Rutininizin dışına çıkıp Sevgililer Günü akşamınıza biraz renk katmak mı istiyorsunuz? Unutulmaz erotik gerilimlerden, romantizmin şehvet ve tutkuyla ekrana yansıdığı aşk filmlerine kadar farklı tarz ve zevklere hitap eden çok sayıda filmi sizin için bir araya getirdik. Sitemizin filtreleme özelliklerini kullanarak kiralama, satın alma ve abonelik seçenekleri arasından size en uygun olanı tercih edebilirsiniz.
Carol
Todd Haynes imzalı Carol, soğuk bir kış günü başlayan ve giderek alevlenen bir beraberliği konu ediniyor. 1950’lerin toplumsal baskıları arasında, Carol ve Therese arasındaki çekim, ilk bakışta bir fısıltı gibi duyulur ama zamanla içlerine işleyen bir yangına dönüşür. Cate Blanchett ve Rooney Mara’nın büyüleyici performansları, filmin pastel renkleri ve incelikli yönetmenliğiyle birleşince, ‘Carol’ sadece bir aşk hikâyesi değil, dokunmayı bile riskli kılan bir çağın içinde aşkın kendini var edişinin şiirsel bir anlatısı oluyor.
Beni Adınla Çağır (Call Me By Your Name)
Luca Guadagnino’nun bu unutulmaz filmi, bir yaz gününün sıcaklığı gibi teninize işleyen, naif ama sarsıcı bir tutkunun hikâyesini konu ediniyor. Elio ve Oliver’ın birbirine yaklaşması, aşkın kaçınılmazlığı kadar geçiciliğini de hissettiriyor. Göz alıcı renk paleti, meyve metaforları ve Sufjan Stevens’ın melankolik melodileriyle birleşince ortaya unutulmaz bir aşk hikâyesi çıkıyor. Erotizm burada, doğanın ve gençliğin iç içe geçtiği büyülü bir atmosferde nefes alıyor.
Piyano (Piano)
Jane Campion’un kadın arzusunu en saf ve en ilkel hâliyle anlattığı Piyano, suskunluğun içinde yankılanan bir tutku hikâyesi. Konuşamayan ama piyanonun tuşlarıyla dünyaya sesini duyuran Ada’nın, arzunun yasakla ve özgürlükle nasıl kesiştiğini keşfetmesi, filmin şiirsel tonunu daha da derinleştiriyor. Doğa, yağmur ve çamura bulanmış bedenler, bu aşkın kaçınılmazlığını vurguluyor.
Gözleri Tamamen Kapalı (Eyes Wide Shut)
Stanley Kubrick’in gizemli dünyasında, arzunun nerede başlayıp nerede bittiği sorusu belirsizleşiyor. Nicole Kidman ve Tom Cruise’un canlandırdığı evli bir çiftin, birbirlerinin arzuladıkları ya da kaçındıkları kişiler olup olmadıklarını sorgulaması, filmi sadece erotik değil, aynı zamanda rahatsız edici bir yolculuğa dönüştürüyor. ‘Eyes Wide Shut’, tutkuyu ve sadakati soyut bir oyun alanına çekerken, gizemli maskelerin ardında kalan en çıplak hâlimizin ne olduğunu düşündürüyor.
Aşk (Love)
Gaspar Noé’nin ‘Love’ı, aşk, şehvet ve erotizmin sınırlarını cesurca zorlayan bir deneyim vadediyor. Murphy ve Electra arasındaki ilişki, şehvetin ve bağlılığın iç içe geçtiği bir girdaba dönüşüyor. Film, cinsel sahneleriyle olduğu kadar, karakterlerin aşkı nasıl tanımladığıyla da öne çıkıyor. Noé, aşkın sarhoş edici ve yıkıcı doğasını en ham ve doğrudan hâliyle sunarak, izleyiciyi duygusal ve fiziksel olarak sarsan bir yolculuğa çıkarıyor.