Aksiyon filmleri yüksek gişe hasılatına ve seyirci nezdinde ciddi bir popülerliğe sahip olsa da Oscar sezonu geldiğinde genelde geri planda kalan bir türdür. Bu filmler daha çok görsel efektler, ses kurgusu ve ses miksajı gibi teknik dallarda öne çıksa da aralarından bazıları bu kalıpları aşarak kendisine En İyi Film kategorisinde yer bulmayı başarmış; hatta bazı durumlarda rakiplerini sollayıp Oscar’ı kucaklamıştı. 97. Akademi Ödülleri yaklaşırken En İyi Film Oscar’ına aday gösterilen en başarılı 10 aksiyon filmini sizler için listeledik.
Top Gun: Maverick (2022)
Özellikle Mission: Impossible serisiyle Hollywood’un en başarılı aksiyon starlarından biri olarak tanıdığımız Tom Cruise, 36 yıl aradan sonra Pete “Maverick” Mitchell karakteriyle ekranlara geri döndü. Filmde Cruise’a Miles Teller, Glen Powell, Val Kilmer, Jennifer Connelly, Monica Barbaro ve Jon Hamm gibi isimler eşlik etti. Deneyimlerine rağmen kariyerine test pilotu olarak devam eden Maverick’in, donanmanın elit pilotlarının eğitildiği Top Gun akademisine geri çağrılması filmin hikâyesinin çıkış noktasını oluşturmuştu. Filmde Maverick, aralarında eski dostu Goose’un oğlu Rooster’ın da bulunduğu bir grup pilotu eğitip, onlarla beraber nükleer bir tehditi ortadan kaldırmak için harekete geçmişti. Yine CGI yerine pratik efektlerin öne çıktığı filmde oyuncular sıkı bir uçuş eğitiminden geçirildi. Gökyüzünde nefes kesici uçak sahneleriyle seyirciyi kendine hayran bırakan film altı kategoride Oscar’a aday gösterildi ve En İyi Ses ödülünü kazandı.
Dune (2021)
Denis Villeneuve’ün Frank Herbert’in kült roman serisinden uyarladığı Dune’un aksiyondan ziyade bir bilim kurgu filmi olduğu doğru. Filmde, Arrakis gezegenini yönetmesi için İmparator tarafından görevlendirilen Atreides Hanedanı’nın Harkonnen’ler tarafından uğradığı ihaneti ve sonrasında Lord Atreides’in oğlu Paul ve Lady Jessica’nın gezegenin yerli halkı Fremenlere sığınmasını izlemiştik. Herbert’in kurduğu evrenin temellerinin atıldığı bu ilk film etkileyici prodüksiyonu ve temposuyla büyük beğeni topladı. Özellikle kum solucanlarının olduğu sahneleriyle aksiyonu epik bir düzeye çıkaran Dune, En İyi Film de dahil olmak üzere on dalda Oscar’a aday gösterildi. En İyi Ses, En İyi Kurgu, En İyi Orijinal Müzik, En İyi Görüntü Yönetimi, En İyi, En İyi Prodüksiyon Tasarımı ve En İyi Görsel Efekt ödüllerini kazandı.
Mad Max: Fury Road (2015)
Listemizdeki filmler arasında konumunu en çok hak eden filmlerden bir tanesi hiç şüphesiz Mad Max: Fury Road. Mel Gibson’ın başrolünde yer aldığı filmlerle seksenli yıllara damgasını vuran aksiyon dolu serinin yaratıcısı George Miller, 2015 yılında bir Mad Max reboot’una imza attı. Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hoult, Zoe Kravitz ve Riley Keough gibi isimlerin rol aldığı film özellikle CGI yerine pratik görsel efektlerin kullanılmasıyla büyük beğeni topladı. Neredeyse büyük bir çoğunluğu dev zırhlı araçlar üzerinde geçen film seyircisini diken üstünde tutan aksiyon sahneleriyle geçtiğimiz on yıla damgasını vurdu. Toplamda on dalda aday gösterilen Mad Max: Fury Road, altı Oscar’la ödüllendirildi.
Inception (2010)
Christopher Nolan’ın bu zekice kurgulanmış, baş döndürücü yapıtını aksiyon filmi olarak nitelendirmek haksızlık olabilir. Zira rüyalar içinde gezinen hırsızları konu edinen Inception sinematik türlerin çok ötesine geçen bir film. Dom Cobb adında, insanların rüyalarına girerek fikirlerini çalan ya da zihinlerine fikir yerleştiren bir hırsızın, iş adamı Robert Fischer’ın babasından miras kalan şirketi bölmesini sağlamaya çalıştığı filmde Leonardo DiCaprio, Cillian Murphy, Joseph Gordon-Levitt, Tom Hardy, Marion Cotillard ve Michael Caine gibi isimler rol aldı. Rüya içinde rüya gibi kafa kurcalayan kavramların etkileyici bir görsellikle aktarıldığı Inception’da özellikle farklı bilinç düzeyleri arasındaki bağlantılar son derece sürprizli aksiyon sahneleriyle beyazperdeye aktarıldığını söylemek mümkün. Nolan’ın oteldeki dövüş sahnesini dönen bir set kullanarak çektiğini düşünürsek filmin En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Görsel Efekt Oscar’larını hak ettiği kesin!
Avatar (2009)
Bugün Star Wars ve Marvel gibi film serileri, yaratıcılık ve dünya yaratma konusunda sınıfta kalırken James Cameron’ın şimdiden yirmi yıla yayılan epik projesi Avatar sinemaseverleri hiç olmadığı kadar heyecanlandırmaya devam ediyor. Bu projenin ilk ayağı olan 2009 tarihli ilk film Avatar da vizyona girdiği dönemde hareket yakalama teknolojisi, 3-D kullanımı ve nefes kesen görselliğiyle seyircisini büyüledi. Pandora gezegeninde Jake’in Toruk’u bağ kurduğu sahnelerden Nav’i’lerin RDA (Kaynakları Geliştirme İdaresi) karşısında verdiği savaş filmin unutulmaz aksiyon sahnelerinden sadece birkaçı. Avatar Akademi Ödülleri’nde toplam dokuz dalda aday gösterilse de bunların yalnızca üçünü (En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Görsel Efekt) kazanabildi.
The Lord of the Rings: Return of the King
Ana akım olarak nitelendirebileceğimiz film serileri arasında Akademi Ödülleri’nde en çok Yüzüklerin Efendisi filmlerinin kazançlı döndüğünü söylesek yanlış olmaz. Peter Jackson’ın J. R. R. Tolkien’in kitaplarından beyazperdeye uyarladığı epik serinin üçüncü filmi ise bu başarının zirve noktası niteliğinde. Jackson’ın, kurduğu dünyanın zenginliğinden taviz vermeksizin her bir detayını inanılmaz bir işçilikle inşa ettiği Return of the King, üçlemenin hem duygusal hem de dramatik açısından en etkileyici sahnelerine sahip filmi. Bir yandan Frodo ve Sam’ın Hüküm Dağı’na doğru Mordor’daki yolculuklarını takip ederken, bir yandan Sauron’ın ordularının Minas Tirith’i kuşatması ve onlara Rohan Süvarileri’nin verdiği mücadeleyi izlediğimiz film, bugün benzerlerine çok nadiren rastladığımız bir sinema şöleni sunuyor seyircisine. Return of the King’in sinema açısından yetkinliği, Akademi nezdinde de yankı bulmuş olacak ki, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere, aday gösterildiği 11 kategorinin 11’inden de ödülle döndü. Titanik ve Ben-Hur’ün de paylaştığı bu rekoru henüz başka bir film aşabilmiş değil!
Crouching Tiger, Hidden Dragon (2000)
Aksiyon filmlerinden bahsederken, dövüş sanatları filmlerini es geçmek olmaz. Uzakdoğu dövüş sanatları filmleri genelde Akademi Ödülleri’nde pek yer bulamasa da usta yönetmen Ang Lee’nin Crouching Tiger, Hidden Dragon filmi bu açıdan bir istisna. Qing hanedanlığı devrinde Çin’de geçen filmde, savaşçı Li Mu Bai’nin emekli olmaya karar verip “Yeşil Kader Kılıcı”nı yakın dostu Yu Shu Lien’e emanet eder. Ancak kılıç gizemli bir şekilde çalınınca Li Mu Bai ve Shu Lien kılıcın peşine düşer. Yeşil Kader’i, soylu ailesinin ayarladığı anlaşmalı evlilikten kaçmak ve özgür bir hayat sürmek isteyen Jen Yu kılıcı çalmıştır. Ancak ona dövüş sanatlarının inceliklerini öğreten hocası Jade Fox’un da Li Mu Bai’yle kapanmamış bir hesabı olduğu ortaya çıkar. Michelle Yeoh, Chow Yun-fat, Zhang Ziyi ve Chang Chen’in başrollerinde oynadığı etkileyici ve akıcı dövüş koreografileriyle akıllara kazındı. O yıl yabancı bir filmin on dalda Oscar’a aday gösterilmesiyle rekor kıran film En İyi Yabancı Film, En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Özgün Müzik ödüllerini kazandı.
Gladiator (2000)
Crouching Tiger, Hidden Dragon’la aynı yıl En İyi Film’e aday gösterilen bir başka epik-aksiyon filmi olan Gladiator kategorinin kazananı oldu. Ridley Scott’un Maximus isimli generalin İmparator’un yozlaşmış oğlu Commodus tarafından ihanete uğrayıp köle olarak satıldığı ve sonrasında bir gladyatör olarak intikam peşinde koştuğu filmin oyuncu kadrosunda Russell Crowe, Joaquin Phoenix ve Connie Nielsen başrol oynadı. Gladiator’ün yukarıda adını andığımız diğer filmler gibi düz bir aksiyon filmi sayılmadığı ve epik anlatısının daha çok öne çıktığı doğru. Ancak yine de arenadaki heyecan verici dövüşlerin hakkını da yememek gerek. Akademi Ödülleri’nde Gladiator on iki dalda aday gösterildi ve En İyi Film de dahil olmak üzere baş ödül kazandı.
The Fugitive (1993)
Daha adını duyar duymaz kaçma ve kovalamalarla dolu olduğunu anlayabileceğimiz The Fugitive, Andrew Davis’in imzasını taşıyor. Karısını öldürmekle suçlanan ve kendisi masum olduğunu iddia etse de tüm deliller aksini gösteren Dr. Richard Kimble adlı bir cerrahın adalet arayışına odaklanan filmin başrolünde Harrison Ford var. 1963 - 1967 yılları arasında yayınlanan aynı adlı televizyon dizisinden uyarlanan filmde Kimble’ın hapishaneye transferi sırasında kaçmasını sağlayan kaza sahnesinden peşindeki polis şefi Samuel Gerard’dan kılpayı kurtulduğu heyecan verici sahneler filmin aksiyon türü açısından öne çıkan unsurlarından yalnızca birkaçı. The Fugitive toplamda yedi Oscar’a aday gösterilse de sadece Samuel Gerard rolündeki Tommy Lee Jones En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüyle döndü.
Indiana Jones: Raiders of the Lost Ark (1981)
Bir başka Harrison Ford klasiği olan Indiana Jones’u da es geçmemek gerek. Bugün aksiyon-macera sineması açısından bir klasik haline gelen serinin ilk filminin yönetmen koltuğunda Steven Spielberg oturuyor. Karizmatik arkeolog Indiana Jones’un kutsal güçleri olduğuna inanılan Ahit Sandığı’nı bulmak için uğraşırken bir yandan da onu ele geçirmeye çalışan Nazi ajanlarıyla mücadele ettiği film Nepal’den Mısır’a uzanan tempolu bir macera sunuyor seyircisine. Komedi, aksiyon ve kurmaca tarihsel ögeleri dengeli bir şekilde harmanlayan filmin aldığı dokuz Oscar adaylığını ve beş ödülü kesinlikle hak ettiğini söyleyebiliriz.