertelenen spin-off’u Ballerina da yılın dikkat çeken filmleri arasında yer alıyor. James Cameron’ın şimdiden dördüncü ve beşinci filmleri üzerinde çalışmaya başladığı epik Avatar destanının üçüncü filmi Avatar: Fire and Ash, Aralık ayında vizyona girerek yılı yüksek bir gişeyle kapatacağa benziyor. Hakkında henüz detaylı bilgilere sahip olmasak da TRON: Ares’in de merak uyandırdığı kesin. 

    Oscar yarışında öne çıkan filmler

    2025 takvimi hem bu sezonun hem de bir sonraki yılın potansiyel Oscar adayları açısından zengin bir yıl olacağa benziyor. Venedik Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Nicole Kidman’ın adından söz ettirdiği Babygirl, sürpriz bir şekilde ismi kulislerde geçmeye başlayan Ralph Fiennes’in başrolünde oynadığı Conclave ve Timothée Chalamet’nin Bob Dylan’ı canlandırdığı biyografi filmi A Complete Unknown yılın ilk aylarının epey konuşulacak filmleri arasında yer alıyor. Bong Joon-ho’nun prodüksiyon süreci hayli olaylı geçen Robert Pattinson başrollü bilimkurgu filmi Mickey-17 de bu dönemde sinema gündemini meşgul edecek gibi görünüyor. 

    Animasyon, müzikal ve komediler

    Disney’in son dönemde klasik animasyonlarının live-action yeniden çevrimlerine öncelik tanıdığını söylemeye gerek yok. Bu yıl Snow White ve Lilo & Stitch, Disney+’in öne çıkan live action yapımları arasında yer alıyor. Elio ve Zootopia 2 ise stüdyonun bu yıl vizyona girecek animasyon filmleri. Universal Pictures’ın ise 2025’te live action kategorisinden Ariana Grande ve Cynthia Erivo’nun başrollerini paylaştığı Wicked: Part 2 ve How to Train Your Dragon’ı, animasyon olarak da The Bad Guys 2’yu vizyona sokması bekleniyor. Ayrıca Ben Whishaw’ın sesiyle aşina olduğumuz Paddington’ın yeni filmi Paddington in Peru da önümüzdeki aylarda beyazperdede seyircilerle buluşacak. 

    Korku ve gerilim filmleri

    2025, tür sinemasının en merak edilen yapımları açısından da zengin bir seçkiye sahip. Robert Eggers'ın Nosferatu'su ve Maggie Gyllenhaal'ın The Bride'ı gibi arthouse korku filmlerinin yanı sıra Alex Garland ve Danny Boyle'u bir kez daha buluşturan 28 Years Later'ın da önümüzdeki yıl vizyona girmesi bekleniyor. Uzun soluklu korku serilerinden Saw XI, The Conjuring: Last Rites, Thread: An Insidious Tale ve Predator: Badlands 2025 yılında hayranlarıyla buluşacak. Ayrıca M3GAN 2.0 ve Five Nights at Freddy's 2 gibi devam filmleri de yine 2025 takviminde yer alan korku filmler arasında. 

    2025'in en çok merak edilen filmlerini çevrimiçi izleyin

    Filmlerin vizyon ve streaming tarihlerinde sık sık değişmeler ve güncellenmeler olabilir. Bu sayfaya düzenli olarak göz atarak filmlerin BluTV, MUBI, Prime Video, Disney+ ve Netflix gibi platformlardaki ücretli ve ücretsiz izleme seçeneklerinden haberdar olabilirsiniz. 

  • The Substance’ı sevdiyseniz bu filmleri de seveceksiniz

    The Substance’ı sevdiyseniz bu filmleri de seveceksiniz

    Cannes Film Festivali’ndeki prömiyerinden itibaren seyirciyi ikiye bölen The Substance MUBI Türkiye’de ve vizyonda gösterime girdi. Fransız yönetmen Coralie Fargeat imzalı, başrollerinde Demi Moore ve Margaret Qualley’in yer aldığı film, body horror türünü ekstrem uçlara taşırken bir yandan da sinema tarihine damgasını vurmuş korku filmlerinden izler taşıyor. JustWatch olarak hazırladığımız bu liste, The Substance’ı sevenler ve ona ilham kaynağı olan filmleri merak edenler kadar filmi beğenmeyip korku türünde daha iyi örnekleri arayanlara da hitap ediyor.

    The Substance, bir zamanlar televizyonda çok ünlü bir aeorobik programında sunuculuk yapmıış ama elli yaşına merdiven dayamasıyla gençliğindeki güzelliğini ve popülerliğini kaybettiğini hisseden bir kadının hikâyesini anlatıyor. Bir gün kişinin daha genç, güzel görünmesini sağlayan bir ilacın varlığından haberdar olan Elizabeth, serumu kullanmaya karar veriyor. Elizabeth serumun etkisiyle bir hafta kendisi, bir hafta serumun yarattığı genç bedendeki Sue olarak hayatını sürdürmeye başlıyor. Ancak sistemin düzgün işlemesi için iki bedenin de kendisine ait olduğunu unutmaması ve kurallara uyması şart. (Uymadığını söylememize gerek var mı?)

    Kişilik bölünmesi, zıt karakterli ikizler ve genel anlamda doppelganger teması her zaman korku anlatılarının favori konularından olmuştur. Bu klasik motifin elbette ki en güzel örneklerinden bir tanesi body horror denince ilk akla gelen isim olan David Cronenberg’in jinekolog ikiz kardeşlerin saplantılı ve çarpık ilişkilerini ele aldığı Dead Ringers filminde karşımıza çıkmakta.

    Filmde ayrıca bu temaya paralel olarak bedenin, kişinin kendi kontrolü dışında geçirdiği değişimler de önemli bir yere sahip. Bu açıdan, Cronenberg’in The Fly’ı, Shinya Tsukamoto’nun underground klasiği Tetsuo veya yakın dönemden tıpkı The Substance gibi tartışmalara sebep olan Titane bedendeki değişimlerin bir korku unsuru olarak işlendiği diğer filmlere örnek gösterilebilir. 

    The Substance’taki gençleşme ve güzelleşme temasını göz önünde bulundurduğumuzda filmi John Frankheimer’ın Seconds’ıyla, Aronofsky’nin Black Swan’ıyla paralel olarak okumak da mümkün. Robert Zemeckis imzalı Death Becomes Her’ün de gerek odağındaki gençlik takıntısı gerek camp tarzına yakınlığı sebebiyle The Substance’ı akla getirdiğini söyleyebiliriz.

    2018 yapımı ilk uzun metrajı Revenge ile The Substance’taki estetik anlayışının temellerini atan Coralie Fargeat’in ise filmin görsel ve sanatsal dünyasına ilham kaynağı olan yapımlar arasında The Thing, Carrie ve The Shining gibi korku klasiklerini saydığını görüyoruz. Aaron Schimberg’ün, aynı yıl gösterime girmelerinin dışında deforme olmuş yüz ve beden temsilleri açısından da The Substance’la adları beraber anılan A Different Man filminin de incelemeye ve izlemeye değer olduğunu not etmeden geçmeyelim!

  • Venom filmlerini sırayla izleme rehberi

    Venom filmlerini sırayla izleme rehberi

    Marvel çizgi romanlarının sevilen karakterlerinden Venom beyazperdede ilk defa Sam Raimi imzalı Spider-Man 3’te karşımıza çıktı. Simbiyot bir uzaylı olarak Eddie Brock’un vücudunu ele geçiren Venom, Spider-Man’in en azılı düşmanlarından biri olarak akıllarda kalmıştı.

    Yıllar sonra Sony’nin hem önceki Spider-Man filmlerinden hem de Marvel’dan bağımsız olarak tasarladığı bir projeye dönüşen Venom, 2018’de vizyona girdi ve gişede büyük bir başarı elde etti. Başroldeki Tom Hardy’nin etkileyici bir performans sergilediği serinin ilk filminde Eddie Brock, Life Foundation adlı bir şirketin bünyesinde yapılan deneylerin peşine düşen bir araştırmacı gazeteci olarak karşımıza çıkmıştı. Uzaydan gelen simbiyotik yaşam formlarının incelendiği laboratuvarda Venom, Eddie’nin bedenine yerleşmişti. Venom, Life Foundation’ın CEO’su Carlton Drake’le mücadelesinde Eddie’ye yardım etmiş ve San Francisco’yu kötülerden korumak üzere onunla beraber çalışmayı kabul etmişti.

    İlk filmdeki olaylardan bir yıl sonrasında geçen Venom: Let There Be Carnage, Eddie’nin Venom’un yardımıyla seri katil Cietus Kassady’nin kurbanlarını sakladığı yeri tespit etmesiyle başlamıştı. Venom, Kassady’nin kışkırtmaları sonucunda ona saldırmış, Kassady ise Eddie’nin elini ısırarak onun bir parçasının vücuduna geçmesine sebep olmuştu. Bu esnada Eddie’yle Venom kavga etmiş ve ikili kendi yoluna gitmeye karar vermişti. Kassady’nin vücudundaki parça Venom’un “yavrusu” Carnage’a dönüşerek tüm şehre dehşet saçmaya başlayınca ikili Eddie’nin eski kız arkadaşı Anne’i kurtarmak için yeniden bir araya gelmişti.

    2021 tarihli ikinci filmin ardından Venom karakteri Marvel’ın yine aynı yıl gösterime giren Spider-Man: No Way Home filminin jenerik sonrası sahnesinde boy göstermişti. Gönderildikleri alternatif gerçeklikte Spider-Man’in, Thanos’un ve Avengers’ın varlığından haberdar olan Venom ve Eddie, New York’a gitmeyi düşünürken kendi gerçekliklerine geri ışınlanmış ancak farkında olmadan geride Venom’dan bir parça bırakmışlardı. 

    Serinin geçtiğimiz günlerde vizyona giren - şimdilik - son filmi Venom: The Last Dance’de, Venom’un Eddie’yi hayata döndürmesiyle ortaya çıkan “Codex”in peşindeki Xenophage adlı simbiyot avcısı ikilinin peşine düşmüştü. Simbiyotların yaratıcısı Knull’un özgürlüğe kavuşmak için peşinde olduğu Codex’i ele geçirmek için açtığı portallardan daha fazla Xenophage gönderince Venom Codex’i yok etmek ve evreni kurtarmak için büyük bir fedakarlık yapmak zorunda kalmıştı.

    Venom filmlerini çevrimiçi olarak nereden izleyebilirim?

    Venom: The Last Dance’e dair daha fazla spoiler vermeden hikâyenin dördüncü filme açık kapı bırakacak şekilde noktalandığını söylemekle yetinelim. Serinin ilk iki filmi için Apple TV+, Netflix veya Prime Video gibi platformların sunduğu izleme seçeneklerine aşağıdaki listeden inceleyebilir, üçüncü filme dijital platformlarda ne zaman erişilebileceğinden haberdar olmak için düzenli olarak bu sayfaya göz atabilirsiniz. 

  • Cadılar Bayramı’nda çevrimiçi izleyebileceğiniz en yeni filmler

    Cadılar Bayramı’nda çevrimiçi izleyebileceğiniz en yeni filmler

    Herkes hem sokakta hem de sosyal medyada en yaratıcı kostümleriyle boy gösterirken siz de Cadılar Bayramı ruhunu bir adım ileriye götürüp günün havasına uygun bir korku filmi izlemek mi istiyorsunuz? Genelde korku klasiklerini izlemek tercih edilse de, değişiklik yapıp sizi şaşırtacak yeni ve yaratıcı bir film seçmek istiyorsanız doğru adrestesiniz. JustWatch olarak Cadılar Bayramı’na özel olarak hazırladığımız bu sayfada 2024 ve 2023’ün Türkiye’den çevrimiçi olarak erişebileceğiniz ne popüler korku filmlerini bir araya getirdik.

    2024’ün en beğenilen korku filmleri

    Cannes’da gösterildiği günden beri sosyal medya gündeminin odağı olan The Substance bu yılın en öne çıkan korku filmleri arasında yer alıyor. Fransız yönetmen Coralie Fargeat’nın body horror türüyle ilişkilendirilen film, kendisinin daha genç ve güzel bir görünümüne erişebilmek için  “The Substance” adında bir madde enjekte eden Elizabeth’in kendisine karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. MUBI Türkiye’ye 31 Ekim’de gelecek olan The Substance başrollerindeyse Demi Moore ve Margaret Qualley var.

    Geçtiğimiz aylarda dijital platformlarda yayına giren filmler arasında Hold Your Breath (Netlfix) ve Don’t Move (Disney+) öne çıkıyor. Sam Raimi’nin yapımcılığını üstlendiği Don’t Move, bir kadının tüm vücudunu felç edecek bir madde enjekte eden psikopat bir katilin elinden kurtulma çabalarını anlatan bir korku-gerilim filmi. Sarah Paulson’u başrolde izlediğimiz Hold Your Breath ise 1930’lar Oklahoma’sında geçen ve doğaüstü yönleri ağır basan bir yaratık hikâyesi anlatıyor.

    Doğaüstü ve okült korku denilince ilk akla gelen Omen serisinin altıncı filmi olan ve 1976 tarihli ilk film için bir prequel görevi gören The First Omen da 2024’ün kaçırılmaması gereken filmlerinden. Roma’da bir kilisede görevlendirilen Margaret isimli bir rahibenin kendisini, Deccal’in doğumunu amaçlayan bir komplonun ortasında bulmasını konu edinen film Türkiye’de Disney+ üzerinden izlenebilir. (Omen gibi, kült korku serilerinin devam filmleri ilginizi çekiyorsa Apple TV+’ta satın alarak izleyebileceğiniz Evil Dead Rise ve Scream 6’e de mutlaka göz atın): 

    Geçen yılın iz bırakan korku-gerilim filmleri

    Bu yıl herkesin Longlegs ve Trap’i konuşmaya doyamadığı malum. Ancak iki film de henüz ülkemizde dijital platformlarda gösterilmediği için erişim konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Gerilim türünde yaratıcılığın sınırlarını zorlayan M. Night Shyamalan’ın geçtiğimiz yıl gösterime giren filmi Knock at the Cabin de en az Trap kadar etkileyici ve seyircisini diken üstünde tutan bir anlatıya sahip. Son yıllarda canlandırdığı eksantrik rollerle tür sinemasının revaçtaki isimlerinden biri haline gelen Nicolas Cage’in bu yılki performansına hazırlık niyetine Dracula’dan ilham alan Renfield’e göz atabilirsiniz. 

    JustWatch olarak bu yazımızda uzun uzadıya ele aldığımız Talk to Me’nin tıpkı Longlegs gibi geçen yılın hiç beklenmedik bir şekilde seyirci tarafından çok beğenildiğini not düşelim. Cadılar Bayramı ruhunu uzaylılar ve bilimkurgu temasıyla birleştirmek isteyenler içinse No One Will Save You harika bir alternatif olabilir.

    Korku sinemasında tatillere, bayramlara ve özel günlerle ilgili birçok yapımın olduğunu bilirsiniz. Cadılar Bayramı’ndan hemen sonra özellikle ABD’de önemli bir kültürel ve dini anlama sahip Şükran Günü de bu özel günlerden bir tanesi. Eli Roth’un Quentin Tarantino’yla beraber Grindhouse için çektiği kurmaca fragmana dayanarak çektiği uzun metraj filmi Thanksgiving de sağlam bir slasher örneği. 

    Arthouse korku alır mıydınız?

    Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz elevated horror kavramı özellikle biçimsel ve sanatsal yönü öne çıkan, çoğunlukla dünya çapındaki film festivallerinde yer alan filmlerden bahsetmek için kullanılıyor. Film seçimi konusunda alışılmışın dışına çıkmak istiyorsanız David Cronenberg’in oğlu Brandon Cronenberg’in yönettiği ve “scream queen” unvanını sonuna kadar hak eden Mia Goth ve Alexander Skarsgård’ın başrollerini paylaştığı Infinity Pool’a göz atabilirsiniz. Avrupa sanat sinemasının kodlarını, korku komedi unsurlarıyla harmanlayan Humanist Vampire Seeking Constenting Suicidal Person adlı filmi ise yine MUBI Türkiye’den seyredebilirsiniz. 

    En popüler korku filmlerini JustWatch sayesinde keşfedin

    JustWatch olarak hazırladığımız diğer listelere göz atarak Halloween, Paranormal Activity ve The Exorcist gibi korku filmi serilerinin Türkiye’den hangi platformlardan ücretli veya ücretsiz olarak izlenebildiğini öğrenebilirsiniz.

  • Insidious (Ruhlar Bölgesi) serisi hangi sırayla izlenmeli?

    Insidious (Ruhlar Bölgesi) serisi hangi sırayla izlenmeli?

    James Wan ve Leigh Whannell tarafından yaratılan Insidious (Ruhlar Bölgesi) serisi 2010’lu yıllarda başlayıp bugüne kadar korku filmi hayranlarını doğaüstü alem “Öte”nin şeytani varlıklarıyla korkutmaya devam ediyor. Insidious serisindeki tüm filmleri hangi sırayla ve hangi platformlar üzerinden izlemeniz gerektiğini merak ediyorsanız, JustWatch olarak hazırladığımız bu rehbere göz atabilirsiniz.

    2010 tarihli ilk film Insidious, oğulları Dalton ve Foster ve kızları Kali ile yeni bir eve taşınan Josh ve Renai çiftine odaklanmıştı. Dalton anlaşılmaz bir şekilde komaya girmiş ve Lambert ailesinin evinde doğaüstü olaylar gerçekleşmeye başlamıştı. Bunlardan kurtulmak için paranormal uzmanlardan yardım isteyen aile Josh’un geçmişiyle ilgili karanlık gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Serinin ikinci filmi Insidious: Chapter 2’da Lambert ailesi “Öte” dünyadan ona musallat olan varlıklarla mücadele etmeye devam etmiş ve Josh, ailesi ve Carl, Specs ve Tucker’ın yardımıyla Josh’a küçükken saldırmış Parker Crane’in annesi Michelle’in ruhundan kurtulmayı başarmıştı.

    Seride prequel işlevi gören Insidious: Chapter 3 ve Insidious: The Last Key ise medyum Elise Rainier’in Lambert ailesiyle yaşadıklarının öncesine odaklanmıştı. Üçüncü film, Rainier’in üç yıl önce, annesinin ruhuyla iletişime geçmek isterken kötü niyetli başka bir ruhu serbest bırakan Quinn Brenner’ı kurtarma çabalarını ele almıştı. Dördüncü filmdeyse Elise, çocukluğunu geçirdiği evde yaşanan paranormal olayları araştırırken, kendisi ve ailesinin geçmişiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmıştı.

    2023 yılında seyirciyle buluşan beşinci film Insidious: The Red Door, hikâyeyi bir kez daha Lambert ailesine döndürmüştü. Artık üniversiteye başlayan Dalton’ın küçükken yaşadıklarıyla ve babası Josh’ın kendi travmatik çocukluğuyla baş etme çabalarına odaklanan filmde Josh’ın kendi babasının izini sürmesine şahit olmuştuk.

    Altıncı filmi 29 Ağustos 2025’te vizyona girmesi beklenen seriyle bağlantılı ayrıca yeni bir spin-off filmin çekilmesi bekleniyor. Thread: An Insidious Tale adını alan projenin Jeremy Slater tarafından yönetilmesi ve başrollerinde Mandy Moore ve Kumail Nanjiani’nin oynaması bekleniyor.

    Insidious serisi olay sırasına göre hangi sırayla izlenmeli?

    Lambert ailesinin ve Elise Rainier’in “Öte” alemiyle ve ruhlarla yaşadıklarını anlatan film serisini kronolojik olarak şu sırayla izlemek de mümkün:

    • Insidious: Chapter 3
    • Insidious: The Last Key
    • Insidious
    • Insidious: Chapter 2
    • Insidious: The Red Door,

    Insidious erisindeki tüm filmlerin hangi platformlarda ücretli veya ücretsiz olarak izlenebildiğini öğrenmek için bu sayfaya düzenli olarak göz atabilirsiniz.

  • The Exorcist serisindeki filmler hangi sırayla izlenmeli?

    The Exorcist serisindeki filmler hangi sırayla izlenmeli?

    William Peter Blatty’nin 1971 tarihli aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan The Exorcist filmi bugün sinema tarihinin en kült korku filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Hatta filmin yönetmen Metin Erksan tarafından ülkemize uyarlanan versiyonu Şeytan dahi bulunuyor. Efsane yönetmen William Friedkin yönetmenliğini üstlendiği 1973 tarihli filmle başlayan The Exorcist evreniyle bağlantılı - şimdilik - altı film ve bir televizyon dizisi mevcut. JustWatch olarak hazırladığımız bu rehbere göz atarak, serideki tüm filmleri hangi sırayla nereden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

    Başrollerinde Ellen Burstyn, Linda Blair, Max von Sydow ve Jason Miller’ın rol aldığı film, 12 yaşındaki Regan MacNeil’ın ruhunun Pazuzu isminde kadim çağlara ait bir şeytan tarafından ele geçirilmesi ve Regan’ın annesi Chris’in iki rahiple beraber kızını kurtarma çabalarını anlatmaktaydı. Kültürel bir sansasyona dönüşen The Exorcist sinema tarihinde Oscar’a aday gösterilen ilk korku filmi olarak da ün kazandı. 1977 tarihli devam filmi Exorcist II: The Heretic ise Pazuzu’nun kurbanı Rahip Lankester Merrin’in ölümünün araştırılmasıyla görevlendirilen Rahip Philip Lamont’a odaklanmış, Merrin ölümünden sonra dahi kilisenin esaslarına karşı gelmekle suçlanmıiştı.

    Blatty’nin 1983 tarihli kitabından uyarlanan 1990 yapımı The Exorcist III ise ilk filmdeki yardımcı karakterlerden biri olan polis dedektifi William F. Kinderman’ın Georgetown’da işlenen bir dizi cinayeti ve bunların MacNeil vakasıyla olan bağlantısını araştırmasını konu edinmişti.

    1999 yılında Morgan Creek Productions, The Exorcist için prequel filmi çekmek için kolları sıvamış, yönetmen olarak John Frankenheimer’la anlaşmıştı. Ancak Frankenheimer sağlık sorunları sebebiyle projeden çekilince onun koltuğunu Schrader devraldı. Stüdyo, Schrader’ın versiyonundan memnun kalmayınca materyali elden geçirmesi için Renny Harlin’le anlaştı. Harlin’in versiyonu Exorcist: The Beginning 2004 yılında vizyona girdi. Film gişede büyük bir hayal kırıklığı yaratınca stüdyo bu defa Schrader’ın versiyonunun sınırlı düzeyde de olsa vizyona girmesinde karar kıldı. 2005 tarihli bu film ise Dominion: Prequel to the Exorcist adını aldı.

    2016 yılında Jeremy Slater tarafından FOX televizyonu için yaratılan ve iki sezon süren The Exorcist dizisi dışında, 2023 yılına kadar seriyle ilgili pek bir hareket olmadığını söyleyebiliriz. Önceleri serinin yeniden çevrilmesi düşünülse de Blumhouse ve Morgan Creek yapım şirketleri 1973 tarihli filmin devamı işlevi görecek bir film çekmeyi tercih ederek yönetmen David Gordon Green’le anlaştı. The Exorcist: Believer adıyla 2023’te vizyona giren film Ellen Burstyn ve Linda Blair’i 50 yıl sonra kamera önünde buluştursa da gişede beklenen başarıyı elde edemedi. Ve bu da üçleme olarak tasarlanan serideki diğer iki filmin iptal edilmesine sebep oldu. Yeniden çevrim olması planlanan bir sonraki The Exorcist filminin ise Mike Flanagan tarafından yönetilmesi ve 13 Mart 2026 tarihinde vizyona girmesi planlanıyor.

    The Exorcist serisini nereden izleyebilirim?

    The Exorcist: Believer ve Dominion dışında kronolojik bir sıra takip eden The Exorcist serisindeki tüm filmlerin ve dizilerin hangi platformlarda ücretli veya ücretsiz olarak izlenebildiğini öğrenmek için bu sayfaya düzenli olarak göz atabilirsiniz.

  • Paranormal Activity serisi hangi sırayla izlenmeli?

    Paranormal Activity serisi hangi sırayla izlenmeli?

    Seyirciyle buluştuğu ilk günlerden itibaren bir fenomene dönüşen Paranormal Activity filmi izleyenlerin uzun süreler etkisinden çıkamadığı bir found-footage korku filmi olarak akıllara kazındı. Devam filmleriyle beraber 2000’li yıllara damga vurmayı başarmış Paranormal Activity serisindeki tüm filmleri hangi sırayla ve hangi platformlar üzerinden izlemeniz gerektiğini merak ediyorsanız, JustWatch olarak hazırladığımız bu rehbere göz atabilirsiniz.

    Oren Peli, serinin ilk filmi Paranormal Activity’yi 2007 yılında çekse de ancak DreamWorks, dolaylı olarak da Paramount Pictures tarafından satın alınan film ancak 2009 yılında, vizyona girdi. Katie ve Micah isimli bir çifte odaklanan ilk filmde, Katie’nin kendisini şeytani bir varlığın takip ettiğini söylemesi üzerine Micah evin her tarafına gizli kameralar yerleştirmiş ve bu varlığın hareketlerini gözlemlemeyi amaçlamıştı. Kameraların evdeki doğaüstü fenomenleri kaydettiği film, şeytani varlığın Katie’yi ele geçirmesiyle sona ermişti.

    Serinin ikinci filmi Paranormal Activity 2 ise ilk filmin iki ay öncesinde yaşanan olayları ele almıştı. İkinci filmde, şeytanın aslında Katie’nin ilk filmde de bahsi geçen kız kardeşi Kristi, Kristi’nin kocasına ve bebekleri Hunter’a musallat olduğunu ve kocasının kendilerini kurtarmak için şeytanı Katie’ye aktardığını öğrenmiştik. Katie ise kız kardeşini öldürmüş, bebeği çalmış ve ortadan kaybolmuştu. Tüm filmler arasında en çok hasılat yapan üçüncü film Paranormal Aktivite 3 ise Katie ve Kristi’nin çocukluk yıllarında bu şeytani varlık ilk kez yollarının nasıl kesiştiğini anlatmıştı.

    İlk filmin beş yıl sonrasında geçen Paranormal Activity 4’te ise şeytan bu defa Alex Nelson, erkek arkadaşı ben, annesi Holly, babası Doug ve kardeşi Wyatt’a musallat olmuştu. Katie ve kız kardeşinden kaçırdığı Robbie’nin (Hunter’ın) komşusu olan ailesi şeytani varlığın gazabına uğramış Alex, Robbie’nin “Toby” olarak adlandırdığı varlığın cadılarla bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Serinin beşinci filmi olan ve olayların bu defa California’da geçtiği Paranormal Activity: The Marked Ones ise şeytani varlığın cadılar ve kara büyüyle olan bağlantısına odaklanmıştı. 

    Seyirci nezdindeki popülerliği artık gitgide düşüşe geçen serinin altıncı filmi Paranormal Activity: The Ghost Dimension ise, Katie ve Kristi’nin çocukluğunu geçirdiği evde yaşayan ve şeytani varlığın musallat olduğu Fleege ailesinin hikâyesini anlattı. Altı yıl sonra çekilen ve seriden bağımsız bir hikâyeye sahip yedinci film Paranormal Activity: Next to Kin ise, Amişlerle ilgili bir belgesel çekmeye çalışan Margot isimli bir genç kadın ve ekibinin şeytani varlığın sırrıyla karşı karşıya gelmesini ele almıştı. 

    Paranormal Activity serisi hikâye kronolojisine göre nasıl izlenmeli?

    Yukarıda kısaca özet geçtiğimiz serideki filmler hikâye kronolojisine göre şu şekilde sıralanabilir: 

    • Paranormal Activity 3
    • Paranormal Activity 2
    • Paranormal Activity
    • Paranormal Activity 4
    • Paranormal Activity: The Marked Ones
    • Paranormal Activity. The Ghost Dimension
    • Paranormal Activity: Next to Kin

    Aşağıda vizyona giriş yıllarına göre listelediğimiz Paranormal Activity serisindeki filmlerin hangi platformlarda ücretli veya ücretsiz olarak izlenebildiğini öğrenmek için bu sayfaya düzenli olarak göz atabilirsiniz.

  • Smile serisi çevrimiçi nereden izlenebilir?

    Smile serisi çevrimiçi nereden izlenebilir?

    Amerikalı yönetmen Parker Finn 2020 yılında SXSW Film Festivali’ne katıldığı kısa filmi Laura Hasn’t Slept’le izleyicilerin dikkatini çekmişti. Filmin festivalde Özel Jüri Ödülü’ne layık görülmesinin ardından Paramount Stüdyoları’yla, hikâyeyi uzun metraja uyarlamak üzere anlaşan Finn, 2022 yılında bugün Smile olarak bildiğimiz korku filmine imza attı. İki yıl sonra devam filmi Smile 2’yle yeniden korku filmi hayranlarının radarına giren seriye dair merak ettiklerinize bu sayfadan göz atabilirsiniz.

    Laura Hasn’t Slept, sürekli farklı insanların kendisine ürpertici bir şekilde gülümseyerek baktığı kabuslar gören Laura isminde bir genç kızın yaşadıklarını terapistine anlatırken bizzat bu dehşet veren varlıkla karşılaşmasını anlatan, korku türünde etkileyici bir kısa filmdi. Finn’in 2022 tarihli uzun metrajı Smile, yine Laura karakterine yer verse de bu defa onun ölümüne şahit olan terapist Rose Cotter’ın ona musallat olan şeytani varlıkla mücadelesine odaklanmaktaydı. Korku ve gerilim filmlerinde sık sık karşılaştığımız, kişiden kişiye aktarılan bir laneti konu edinen filmde, bu gülümseyen varlığın travmadan beslendiğini ve lanetlenen kişinin bir hafta içinde ölümüne sebep olduğu ortaya çıkmıştı. Bu lanetten kurtulmanın tek yolunun ise başka birisinin önünde acımasız bir cinayet işleyerek onun travmatize olmasını sağlamaktan geçtiğini öğrenmiştik. Tüm çabalarına rağmen kimsenin inanmadığı Rose, lanetin kurbanı olmuş ve trajik sonuyla bu laneti eski erkek arkadaşı Joel’e aktarmıştı.

    Serinin devam filmi Smile 2 ise yine delirmişçesine gülümseyen insanlarla kendini gösteren varlığın musallat olduğu bir başka karaktere odaklanıyor. Dünyaca ünlü pop şarkıcısı Skye Riley’nin dünya turnesi öncesinde işler kontrolden çıkmadan evvel, bu korkunç varlıktan kurtulmaya çalışmasını izlediğimiz filmde Naomi Scott, Rosemarie DeWitt, Kyle Gallner, Lukas Gage ve Peter Jacobson gibi oyuncular yer alıyor. Drew Barrymore’un da kendisi olarak yer aldığı filmin vizyon tarihi ise 18 Ekim 2024. 

    Laura Hasn’t Slept ve Smile filmlerini Türkiye’de nereden izleyebilirim?

    Smile 2, sinema salonlarında yakın dönemde gösterime girdiği için çevrimiçi izleme seçeneği henüz mevcut olmasa da, sayfamızdaki listeye göz atarak Smile serisindeki diğer iki filmin Türkiye’de hangi dijital platformda yer aldığını ve ne tarz izleme seçeneklerinin sunulduğunu öğrenebilirsiniz.

  • Hotel Transylvania serisi çevrimiçi olarak nereden izlenebilir?

    Hotel Transylvania serisi çevrimiçi olarak nereden izlenebilir?

    Sony Pictures tarafından hayata geçirilen animasyon serisi Hotel Transylvania bugün özellikle çocukların en sevdiği filmlerden birisi olarak kabul ediliyor. JustWatch olarak hazırladığımız sayesinde bugün ayrıca televizyon dizisine de imza atılan seriyi çevrimiçi olarak hangi platformlardan izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

    Serinin ilk filmi Hotel Transylvania, 2012 yılında gösterime girdi. Bütçesinin kat be kat üstüne çıkan bir performans elde eden yapım, gişede rekor sayıda seyirci tarafından izlendi. Seslendirme kadrosunda Adam Sandler, Andy Samberg, Selena Gomez ve Steve Buscemi gibi isimlerin yer aldığı animasyon insanlardan uzakta, canavarların güvenli bir şekilde konaklama imkânının olduğu Hotel Transylvania’ya ve otelin sahibi Kont Dracula’ya odaklanmaktaydı.

    Filmde, kızını dış dünyanın tehlikelerinden korumakla kafayı bozmuş Dracula’nın hayatı otele yanlışlıkla bir insanın gelişiyle alt üst olur ve Jonathan, Kont’un vampir kızı Mavis’e kalbini kaptırır. İlk filmin başarısının ardından üç yıl sonra çekilen ikinci film Hotel Transylvania 2’de  orijinal seslendirme kadrosuna ek olarak Nick Offerman, Megan Mullally ve Mel Brooks gibi isimler de yer almıştır. Serinin devam filminde Jonathan ve Mavis evlenmiş, Dennis isimli bir çocukları olmuştur. Aile, Dennis’in vampir mi yoksa insan mı olduğundan bir türlü emin olamazken, Drac dostları Frank, Wayne, Griffin, Murray ve Blobby’den yardım isteyerek torununu bir vampir olarak “eğitmek” için kolları sıvar. Bu esnada Mavis ve Johnny, California’da Johnny’nin ailesini ziyarete gider.

    Serinin 2018 tarihli üçüncü filmi Hotel Transylvania 3: Summer Vacation, cruise gemisiyle tatile çıkan Dracula ve ailesinin, tehlikeli vampir avcısı Van Helsing büyük büyük torunu Ericka’yla karşılaşmasını konu edinmektedir. Ancak Ericka’nın Dracula’ya âşık olmasıyla Van Helsing’in peşinden koştuğu vampiri öldürme planları da suya düşer.

    Sony Pictures’ın, COVID’in yüzünden dağıtım haklarını Amazon Prime’a satmasıyla doğrudan çevrimiçi olarak yayınlanan Hotel Transylvania: Transformania ise Johnny’nin kazara vampire Drac’ınsa insana dönüşmesinin ardından onları eski hallerine döndürecek kristali bulmak üzere Güney Amerika’ya yolculuk yapmasını anlatmaktadır.

    Hotel Transylvania’nın beşinci filminin çekilip çekilmeyeceğine dair henüz bir bilgi bulunmasa da serinin hayranları filmlerin dışında Disney Channel’da 2017-2020 yılları arasında yayınlanan iki sezonluk Hotel Transylvania: The Series dizisine de göz atabilir. Seri açısından prequel olarak kabul edilen dizi Dracula’nın kızı Mavis’in ve yakın dostları Pedro, Wendy ve Hank’in maceralarına odaklanıyor…

  • Terrifier serisi hangi sırayla izlenmeli?

    Terrifier serisi hangi sırayla izlenmeli?

    Damien Leone’nin 2008’de çektiği kısa filmde ilk kez seyirci karşısına çıkan, sonrasında 2016 tarihli Terrifier isimli uzun metraj film sayesinde fenomene dönüşen Katil Palyaço Art, yeni filmi Terrifier 3’le bir kez daha hayranlarıyla buluşuyor. Serinin tüm filmlerini hangi sırayla ve hangi platformlar üzerinden izlemeniz gerektiğini merak ediyorsanız, JustWatch olarak hazırladığımız bu rehbere göz atabilirsiniz.

    Palyaço Art karakteri ilk olarak The 9th Circle adlı kısa filmde yer aldı. Cadılar Bayramı gecesinde Casey adlı genç bir kadını çıkaran ve onu Şeytan’a tapan bir tarikata götüren maskeli cani Art, daha sonra Leone’nin 2011 tarihli kısa filmi Terrifier’da boy gösterdi.

    Yönetmenin ilk uzun metrajı All Hallows' Eve, hepsi aslında bir VHS kasedine kaydedilmiş üç hikâyeden oluşan ve her birinde Art’ın kadınları öldürdüğü bir antoloji filmi şeklindeydi. Seri daha sonra Art’ın yer almadığı ve Leone’nin yalnızca yapımcı olarak dahil olduğu All Hallows' Eve 2 ve All Hallows' Eve: October 30th gibi yapımlarla devam etti. 

    Palyaço Art’ın korku türü içinde esas tanınırlığını sağlayan film ise 2016 yapımı Terrifier oldu. Rolü Mike Gianelli’den devralan David Howard Thornton’ın performansı, Cadılar Bayramı gecesinde üç genç kadını öldürmeye çalışan bu cani palyaço rolünde beğeni topladı. Diğer slasher klasikleriyle kıyaslanan ve adı beraber anılmaya başlayan seri, 2022’de çekilen Terrifier 2’yle devam etti. Bu Sienna ve Jonathan adlı iki kardeşe musallat olan Art’ın doğaüstü güçlerle yüzleşmek zorunduğu filmin sonunda Art’ın ilk filmdeki kurbanlarından Victoria’nın ölmediği ortaya çıktı.

    Bu yıl seyirciyle buluşan Terrifier 3, Art’ın, Victoria’nın, Jonathan ve Sienna’nın hikâyesini kaldığı yerden devam ettiriyor. Özellikle Fransa’da 18 yaş altındaki seyircinin yasaklanmasıyla gündem olan film, dünyanın farklı yerlerinden seyircilerin ağır tepkiler vermesine yol açacak kadar korkunç olduğu yorumlarıyla da gündemde bir süre daha kalacağa benziyor. Kana susamış Art’ın hikâyesinin bu filmle noktalanmayacağına da kesin gözüyle bakabiliriz. 

    Terrifier serisini Türkiye’den çevrimiçi olarak izleyin

    Yapım sırası olayların kronolojik sırasıyla aynı olan Terrifier’ı aşağıda listelediğimiz şekilde izleyebilirsiniz. Filmlerin hangi platformlarda ücretli veya ücretsiz olarak izlenebildiğini öğrenmek için bu sayfaya düzenli olarak göz atabilirsiniz.

  • Joker: Folie à deux filmini sevdiyseniz bu yapımlara göz atın!

    Joker: Folie à deux filmini sevdiyseniz bu yapımlara göz atın!

    Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Joker: Folie à deux senenin en çok merak edilen filmlerinden bir tanesi olsa da seyirci nezdinde büyük hayal kırıklığına sebep oldu. Phillips’in Scorsese ve Coppola gibi büyük ustalardan ilham aldığı filminin yazılanların aksine özgün bir süper kahraman olduğunu düşünüyorsanız yönetmenin imge dünyasını besleyen bu filmleri de incelemek ilginizi çekebilir. Filmlerin ücretli veya ücretsiz izleme seçeneklerine göz atarak onlara Türkiye’de hangi platformlar üzerinden erişiminiz olduğunu da öğrenebilirsiniz.

    Todd Phillips, 2019 yılında Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı kazanıp Oscar sezonunda fırtınalar estirdiği dönemde Joker hem süper kahraman filmlerinin hayranlarının hem de genel anlamda sinema çevrelerinin takdirini toplamıştı. DC Evreni’ne dayanan farklı uyarlamalarda daha önce Jack Nicholson ve Heath Ledger gibi isimlerin canlandırdığı Joker karakterine daha karanlık ve ağırbaşlı bir yorum getiren Phillips, komedyen olma hayalleri kuran, ancak toplumdan gördüğü kötü muameleler yüzünden hezeyanlarının pençesine düşerek katil olan Arthur Fleck’in hikâyesini anlatmıştı bizlere. Joker, kısa sürede kendisinden önce gelen ve tarz olarak filme ilham kaynağı olan anti-kahraman anlatılarıyla beraber anılmaya başlanmıştı. Gitgide tektipleşen DC ve Marvel dizi ve filmlerinden sonra karakter derinliği ve görsel dünyasıyla süper kahraman filmlerine yeni bir soluk getiren Joker’in, benzer tarzlara sahip The Batman ve The Penguin gibi yapımlara da ilham kaynağı olduğunu söylemek mümkün.

    Todd Phillips’in birkaç yıl aradan sonra çektiği devam filmi Joker: Folie à deux ise ilk filmi hem çok sevenleri hem de nefret edenleri eşit oranda şaşırttı ve beklentileri karşılıksız bıraktı diyebiliriz. İşlediği cinayetlerin ardından yargılanmak üzere hapse atılan Arthur’un ona âşık olan Lee Quinzel’le tanışmasına ve mahkeme sürecinde Arthur ve Joker kimliği arasında yaşadığı gelgitlere odaklanan filmle ilgili en büyük sürpriz müzikal türünde çekilmesi oldu. DC Evreni’nde yakın zamanda Margot Robbie’nin hayat verdiği Harley Quinn’e Phillips’in versiyonunda ise Lady Gaga canlandırdı. Farklı türlerden beslenen ve çeşitli eski filmlere gönderme yapan Joker: Folie à deux’nün, bu açıdan iyisiyle kötüsüyle “özgün” bir film olduğunu not düşerek başlayabiliriz. Bu bağlamda alışılagelmiş kategorilere sığmayan filmin tarzını, yine post-modern bir müzikal olan Annette’e veya görüntü yönetmeni Lawrence Sher’in de röportajında belirttiği üzere Francis Ford Coppola’ın gişede başarısızlığıyla ikonikleşmiş müzikali One From the Heart’a benzetmek mümkün.

    Arthur Fleck karakterine ve yolculuğunda baktığımızda, Phillips’in de daha önce dile getirdiği üzere ilham kaynakları arasında elbette Martin Scorsese’nin Taxi Driver ve The King of Comedy filmleri yer alıyor. Taxi Driver özellikle kanunun yetersizliği karşısında kendi adaletini kendi sağlamaya çalışan “vigilant” temsilinin bir arketipini sunarken, The King of Comedy, başarısız bir amatör komedyenin kariyeri konusunda hezeyanlara kapılması ve başka bir komedyene kafayı takması açısından Joker’in ana aksıyla benzeşmekteydi. Scorsese’nin filminde başarısız komedyen Rupert Pupkin’i canlandıran Robert de Niro’nun, Joker’de Arthur Fleck’in hayallerinde bir ikon olarak benimsediği televizyoncu Murray Franklin rolünü oynamasına da şaşmamak gerek. Phillips’in yarattığı bu karanlık dünyanın görsel ve estetik izlerini yine bu dönemlerde çekilen ve Yeni Hollywood’un demirbaşları kabul edilen Network, Serpico veya Dog Day Afternoon gibi filmlerde bulmak da mümkün.

    Joker: Folie à deux’yü Arthur’un yaşadığı kişilik bölünmesi sebebiyle Fight Club’a, toplum üzerinde kontrolden çıkan anarşik etkileri sebebiyle V for Vendetta’yla veya eksantrik seri katil temsilleri açısından The Clockwork Orange ve American Psycho’ya benzetenler de yok değil. Bu kıyaslamalar özellikle ilk film nezdinde haklıymış gibi görünse de Joker: Folie à deux’yle Todd Phillips’in tam da bu anti kahraman figürünü yok etmeye çalışarak, kendi sinemasını imha ettiğini söylemek daha yerinde olur aslında. Bu yüzden beğenilmemek pahasına “hayran servisi” yapmaktan kaçınan Joker: Folie à deux’yü Matrix Resurrections ile benzer bir noktada konumlandırabiliriz belki de.

    Anti-kahramanın zaferini değil de trajik yıkımını anlatan Joker: Folie à deux, şimdilik ana karakteriyle benzer bir sona sahipmiş gibi görünse de ilerde seyirci tarafından yeniden benimsenip benimsenmeyeceğini zaman gösterecek.

  • V/H/S serisi sırayla nereden izlenebilir?

    V/H/S serisi sırayla nereden izlenebilir?

    V/H/S, antoloji film esasına dayanan yapısıyla bugün korku türü içinde oldukça özgün bir konuma sahip. Her biri, asap bozucu VHS kasetlerinin onları izleyenler üzerindeki dehşet verici etkilerini merkezine alarak, belli sayıda found-footage (buluntu) filmden meydana gelen yapımlar, korku sineması için birçok yönetmen ve senaristin kendini ifade etme alanı bulması açısından da dikkat çekiyor. Bilim kurgu unsurlarının öne çıktığı dokuzuncu filmi V/H/S/Beyond seyircisiyle buluşan seriye dair merak ettiğiniz tüm bilgileri bu sayfadan bulabilirsiniz.

    Film yapım ve dağıtım şirketi Bloody Disgusting’in kurucusu Brad Miska’nın fikrinden hareketle 2012 yılında hayata geçirilen V/H/S Sundance Film Festivali’nde prömiyer yapmış ve buluntu film türüne getirdiği yaratıcı ve özgün yaklaşımda eleştirmenlerin beğenisini toplamıştı. Toplamda altı VHS “kasetten” oluşan ilk filmde bugün tür sinemasının önemli filmlerine imza atan Ti West ve Radio Silence Productions ekibi (Matt Bettinelli-Olpin, Tyler Gillett, Justin Martinez et Chad Villella) yönetmen olarak aldı.

    İlk filmi takiben hemen bir yıl sonra yapılan devam filmi V/H/S/2’de dört buluntu film yer aldı. Buluntu film türünün en ikonik örneklerinden kabul edilen The Blair Film Witch Project’in yönetmeni ve yapımcısının da imzasını taşıyan bir segmentin bulunduğu yapımın ardından V/H/S: Viral adlı üçüncü film geldi. Aynı yıl çıkan Spring filmiyle tanıdığımız Justin Benson ve Aaron Moorhead ikilisinin de kısa filmleriyle katkıda bulunduğu üçüncü proje, serinin ilk iki filmine kıyasla daha az beğenildi.

    Güncel video pratiklerine daha çok odaklanan V/H/S: Viral’ın aksine doksanların amatör ruhunu hem biçimsel hem de teknik açıdan yakalamayı başaran dördüncü devam filmi V/H/S/94 ise büyük beğeni topladı. Serinin, korku-gerilim türündeki yapımların yer aldığı Shudder platformunda açılan ilk filmi V/H/S/94’ten sonra çekilen V/H/S/99 ise, benzer bir yaklaşımla doksanlar sonunun atmosferine odaklanarak milenyumun beraberinde getirdiği teknolojik gelişmeleri ve değişimleri vurguladı. Farklı filmler arasında ilk kez bağlantı kurulan, ayrıca bir yönetmenin seri dışındaki bir filmine gönderme yaptığı altıncı film V/H/S/85 bu tarz biçimsel denemeleri sayesinde V/H/S hayranları tarafından övgüyle karşılandı.

    V/H/S serisindeki yapımlar, birbirinden farklı kısa filmleri birleştirme esasına dayansa da onlardan ilham alınarak spin-off’a dönüştürülen iki yapım daha mevcut. Dolayısıyla ilk filmde Amateur Night segmentini yöneten Gregg Bishop’ın 2016 tarihli filmi Siren’i ve ikinci filmden Slumber Party Alien Abduction bölümünün yönetmeni Jason Eisner imzalı Kids vs. Aliens’ı da V/H/S serisi içinde konumlandırmak mümkün.

    V/H/S serisini Türkiye’den çevrimiçi izleyin

    JustWatch olarak sizin için hazırladığımız bu sayfada V/H/S serisinde yer alan tüm filmleri kronolojik sırayla listelenmiş şekilde bulabilirsiniz. Türkiye’den erişilebilen dijital platformların sunduğu seçeneklere göz atarak, filmleri ücretli ya da ücretsiz nereden izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz.